Princess

75 12 26
                                    

"LOUIS!"

Sabah Louis'ye sürpriz yapıp kahvaltı hazırlamak için erken kalkmış ve hazırladıktan sonra onun uyanmasını beklerken yeni çıkan haberleri görmüştüm.

"Aşkım kalk!"

Yatakta dizlerim üstünde elimde telefonla zıplarken Louis gözlerini araladı gülümseyerek ve üstüne çıkıp yüzünün her yanını öpmeye başladım. Louis bir yandan gülerken sonunda geri çekilmemle yanaklarımı sıkıştırdı tek eliyle.

"Sono çok sovoyorom."

Yanağımı sertçe öptüğünde yanaklarımı sıkıştırdığı için O şeklini almuş dudaklarımla baktım ona ve ekranı gösterdim.

Louis dün gece ben uyurken gece kalkıp benim dağıttığım saçları ve uykulu gözleriyle üstü çıplak sigara içerken bir fotoğrafını paylaşmıştı. Ve asıl olan ise arkada görünen, uyuyan bendim.

Louis zaten neyi gösterdiğimi çok iyi bildiğinden bakmaya tenezzül bile etmedi ve beni bileğimden yakalayıp üstüne çekti.

"Herkesin susmasını beklemek için senin üzülmene izin veremezdim daha fazla."

Gülümsediğimde boynuna sarıldım sıkıca ve sıcacık boynuna sertçe büyük bir öpücük bıraktım. Bunu yaptığına inanamıyordum. Öyle bir fotoğrafı ki hala karnıma sancılar giriyordu.

"Hem sen bana ne dedin bakayım?"

Yüzümü geri çektiğinde gözlerim içine bakmasıyla utanıp tekrar boynuna sokulacakken izin vermeyip gözlerim içine baktı.

"Ne var? Kocacığım derim istersem."

Güldüğü sırada ben de gülüşünü güzelliğiyle güldüm. Beni aniden altına alıp üstüme çıktığında burnunu burnuma sürttü.

"Hmm, öyle miymiş?"

Güldüğümde kusursuzca yayılan dudağımın ucunu öperek beni çıldırttığında, "Dışarı çıkalım mı?" demesiyle üzülerek, "Kahvaltı hazırlamıştım sana." dedim.

Gözleri bir süre yüzümde gezindiğinde dudakları yana kıvrıldı. "Biz evlenmesek mi? Baksana zaten değişen birşey olmayacak."

Altından kalkmak için hamle yaptığımda kollarıyla buna izin vermedi.

"Beni alacak birini bulurum elbet."

Yanağımı aniden ısırmasıyla gülerek bağırdım. "Hepsini yok eder senin için sona saklarım yine kendimi."

Buna daha devam edecekken Louis'nin bununla ilgili herhangi bir düşüncesinden bile en az benim kadar nasıl nefret ettiğini bilerek sustum ve uzanıp yastıktan ayrılıp dudaklarına bir öpücük bıraktım. Nereye gidersem gideyim evime geri gelirdim zaten.

Aniden kendini üstüme bırakmasıyla gülerek bağırdım çığlık çığlığa ve o da gülerken kollarını sıkıca sardı bedenime. Bilerek ağırlığını tamamen vermediğinin farkındaydım.

"Kalkalım bakalım." dedi, beni kucaklarken. "Daha bitirmem gereken bir masa dolusu şey var." Elimi tuttuğunda bileğime bastırdı dudaklarını.

...

Niall fotoğrafla ilgili konuşup beni neredeyse utanç komasına sokarken Louis bundan çok memnundu.

O sırada gelen Liam gözlerini etrafta gezdirdi ve bana döndü.

"Zayn eğer buradaysa ve bilerek yapıyorsanız senin toplarını koparırım, Harry."

"Ya niye ben, beraber yapmışız işte!" dedim, sanki gerçekten yapmışız da yakalanmışız gibi.

Two hearts in one home | LarryWhere stories live. Discover now