Joshie Josh

49 7 23
                                    

Ben filmi izlerken üstümüzdeki örtünün altında beni sarmış, bedenimi okşayan Louis ise beni izliyordu. Sonunda dayanamayıp gülümsediğimde ona baktım.

"Neye bakıyorsun?"

"Benim değil misin? Bakarım."

Uzanıp boynuma sokulduğunda, "Çok güzelsin." dedi ve hafif kızararak boynumdan çektiği yüzüne baktım.

"Niye şimdi böyle yaptın ki. Filmi izleyemem artık."

Söylendiğimde film aniden kapandı ve abajurun sarı, loş ışığında, sıcacık örtünün altında sarılır halde birbirimize bakıyorduk şimdi. Elimi yüzüne çıkarıp sevdim ve uzanıp dudaklarına bir öpücük bıraktım.

Louis'nin doğum gününü tüm dünyaya duyurmak ister gibi kutlamak istediğimden büyükçe bir şey düşünsem de Johannah Louis'nin ailesiyle kutlamayı daha çok sevdiğini söylemişti bana. Louis kendi istediğimi yapsam asla bir şey söylemezdi ama bunu bilmemem ile kendimi kötü hissetmiştim.

Yeterince büyük bir aileye sahip olduğumuzdan beraber kutladığımızda Louis'nin mumlarını beraber üflemiş, dilek dilemediği için ona kızdığımda da kulağıma beni utandıracak şeyler fısıldamıştı.

Ama her şey çok güzel olmuştu. Louis tüm gece elimi bırakmamış, ne istesem normalde yapmayacak olsa da benim için yapmıştı. Johannah bile şaşırmıştı onun bu haline. Gecenin sonuna doğru da Liam, Niall ve Zayn ile beraber eğlenmek için çıkmıştık.

Ve şimdi evimizdeydik. Ben Louis'nin kolları arasında, birbirimizin teniyle ısınırken.

"Sonunda evimizde yanlızız."  dedim, fısıltıyla.

O da aynı tonda, "Sonunda." diyerek burnunu boynumda gezdirmeye başladığında kalbim bedenime sığmıyor gibi hızla atıyordu. Louis bunu farketmiş olacak ki kafasını kaldırdı ve bana baktı. Eli elimi bulduğunda yavaşça göğsüne doğru götürdü. Onun da farklı olmadığını görerek gözlerimi büyüttüm şaşkınlıkla.

"Çok hızlı..." dedim, çocuksu bir tonda ve güldü sessizce.

"Seni her gün yeniden daha çok seviyorum çünkü."

Kısık sesle konuşuyorduk ikimiz de. Bir yandan elleri bedenimde gezinmeye devam ediyordu örtünün altında.

"Bu gece fazla mı romantiksin?"

Bunu bilerek söylemiştim çünkü Louis hep böyleydi. Bu gece için böyle davranmıyordu.

"Bakışlarımla bile seviyorum seni. Sen fark etmiyorsun, hep böyleyim."

Baktıkça karnım kasılıyordu heyecandan.

"Louis..." dedim dayanamaz gibi ve bana sardığı kollarına sarıldım ben de.

"Kalbim şimdi çıkıp evde bağıra bağıra koşmaya başlayacak heyecandan."

Benzetmeme güldüğünde kıvrılan dudaklarının hemen yanını öperek ben de güldüm kendime ve kucağında hareket ederek örtünün altında arkamı dönüp bacaklarımı iki yanına attım açıp uzandığımız koltukta. Hala bana sarılıyordu.

"O zaman bu kadar romantiklik yeter."

"Hayır." dedim sonunu uzatarak ve güldüğünde kafamı göğsüne koyarak aşağıdan ona baktım. "Böyle uyuyalım mı bu gece?"

"Uyuyalım, bebeğim."

Kolları sıkılaştığında saçlarım arasına bir öpücük bıraktı. Tabii rahat durmayarak sanki kucağına yerleşiyor gibi hareket ettiğimde bunu bilerek yapmadığımı düşünerek bir şey söylemedi ve bunu birkaç kere daha yaptığımda sonunda, "Bebeğim." dedi. "Uykun var biliyorum ama başkalarının uykusunu kaçırıyorsun böyle. Hem de senin için hiç uyumayan birinin." dedi, altındaki sertliği kastederek.

Two hearts in one home | LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin