Hoşgeliş

3.6K 403 89
                                    

*** Vote ve yorum bırakmayı unutmayın !****

Evrim fırtına grisi gözlerini arkasına çevirip dudaklarını birbirine bastırdı.

Valizlerini nasıl taşıyabileceğine dair kara kara düşünüyordu çünkü epeyce fazlasına sahipti. Ancak taşımaya gerek kalmamıştı çünkü Yiğit onun için taşımıştı. Evrim anahtarı çevirip evin içine adımlarken Yiğit göz kırptı.

"Alemin gözü yaşlı Evrim de artık Bayrampaşalıııııı.."

Evrim semt değişikliğine kahkaha atarak cevap verirken onun için kapıyı tuttu ki kucağındaki valizlerle rahatça girebilsin Yiğit diye. Fırtına grisi gözleri yorgunca elalara tutunduğunda buruk bir gülüşle yanıtladı onu. "Evin kuralları neler?"

"Kurallar.."dedi Yiğit omuz silkip. "Kuralsızlık?"

"Ne?"dedi Evrim göz kırpıştırıp.

"Tuvalet eğitimin varsa,aşıların tamsa her şey okey."diye sırıttı Yiğit odaya valizleri bırakırken. "Bak bizim evlenip giden manyağın tuvalet eğitimi yoktu mesela sifon icat edilmeden önce doğmuş gibi takılıyordu."

Evrim burnunu kırıştırıp yüz ekşitirken Yiğit alaylı bir kahkaha savurdu. "Takıl işte kafana göre..."

"Arkadaşların çok geliyor mu Yiğit Abi?"diye mırıldandı Evrim.

Belki ses çıkarmasından rahatsız olurdu arkadaşları evine geldiğinde...Böylece Evrim ailesinin yanına geri giderdi onları rahatsız etmemek için.

"Meleğim hepsi evlendi."diye güldü Yiğit. "Beni kimse almadığı için bekar sap kankalarını çok ziyaret etmiyorlar. İş çıkışı iki bira içimlik belki ama hanımcılar eve koşuyorlar. Veletleri zırlıyor telefonda...Kafa yorucu."

"Sen..."dedi Evrim merakla. "Sen evlenecek misin ?"

"Tercih meselesi."dedi Yiğit burun kaşırken.

"Tercih etmiyor musun ?"dedi Evrim gülümserken.

"Yok,tercih edilmiyorum paşam."dedi Yiğit göz devirip. "Despotum biraz gıcık oluyorum herkese,uyuşmuyor yıldızlar.."

"Kimse yok mu yani?"dedi Evrim merakla. "Görüştüğün."

"Var."dedi Yiğit sırıtıp. "Bir hanım ablanla görüşüyoruz ne kadar gider bilmiyorum ama muhtemelen üçüncü görüşmeden sonra iletişimi keseriz."

Evrim havaya kaşlarını kaldırırken istemsizce sıktı küçük yumruklarını. "Hmm,o gelir mi buraya çok?"

"Yok lan ne işi olur el alemin kızının evimde."diye kaş çattı Yiğit. "Laf söz olur,ayıp olur. Dışarıda buluşuyoruz genelde."

"Sevgilin mi ?"dedi Evrim dudaklarını dişlerken.

"Hayır.."dedi Yiğit göz devirip. "Üç sözünden biri evlilik ve...Ailesiyle tanışmamı istiyor daha tanışalı iki ay olmasına rağmen..Yani...Kız manyak,ben de manyağım. Olmaz gibi."

"N-Ne güzel."dedi Evrim dudak büküp burnunu çekerken. "Evlenirsen beni de çağırır mısın düğüne?"

"Muhtemelen sekseninde huysuz bir adam olup.."dedi Yiğit ağzına bir sigara yerleştirip. "Bahçe hortumuyla milletin çocuklarını ses yapıyorlar diye sulayan bunak bir herif olarak yaşlanacağım meleğim. Ben saldım evlilik fikrini,sen de sal. Müzmin bekarım."

"Neden kaçıyorlar senden.."diye mırıldandı Evrim. "S-Sen çok iyisin." Evrim bir sigara ateşlerken Yiğit kahkaha savurdu.

"Ben mi?"

"Hı hı."

"Kıskancım."dedi Yiğit surat ekşitip. "Hastalık derecesinde kıskancım. Yani..Öyle kısıtlayıcı manyak değilim ama olabiliyorum gözüm tutmadıysa yanındakini."

"Ee?"

"Öfke kontrol problemim var azıcık ucundan."diye sırıttı Yiğit parmağıyla işaret ederken. "Minicik."

"Yiğit Komiser'in çiftliğinde..."diye mırıldandı Evrim kıkırdayıp.

"Oraya gidince azıcık delleniyorum."

"Ama bunlar kusur sayılmaz ki? Neden kaçıyor kızlar senden.."diye fısıldadı Evrim sigara dumanı gözünü acıtırken.

Yiğit düşünceli bir edayla kısa kumral tutamlarını geriye itip elalarını devirdi alayla. "Sevildiklerini hissetmiyorlarmış ?"

"Sevilen nasıl hissetmez ki ?"

"Belki de sevemiyorumdur."dedi Yiğit omuz silkip derin bir nefes verirken. "Yani...İnsan olarak seviyorum,arkadaş olarak. Ama iş sevgililik olunca. Olmuyor be oğlum ben ne biliyim. Çekmiyor beni,sıkılıyorum.Bitiyor hemen."

Evrim merakla onu izlerken göz kırpıştırıp tebessüm etti. "Olsunnn Yiğit Abi,belki doğru kişiyi bulamamışsındır?"

"Dimi.."dedi Yiğit tebessümle.

"Ama hemen evlenme tamam mı ?"dedi Evrim merakla. "Ev arkadaşı olamayız evlenince.."

"Seksene kadar beklerim."dedi Yiğit sırıtıp. "Düşünme güzelim sen ya, hadi gel bak bi makarna yapacağım diz çöker tövbe ister şefler. Hadi.."

"Makarna sevmem.."dedi Evrim yutkunup.

"Valla tencereye kafana sokup nefessiz yediririm..Öyle güzel. Hadi eşyalarını yerleştir sen. Yarın haftasonu hem."

"E-Evet.."

"Film maratonu yapalım mı?"dedi Yiğit sırıtıp.

"Hangisi ?"

"Sen ne istersen.."

"Şey.."dedi Evrim merakla. "Diziye başlayalım. Uzun sezonlu!"

"Hadi yerleş gel."diye gülümsedi Yiğit dudaklarını birbirine bastırıp.
"Mama yiyelim."

NadideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin