Bölüm 34

55.8K 3.9K 1.7K
                                    


Beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Şu an sarıldığım yastığım değildi beni rahatsız eden ama kulağıma birtakım sesler geliyordu. Umrumda değildi. Çok güzel bir uykunun içerisindeydim. Dudaklarımda hayali bir gülümseme ile gözlerimi açmadan daha çok sarıldım yanımdaki şeye. Yastığım bu kadar sert değildi ama bu kadar rahat olduğu kesindi. Hayal mayal arası bir yerdeyken bacağımı diğer tarafa attım ve uykuma devam ettim.

Beni uykumdan uyandıran şey bir şeyin devrilme sesiydi. Kıçımın ucuyla zorlukla ittirdiğim büyük cisim sonunda beni yatakta rahat bıraktığında huzurlu mırıltılar çıkararak uykuma devam ettim.

Birtakım homurtulardan sonra bir anda bacak arama sıkıştıtdığım yorgan çekilince hddetle yere yapıştım. İlk başta rüyada olduğumu sansam da kıçımın acısıyla gözlerimi zorlukla araladım. Karşımda bir çift göz bana sinirle bakıyordu.

"Ne yapıyorsun ya?" diye homurdandım uykulu bir sesle.

"Günaydın güzelim uyandırmaya kıyamadım seni. Yorganı silkeleyecektim bir baktım sen varmışsın içinde." dedi alaylı ve yapmacık bir sesle. Ona alık alık baktım. Sinirle gözlerini devirdi. "Sikerler böyle aşkın ızdırabını. Tüm gece son durak beş filmi yaşadım düşmemek adına. Ulan bir insan uyurken bile nasıl inatçı olabilir?"

"Canım acıdı mal." dedim kıçımı ovarken. "İnsan böyle mi uyandırılır?"

"Sen birde yüzüne yumruk yiyerek yataktan düşmeyi dene. Çok zevkli vallaha bak." dedi ters bir şekilde.

Kaşlarımı çattım. Sabah sabah böyle huysuz ve sanki biri cimcikliyormuş gibi gözükmesinin nedeni buymuş demek ki. Dediklerine inanıyordum çünkü deli yatardım. Kimseyle yatmaya alışkın değildim. Gerçi alışkın olsam kaç yazardı göt gibi yatağım vardı.

Kaşlarım çatık bir şekilde düştüğüm yerden kalktım. Tam bu sırada aklıma annemler gelince "Hiii!" dedim bir anda.

Bunu beklemeyen Çetin "Anan!" dedi karşılık olarak. "Ne oldu lan?"

"Annemler?!" dedim telaşla. "Sabah gidecektin ya alarm kurdum o kadar nasıl uyanamadık."

Endişeyle ona doğru birkaç adım atarken sesimi kısmıştım. Allahtan tatildi ama annemler de evdeydi. Nasıl uyanmayı unuturdum.

Hızla telefonu elime aldım. "Bozuk telefon almışsın bana!" dedim.

Evet, suç kesinlikle benim değildi.

"Sabahları niyet ettim embesil olmaya diye mi yataktan kalkıyorsun sen?" dedikten sonra telefonu elimden aldı ve biraz kurcaladı. Ardından bıkkınca bir nefes verdi.

"Alarm diye kronometreyi açmışsın aptal." dedi telefonu geri uzatırken.

"Haaa..." dedim telefonu geri alırken. E alışmadık götte durmuyordu. İlk kez Apple telefon kullanıyordum. Hem mallığımdan değildi, bu ülkücü bozuntusu yüzünden kafam gitmişti.

Tekrar aklıma annemler gelince aynı endişeyle "Çetin annemler..." dedim kısık sesle.

Yatağıma uzanmış, bir kolunu başının altına koymuştu. Kollarındaki pazular şişmişti böylelikle.

"Kadın kapıyı yumrukladı kaç kere uyanmadın. Bir ara tokmakla içeri dalacak sandım ama sanırım senin uykunun ağarmış taşşak gibi olduğunu bildiği için kalkmayacağını anladı, bağırdı çağırdı gitti." dedi.

"Yani?"

"Ablanla kuaföre gidecekmiş. Akşama kına mı ne varmış sanırım." dedi.

"Heee..." dedim. Bugün kına vardı evet, şimdi aklıma gelmişti. Dayımın kızıydı. Yarın da düğünü vardı. Aslında pek gitmek istemiyordum ama annemler zorluyordu işte. Hiç sevmezdim düğün dernek işlerini. Allahtan kınaya erkekleri almıyorlardı da kurtulmuştum.

OĞLANCI | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin