Bölüm 8

341 29 16
                                    


Bokuto uyandığında uzun zamandır ilk defa bu kadar iyi hissediyordu kendini. Karnında sırtında ve bacaklarında hissettiği ağrıyı bile unutturacak kadar sıcak ve yumuşak bir his, başını döndüren bir koku vardı yanında. Gözlerini aralayınca Keiji'yi gördü hala kollarının arasındaydı, sakince uyuyordu.

Tekrar gözlerini kapadı ona sarılmanın tadını çıkarıyordu ki arkadaşının kollarında kıpırdadığını fark etti. Gözlerini araladı, uyanmıştı.

"Günaydın." dedi. Kollarını gevşetti hafifçe kalkmak isterdi belki de.

"Günaydın" Keiji mırıldandı. Sonra kalktı. "Nasılsın? Ağrıyor mu çok?"

"Çok değil" gülümsedi kalktı o da.

"Alnına ve dudağına bakalım." bandajı kaldırdı. Acımıştı "Ah afedersin. Krem sürelim." gülümsedi. Çekmeceden bir krem çıkardı. Dikkatlice sürdü "Tamam çok büyük bir yara değil tamam mı geçecek birkaç güne."

"Teşekkür ederim."

Hafifçe gülümsedi Keiji ona, ama gözlerindeki acıyı, kalbindeki sıkıntıyı görebiliyordu Bokuto.

"Saat 11 olmuş." dedi Keiji. "Kahvaltı bitmiştir."

"Olsun odada hazırlarız bir şeyler." dedi Bokuto. Kalkıyordu ki Keiji onu durdurdu.

"Sen yatıyorsun" omzunu tuttu. "Kaldır tişörtünü."

Bokuto kaldırdı. Morluklara yüzünü acıyla buruşturarak baktı Keiji.

"Sana buz getireceğim."

"Hayır tek gidemezsin."

"Nöbetçi hocadan isterim."

"Beraber alıp gelelim. Mutfaktan alacaksın değil mi?"

"Evet."

"Tamam iyiyim gel hadi."

"Senin yatmanı istiyordum ben."

"Hemen gidip geleceğiz. Sonra bir duşa girip yatacağım."

"Tamam" dedi Keiji. Montlarını giyip çıktılar. Nöbetçi hoca da görmüştü onları. Beraber yürüdüler yemekhaneye doğru.

"Keiji." aşçı karşıladı onları. "İnmediniz kahvaltıya."

"Uyuyakalmışız."

"Kalanlardan alın hadi." dedi mutfağın kapısını açarak.

"Çok teşekkürler efendim."

"Hiç sorun değil. Tost yapalım mı size?"

"Ben yaparım siz yorulmayın."

"Olsun olsun. Şu portakal suyunu da alın." Bir şişeye doldurdu sürahide kalanı.

"Çok teşekkürler."

Aşçı Bokuto'ya döndü "Şanslısın, Keiji buralarda en sevdiğim öğrencidir."

Bokuto güldü. Sevilmeyecek biri değildi gerçekten. Keiji bazen boş vakitlerinde mutfağın temizliğine yardım ettiğini, aşçının bazı işlerine yardım ettiğini söylemişti. "Evet Keiji arkadaşım olduğu için çok şanslıyım."

"Şey bir de ben buz isteyecektim."

"Al tabii ki dolaptan ama bir sorun varsa bana söyle." dedi yaşlı adam.

Keiji yere baktı. Bokuto onun için üzülüyordu.

"Bak sormayacağım ama hocalara anlatamayacağım bir şey varsa bile bana gelebilirsin tamam mı? Elimden bir şey geliyorsa yapmaktan çekinmem."

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now