Bölüm 18

194 15 8
                                    


Merhaba, birinci partın sonlarına yaklaşıyoruz. Yeni partta başka bir karakter girecek kitaba, sizce kim gelecek? 

Tecrübeli wattpad okur ve yazarlarına bir sorum var, bu içerik yetişkin olarak işaretlenmeli mi sizce? Kurallara göre evet ama bu şekilde işaretlenmeyen çok fazla smut içeriği görüyorum. Fikriniz nedir?

Bölümü paylaştığım andan itibaren hemen okuyan 21 kahramanım, hepinize sarılıyorum kocaman, Bokuto gibi :D


Keiji sevgilisinin arkasından bakarken gözyaşlarına boğuldu. Başına ne işler açılmıştı onun yüzünden. Nasıl hüzünle bakmıştı ona. Kalbi paramparçaydı. En erken eve gidince yazabileceğini biliyordu. Sevgilisinin ona verdiği telefonu bir kenara bıraktı, sevgilisiyle daha dün gece beraber uyuduğu yatağa kıvrılıp biraz uyumaya çalıştı.

İki saat sonra sevgilisinden mesaj geldi

20.12 BOKUTO Bebeğim ben geldim eve, iyi misin sen?

20.14 KEIJI İyiyim, tartıştınız mı yolda sen iyi misin?

20.15 BOKUTO Hayır yok saydı beni. Sadece evden çıkmayacaksın. Odanda kalacaksın ne yaparsan yap dedi. Evde karısını rahatsız etmememi söyledi.

20.16 KEIJI Sıkma canını bebeğim. Üzülme lütfen.

20.18 BOKUTO Üzülmüyorum, sen beni merak etme. Yemek yedin değil mi?

20.20 KEIJI Yemedim, yatıyordum

20.22 BOKUTO Keij lütfen. Kalmıştır bir şeyler ya aşağı in ya da mikrodalgada bir şey ısıt

20.23 KEIJI Aç değilim ki.

20.25 BOKUTO Öğlen de yemedin, hadi tatlım benim için. Hemen bir şey ısıt bana da fotoğrafını gönder bakayım. Ben de şimdi yiyeceğim

Keiji gönülsüzce kalktı. Dolabı kurcaladı, Bokuto'nun aldığı hazır yemeklerden birini buldu. Paketi açıp mikrodalgaya attı. Birkaç dakika bekleyip sevgilisine fotoğraf attı.

20.32 BOKUTO Afiyet olsun bebeğim.

20.33 KEIJI Yiyorsun sen de değil mi?

20.34 BOKUTO evet tatlım, mutfaktayım. Seni arayacağım odama gidince tamam mı?

20.35 KEIJI Tamam bebeğim bekliyorum.

Telefonu bırakıp yemeğini yedi. Sıcak havaya rağmen üşüyordu. Kötü hissediyordu kendini. Sıcak bir çay yapıp beraber kullandıkları battaniyenin altına kıvrıldı. Defterini eline alıp yazmaya başladı.

Bir ara yatakhane görevlisi odasına geldi. Yarasından dolayı sağlık durumunu kontrol etti. Severdi onu, biraz sohbet etti, yemek yiyip yemediğini sordu. Ona biraz meyve suyu ve kek getirmişti. Aşçının gönderdiğini söyledikten sonra çıktı.

Telefonu titriyordu, hemen açtı "Bebeğim?"

"Keiji naber tatlım?"

"Seni istiyorum." diye mırıldandı.

"Bebeğim benim. En azından konuşabiliyoruz iyi değil mi?"

"Evet ama." duraksadı, onu daha çok üzmeye hakkı yoktu. "Özür dilerim."

"Özür dileyecek bir şey yok bebeğim."

Uzun süre konuştular. İkisi de yatmaya hazırlandıktan sonra yataklarını kıvrılıp biraz daha konuştular.

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now