Sen Hele Bi Gel!

3.7K 386 76
                                    

Yapmıştı Evrim.

Sonunda azar veya cevap alamayacağını düşünse bile yine de korku ve panikle sarılmıştı Yiğit Komiser ismini tıkladığı telefona ve derin bir nefes vermişti. Misafir odasında uyuklayan oğlan top patlasa uyanmayacak türden haldeydi. Yardım istese anne ve babasına öterdi.

Çünkü bilirsiniz her akraba çocuğu biraz şeydir..

Ehm..

Sevimsiz?

Tamam doğru kelime buydu!

Evrim korkuyla telefonun üçüncü kez çalışına dudak ısırırken nefesini tuttu. 

"Aloo?"dedi uykulu ve boğuk Yiğit'in sesi.

"A-A-Alo?" Tek hecelik bir kelimede kekeleme rekoru kıran Evrim kendine bir küfür savurdu içinden. Adam muhtemelen aptalık teki olduğunu düşünüyordu.

"Evrim ?"dedi Yiğit yumuşak bir sesle. "Sen iyi misin ?"

"İ-iyim."dedi Evrim fısıltıyla. "Şey..Danışmak istediğim bir şey vardı da size.."

"Dinliyorum?"

"Şey..Yiğit komiserim ben..."

"Bir sorun var ?"dedi Yiğit gür bir sesle.

"Yani..Ben.."dedi Evrim utançla.

"Sen beni aldatıyorsun!"diye gürlüyordu Oğuz'un sesi. Telefonu elinden almak için oğlanın telefonu sıkıca kavrayan parmaklarını sökercesine çekiştirirken gür bir sesle haykırıyordu sarışın adam inatla. "Bütün gün evde oturup telefonla onunla bununla yazışıyorsun!"

Evrim telefonun paramparça duvarda parçalandığını anımsarken yutkunup titredi.

Bir defasında okulundan bir çocukla beraber kantinde kahve içmişti arkadaş olma düşüncesiyle. Oğuz her adımını bilirdi.

Evrim her adımını Oğuz'a bildirirdi.

Her anını fotoğraf karesi şeklinde bildirirdi adama ve...

Çocuk Evrim'i öpmeye çalışınca Evrim ağlarcasına kaçmıştı oğlandan çünkü amacı sadece arkadaş olmaktı. Ve mesajların arkasındaki kendinden yaşça büyük bir adama aşıkken başka birinin ilgisi onu ürpertmişti.

Oğuz ise günlerce konuşmamıştı Evrim başından geçen "olmayan arkadaşlığı" anlatınca."Kuyruk sallayan kancık bir it gibi milletle fingirdersen öpmeye de çalışırlar sikmeye de."diye surat yapıp günlerce konuşmamıştı Oğuz.

Evrim'i suçlamış,ilgisiz bırakmış ve kendini açıklama fırsatı bile sunmamıştı. Evrim ise onun gönlünü almak için bolca nude yollamıştı.

Sanırım Oğuz nude fotoraflara kayıtsız kalamayınca Evrim ile barışmıştı da yeniden telefonlaşmalara devam etmişlerdi...

Evrim kendine kızgınlıkla yutkunduğunda Yiğit'in sesiyle kendine geldi.

"Evrim? İyi misin ? Hala cevap vermedin ?"

"B-Ben.."dedi Evrim.

Yiğit de muhtemelen Evrim'in birilerine açı kapı bıraktığından ve kuyruk salladığından dem vuracaktı kibarca. Oğuz gibi bir adam değildi. Oğuz oyunları severdi. Oğuz senaryoları ve entrikaları severdi. Taktikler üzerine iyi düşünen söz üstadı bir adamdı.

Yiğit ise Allah ne verdiyse aklına düşeni olduğu gibi ağzına geldiği gibi söyleyen biriydi. Lafı esirgemeden bodoslama dalardı konuya..

Tabi daha "argo" olmayan bir biçimde.

NadideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin