Bitter silence

108 14 2
                                    

Dün yatağında yattığımı, onun banyosunda duş aldığımı biliyordu ve hatta benim, onun bildiğini bildiğimi de biliyordu ama bunun hakkında hiçbir şey söylememişti.

Niall, Liam ve Zayn ile beraber yemek yedikten sonra salonda oturmuş kahve içiyorduk. Niall saçlarımla oynarken diğerleri de bizi izliyordu. Zayn ve Liam hala konuşmadıklarından gece boyunca herkesin farkına vardığı ama konusunu açmaya cesaret edemediği bir gerginlik vardı. Zayn bana ayrıldıklarını söylediği gün oldukça üzgün görünüyordu ama şimdi sanki umrunda değilmiş gibiydi. Zayn'in sevgisinden emin olduğumdan bunu sadece belli etmediğini düşünüyordum.

Niall, "Harry saçların farklı kokuyor." dediğinde Liam ve Zayn arasında gidip gelen gözlerimi Niall'a çevirip, "Hayır." dedim. İnanmadıklarını biliyordum ama ikiside, yemeyiz Harry bakışlarını atarken söyleyebileceğim çok fazla birşey yoktu. Diğerleri ikna olsa yeterdi.

"Siz birbirlerinizin saç korkularınızı ezbere mi biliyorsunuz?" Niall güldü.

"Siz bilmiyor musunuz?" Kaşlarını kaldırarak, alaylı bakışlarını Louis ve Zayn'in üzerinde gezdirdiğinde birbirlerine baktılar ve belli belirsiz tebessüm ettiler.

"Bilmiyoruz."

Niall, "Ben mimiklerine kadar ezbere biliyorum. Liam şu an Zayn'in dudaklarına yapışmamak için kendini zor tutuyor." dediğinde Liam,"Niall!" diye uyardı. Dudaklarımdan kaçmasına engel olamadığım minik kıkırtıyla bakışlar bana döndü. Konuyu kendisinden uzaklaştırmak isteyen Liam'da saçlarımı koklayıp Niall'ı onaylar şekilde kafasını aşağı yukarı salladığında ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyordum. Her mimiğimi ezbere bilen arkadaşlarım şu an susmaları için yalvaran gözlerime anlamazca bakıyorlardı.

"Demek ki sadece mimikler üzerine çalışmışsın, Niall. Saçlarım aynı kokuyor." dediğimde Liam'da bunu söylememi bekliyormuş gibi kafasını hızlıca salladı. "Mimiklerde berabatsın, Niall!"

Zayn, gözlerini tüm gece bir kere bile bakmadığı Liam'a diktiğinde Liam gözlerini kaçırmaya devam etti ama ısrarla ona bakan Zayn'i görünce dayanamayıp, "Önüne dön." diye terslediğinde Zayn'in yüzünde beklediğimin aksine ne bir hayal kırıklığı ne de üzüntü vardı.

"Liam şu an, önüne dönse de biraz da ben onu izlesem diyor içinden." dedi Niall gülerek.

Gülmeye başladığımda Zayn'de kendini daha fazla tutamadı. "Niall bu işte gerçekten iyisin."

Liam gözlerini devirdi. "Kahretsin, evet." aslında fısıltı halinde söylemişti ama herkesin planlı gibi bir anda susması rahatlıkla duyulmasına sebep oldu.

Herkes şaşkınca Liam'a bakarken, Liam ne dediğinin farkına vararak gözlerini bana çevirdi ve açabildiği kadar açtı. "Niall, evet. Gidelim mi?"

Zayn'e baktığımda o da en az bizim kadar şok olmuş bir şekilde bize bakıyordu.

"Zayn, Amelia aradı mı?" Louis'ye döndüğümde Amelia'nın kim olduğunu anlamaya çalışıyordum ki Niall kulağıma eğilip, "Zayn'in eski sevgilisi." dediğinde hatırladım.

Zayn gayet rahat bir şekilde Louis'yi onaylayınca Liam'ın gözleri arkasında yanan şöminenin ateşinden daha tehlikeliydi. Zayn yananın ateş olduğunu unutarak sadece konuşmakla kalmayıp buluştuklarını da söyleyince Liam saniyeler içinde Niall'ın tüm gece boyunca izlemek istediği senaryoya ıslak imzasını attı.

Liam, Zayn'in aralık bacağına yan oturup dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı ve daha sonra sıkı sıkı boynuna sarıldığında Zayn, gözlerini kapatıp ellerini Liam'ın sırtında gezdirdi.

Two hearts in one home | LarryWhere stories live. Discover now