Apartman kapısını ittirip dışarı çıktığımda gözüm direkt beni bekleyen tanıdık arabaya kaydı. Direksiyon başındaki sevgilim muhtemelen gözü kapıdaydı çünkü beni görünce arabadan indi. Kalbim heyecanla çarptı. Daha iki gün önce sevişmiştik ve şimdi böyle yüz yüze olunca istemeden de olsa çekingenlik ve utangaçlık hissediyordum.
Her anı saniye saniye zihnime kazınmıştı. Hayatımda hiç o kadar yükseklerde yaşadığım olmamıştı. Bu yüzden etkisi geçmemişti. İki gündür yatağıma girdiğimde seviştiğimiz anlar canlanıyordu. Böyle olunca da malum çavuş ayaklanıyordu. Ama şöyle bir şey vardı, eğer benim gibi azgın ve sanat eseri gibi sevişen bir sevgiliniz varsa otuz bir çekmek eskisi kadar tatmin edici olmuyordu. Cinsel açıdan yaşadığm en büyük zevk noktası mastürbasyon yaparkendiydi fakat iki gün önce tadı hâlâ damağımda olan seks, daha başka zevkler olduğunu bana hissettirmişti. Fazla oldukça daha fazlasını istiyordu insan. Kısacası kendimde değildim.
Kendinde olmayan bir tek ben değildim aslında. Çetin saçma sapan triplere girmişti. Hassas davranıyordu bana karşı. Sürekli arayıp soruyordu.
Beni görünce dudaklarında gülümseme oluşan adama gülümsedim. Arabaya yaklaşınca kapımı açtığında kaşlarımı kaldırdım.
"Hayırdır?" diye sordum.
"Bugün centilmen olasım geldi." dedi.
Dudağımı büküp açtığı kapıdan arabaya bindim. Kapımı kapatıp arabanın etrafında döndükten sonra kendisi de sürücü koltuğuna geçti ve kapısını kapatıp bana baktı.
"Günaydın." dedi ve uzanıp yanağımı öptü.
"Günaydın." dedim gülümseyerek.
"İyisin değil mi orada?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım.
"Nasıl yani?" diye sordum kaşlarımı çatarak.
"Yani rahat mı koltuk? Arkada yastık var vereyim mi sırtına koyarsın?" dediğinde ciddi mi diye yüzüne baktım birkaç saniye.
Ciddiydi.
"Ver ver, bir de battaniye varsa şöyle bir kıvrılayım."
"Battaniye..." Düşünürcesine mırıldandı. "Alayım mı yoldan?"
Şokla baktım. "Çetin neyin var senin?"
"Neyim var? Bir şey mi var ne oldu?" Endişeli bir şekilde sordu.
"Kapımı açmalar, sürekli mesaj atıp hal hatır sormalar, düşünceli tavırlar falan... Ne lan bu insan gibi hareketler hiç yakışıyor mu sana?" diye sordum.
"Geri zekalı rahat et diye şey ettim. Öküz olsak suç kibar olsak suç. Sanki ben çok meraklıyım karısından dayak yiyen Ali Kemal gibi kılıbık kılıbık davranmaya." dedi.
"Ya konu o değil. Neden üç aylık hamileymişim gibi davranıyorsun?"
"Öyle davranmıyorum."
"Canım dinozor yumurtası çekiyor desem zamanda yolculuk yapıp geçmişe gidip alıp gelecekmişsin gibi bakıyorsun." dedim.
Bir şey demedi. Kısık bir nefes verdi. Yüzünü inceledim. Farkında olmadan bir şeyleri kafaya takmış gibi duruyordu. Ve ben ne olduğunu biliyordum galiba.
Omuzlarımı düşürüp bir nefes verdim ve elimi dizine koydum.
Sanırım neden böyle yaptığını kesin olarak anladım.
"Pişman değilim. Olmam. Çok mutluyum." dedim gözlerinin içine bakarak.
Sanırım bu ilk defa olan seks olayı benden çok onu etkilemiş gibiydi. Onunla yaşadığım şeyden dolayı pişman olmamak adına bir hallere bürünmüştü ama bu çok gereksizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OĞLANCI | BXB
General Fiction{Tamamlandı} {texting-düz metin} Ablasına asıldığını düşündüğü adama atar mesajı atan liseli bir çocuk en fazla ne kadar absürt fakat bir o kadar da muhteşem bir şeyin içine düşebilirdi ki?
