Part 2- Bölüm 7

124 12 7
                                    


Please please please"Kentaro'ya başlayacağım haaa!" diye okumayın bölümü, Tsukki'yi oradan başka türlü kurtaramazdım. Hatırım için bi iki bölüm daha katlanabilirsiniz :D Ya da Tsukki'nin hatırına. Sonraki partlarda fazla yer almayacaklar 


Takip eden birkaç gün her şey normal gitse de Kei'nin içinde garip bir huzursuzluk vardı. Cuma akşamı yemeğe inmemişti. Aç hissetmiyordu. Hem de biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Günlerdir hava yağmurlu olduğu için Keiji'nin gösterdiği yere gidip yalnız kalamamıştı.

Keiji ve Bokuto'ya her şeyin yolunda olduğunu söyledikten sonra yatağına uzandı. Birinin gelme ihtimaline karşı kulaklıklarını takmadı. Biraz meditasyon yapıp beynindeki karmaşık olayları sıralamaya ve gruplamaya başladı. Bu onu çok rahatlatır günlük hayattaki sorunları çözmesini sağlardı. Aslında dilini konuşabildiği bu insanlar arasında rol yapmaktan bir tür zevk alıyordu. Sınıfta konuşmak zorunda kalmıyordu. Genelde tek başına çalışıyordu. Keiji ve Bokuto da onu onlarla konuşmak zorunda bırakmıyorlar, aralarındaki konuşmalarını anadillerinde yapıyorlardı o kendini kapattığında. İkisi için de sorun değil gibiydi. Hem güvenilir olduklarını kanıtlamışlardı. Keiji'nin onun hakkında yaptığı birkaç uyarı dışında Kei ile ilgili hiç konuşmamışlardı yanlarındayken.

Başını çevirip dışarı baktı, hava kararıyordu. Belki akşam Keiji ve Bokuto'nun yanına giderim diye geçirdi aklından. Patlamış mısır yapıp film izleyeceklerini yazmışlar, onu da davet etmişlerdi. Kapı aniden açılınca irkildi. Bu kaba saba çocuk asla nezaketi öğrenemeyecekti belli ki. Arkasından Kentaro geldi. Kapıyı kapatıp kilitlediler. Kei huzursuz olmuştu. Kalktı, yatağın bir köşesine çekildi. İkisi aptal aptal gülüp duruyorlardı.

"Ne var?" diye tısladı.

"Sen neden bu kadar değişiksin ya?" dedi Kentaro gülerek. Yatağına oturdu.

"Kalk" dedi Kei.

"Sanmıyorum"

"Defol bu odadan. Nöbetçi hocayı çağıracağım."

"Hahaha gideceğim tabii ki, ama önce seni bu delirten şeyi çözmem lazım. Mesela böyle dokunsam?"

Sırtına elini attı, Kei'nin tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titredi. "Dokunma!" paniğe kapılıyordu.

Bir kahkaha daha attı "Bu manyakları nasıl alırlar bu okula anlamıyorum. Gece uykunda bu manyak seni kesebilir." dedi Hiro'ya döndü.

Kei kalktı kapıya doğru yürüdü daha fazla kalamayacaktı. "Gitmesine izin verme!" diye bağırdı Kentaro. Hiro'nun kolları kollarına dolanıp arkaya çekti. Çıldırmış gibi çırpınıyordu kollarına. Kentaro gelip saçlarını karıştırdı. Katlanamıyordu, delirecek gibi hissediyordu kendini.

Tüm gücüyle bağırdı "DOKUNMA" arkaya bir tekme attı. Çocuk afallamış kollarını bırakmıştı. "DOKUNMA!"

Önünde duran Kentaro'ya bir yumruk attı. Kentaro onu tüm gücüyle itince paniğin de etkisiyle yere düştü.

O sırada nöbetçi hoca kapıya geldi "Açın kapıyı!" diye bağırdığını duydu Kei, sonrası tamamen uğultuydu. Hiçbir şey hatırlamıyordu.

Keiji ve Bokuto Kei'nin sesini duyar duymaz kapıya çıktılar. "Bir şey yaptılar!" dedi Bokuto oraya koşarken. Nöbetçi öğretmen de kapıdaydı. Kentaro burnunu tutarak çıktı. İyi görünmüyordu. Arkasından da Hiro çıktı "Manyak bu delirmiş." dedi. Herkes kapının önündeydi.

Heaven in Your ArmsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin