1.0- down since July

81 10 14
                                    

düzenlemeden atıyorum çok yorgunum
yorum 🙏

---
2019

Dışarıda yedikleri akşam yemeklerinin son yirmi dakikasından beri Louis'nin moralinin düşük olduğunun farkındaydı Harry. Ne olduğu hakkında bir fikri yoktu ama her şeyin telefonuna baktıktan sonra değiştini biliyordu çünkü Louis ondan öncesinde, yemekleri boyunca yüzünden gülümsemesini asla düşürmemiş, sürekli şakalar yapıp daha sonra kendi şakalarına kahkahalarla gülerek Harry'yi de güldürmüştü. Yan masadan onlara bakan diğer insanlar umurlarında bile olmamıştı.

Şimdi ise Louis, Harry'nin elini sıkıca tutmuş evlerinin bahçesinden kapıya doğru yorgun adımlarlarla çekiştirirken tek kelime etmiyordu. Harry ona ne olduğunu sormak istese de bunu yapmaya cesareti olmamıştı çünkü cevap alamayacağını biliyordu. Louis hep böyleydi; konu Harry olduğunda Harry konuşmasa bile onu eğlendirene kadar canını dişine takardı ama eğer konu kendisiyse Harry'nin bütün sorularını görmezden gelir ve yanında olma girişimlerini iyi olduğunu söyleyerek geri çevirirdi, uyuyarak konuyu hiç açılmayacak bir kutuya kaldırdıktan sonra da sabah hiçbir şey olmamış gibi uyanırdı.

Harry ona her zaman hayran olsa da bu durumun böyle gitmesinden rahatsızdı ve ne yapacağını bilmiyordu. Onu hiç ağlarken görmemişti mesela. neredeyse iki yıldır sevgililerdi ama erkek arkadaşını hiç ağlarken görememişti. Bazı anlarda gözleri dolduğunda acilen odayı terk etmesi ve banyoya sadece bir dakikalığına kapanıp elini yüzünü yıkamış bir şekilde çıkması iyi değildi.

Eve girdiklerinde ve kapıyı arkalarından kapadığında Louis tamamen sevgilisine dönüp iki elini birden sarmaladı. Gülümsedi, uzanıp yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra hemen geri çekildi.

"Üzerimi değişip geleceğim. Bu gömleği sadece senin için giydim ve inan bana aşırı rahatsız ediyor."

Harry gülerken öne doğru eğilip Louis'nin dudaklarıyla kendi dudaklarını birleştirmişti. İkisi de gözlerini kapayarak tamamen birbirlerini hissettikleri birkaç saniye sonunda ufak bir öpücükle yetinerek ayrıldıklarında ellerini sevgilisinin elleri arasından çekti, kollarını omuzlarına sararak göğsüne yaslanmasını sağlayacak şekilde sarıldı Harry. Saçlarındaki dudaklarını oraya bastırıp bir öpücük de oraya verdi, derin bir nefes alarak kokusunu içine çekti. Louis ise hepsine kıkırdamıştı.

"Sadece..." diye söze girmeye çalıştı. Muhtemelen cevap alamayacaktı ve Louis orayı terk edip uyumaya gidecekti ama öylece görmezfen gelmek de istemiyordu. "Bana her şeyi anlatabilirsin, bunu biliyorsun değil mi Lou'm?"

Göğsüne yasladığı kafasını kaldırıp boynuna öpücük bıraktıktan sonra yavaşça kafasını sallamıştı Louis. "Biliyorum."

"O halde neden yapmıyorsun?"

"Anlatacağım bir şeyim yok ki, her şeyimi biliyorsun zaten çünk-"

"Sakın yine, benim her şeyim sensin, deme. Şu an sırası değil."

Louis gülerken tekrar basını onaylarcasına sallamıştı. Böylece, sarılmayı asla kesmedikleri için kafası Harry'nin göğsünde hareket ediyordu. "Çünkü sevgilimsin, diyecektim."

"Ben de sana bunu söylemeye çalışıyorum." derken geriye çekildi Harry, omuzlarından tutarak kendisine odaklanmasını sağladı. "Bana her şeyi anlatmalısın çünkü-"

"Benim sevgilimsin."

"Senin sevgilinim, evet."

"Pekâlâ sevgilim," dedi Louis birkaç adım geriye çekilip Harry'nin ellerinin omzundan düşmesini sağladığında. Üzerindeki gömlek cidden rahatsız etmeye başladığından düğmelerinden birkaç tanesini açmıştı. "Ne söylememi istiyorsun, bu konuşmanın ucu nereye gidecek?"

Lost His Mind || Larry Where stories live. Discover now