Bölüm 16

225 14 8
                                    


Depresif bir bölümden sonra daha smut içerikli bir bölüme hoş geldiniz. Tsukki ve Kuro'yu bekleyenler için bir süre daha o ikisini göremeyeceğimizi belirtmeliyim.  Umarım okurken keyif alıyorsunuzdur. Sevgiler...


Bokuto sevgilisine olanları anlattığından beri onun çok daha özenli ve dikkatli olduğunu fark etmişti. Ona çok sevgi dolu davranıyordu. Kimsenin dikkatini çekmemeye çalışıyordu ama gözlerinde ona olan sevgisini görüyordu.

Eli iyileştikten sonra sık sık beraber havuza ya da spora gitmeye başlamışlardı. Hafta sonu küçük gezintileri sürüyordu. Sınav haftası da bittikten sonra bütün bir öğleden sonrayı Keiji'nin gizli yerlerinden birinde geçirmişlerdi. Bazen küçük plaja iniyorlardı ama Bokuto en çok ormandan gidilen okyanusu gören o güzel yeri seviyordu. Kayalıkların oraya gitmemişlerdi. Keiji çok tehlikeli buluyordu orayı.

Okulların kapanmasına yaklaşık bir buçuk ay vardı. Bokuto strese girmeye başladığını fark ediyordu. Belki yine erken dönebilirdi ama ne olursa olsun yaz tatili iki buçuk aydı. Her gün konuşsa bile sevgilisinden o kadar uzun süre ayrı kalmak o kadar kolay değildi.

Keiji yanında o kocaman defterini getirmiş, sırtını bir taşa yaslamış yazıyordu. Öyle güzel öyle sevimli bir hali vardı. Dikkatini toplamaya çalıştığında hafifçe kaşlarını çatar, kaleminin arkasıyla burnunu üzerini kaşırdı. Gülümseyerek onu izlemeye daldı, onun kadar harika biri nasıl sevmişti ki onu. Değerini bilmek zorundaydı. Birbirlerini hiç üzmüyorlardı gerçekten de. Uzun zamandır ilk defa gerçekten mutlu hissediyordu kendini. Babasından, evinden kurtulup yeni bir hayat kurabilecek gibi hissediyordu.

"Ne oldu tatlım?"

Keiji'nin sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı "Hmm?"

"Ne oldu, dalmış gibisin?"

"Ah şey yok bir şey" sonra güldü "sana bakıyordum"

"Fazla romantik olmana gerek yok" dedi Keiji o da kıkırdadı.

O sırada Bokuto'nun telefonu çaldı. Ekrana bakınca içinin karardığını hissetti "Babam" diye mırıldandı.

"Bokuto nasılsın?"

"Teşekkür ederim baba sen?"

"İyiyim iyiyim. Yaz tatili için plan yapıyordum."

"Tatil mi?"

"Senin için bir dil okulu ayarladım. İngiltere'ye gideceksin. Haziran sonunda başlıyor. Ağustos sonuna doğru bitiyor."

"A-ah hayır hayır gitmesem olmaz mı?"

"Neden? Bak evde yokum iki ay boş boş yatmanı istemiyorum. Okulunun eğitim dillerinden biri İngilizce. Gideceksin."

"Ben gerçekten istemiyorum. Eve gelmemi istemiyorsan önemli değil. Okulda kalırım burada."

"Tüm ayarlamalar yapıldı gideceksin o kadar."

Bokuto cevap vermedi telefon kapandı. Onun istek ve düşüncelerinin bir önemi olmadığını yine kanıtlamıştı.

Keiji'ye baktı. Kaşlarını çatmış onu izliyordu. "Bebeğim sorun ne?"

Bokuto çok sinirlenmişti. Ne zaman hayır diyebilecekti bu adama, ne zaman kendi kararlarını vermeye başlayacaktı. Sırf onu evden uzak tutabilmek için yapıyordu. Okulda kalmaya itirazı yoktu ki. Bir yolunu bulmak zorundaydı.

"Canım?" Keiji yanına gelmişti. "iyi misin bana anlatmak ister misin?"

"Yazın eve gelmiyim diye dil kursu ayarlamış bana. Yurtdışında ve çok uzun süre"

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now