Two hearts in one home | Larry

Let me be your goodnight.

Eğer babam ile irtibatı kesmezsem Zack'in yanında gibi görünmezdim. Bu yüzden uzun zamandır babamı görmüyordum. Babam ise onun yanına geçtiğimi sanarken büyük bir hayal kırıklığı ile elini üzerimden tamamen çekmiş, Zack'in kanatları altına bırakmıştı beni.

Zack başta beni babamdan uzak tutmak için Los Angeles'da okumamı istemiş, gitmeyince de okulumu dondurmuştu. Başlarda sadece babamı daha kolay yıkmak için beni yanında tutmuş olsa da sonradan ortaya çıkan beraber yaptıkları işlerin kirli belgeleri ile babamı ortadan kaldırabilirdi. Ve tabii ki eline geçen bu fırsatı kullanarak beni o belgeler ile tehdit etmiş, Zayn ve Liam da birlikte olunca beni onların yanına muhbir olarak göndermek istemişti.

Louis'nin yanında kaldığım süre boyunca bunu düşünmem için bana zaman vermiş, ben de kabul etmemiştim. Tabii kimse Louis'ye böylesine aşık olup bir sabah aniden herşeyin alt üst olacağını bilmiyordu. Louis'nin bana o sabah,
'aynı evde kalıyoruz olabilir' demesi ile arabadan inerken aklımdaki tek çıkış yolu Zack olmuştu. Gitmem gerekiyordu, uzağa gitmem gerekiyordu çünkü gidersem tüm acının burada, geride kalacağını düşünüyordum.

Zack'in istediği gibi okulu Los Angeles'da bitirmiştim. Dört ay sonra ilk defa o sabah Niall ile konuşup sonunda dönecek gücü kendimde bulduğumda da bunun ancak muhbirlik teklifini kabul etmem ile olabileceğini zaten en başından söylemişti. Aylar sonra Louis'yi görebileceğim tek umudumu da bu teklifi kabul ederek var edebilmiştim ancak.

Ama sandığının aksine hiçbir zaman Zack'e muhbirlik yapmamıştım. Muhbirin yerini, Zayn'in adamı almaya beni de götürmesiyle bulmuştum, bunu Zack'e Josh aracılığıyla söylemiş, ancak Zack adamı infaz etmeden onu tuttuğu yeri gizlice Louis'ye geri vererek bunu telafi etmiştim.

Ama hiçbir şey istediğim gibi gitmemiş, Zack benden Zayn'in HTS kayıtlarından Steve'in yerini bulmamı istemiş, bunun benden istediği son şey olduğunu söylemişti. O gece sözleşme bitecek, babama ait tüm belgeleri bana verecekti. Ama Steve'in infazının bana ait olmasını istediğini söylememişti.

Başından beri tek amacı vardı; hiçbir zaman babam Vincent gibi olmadığım, gözyaşlarım kadar temiz olduğum için beni kirletmek istemişti. Vincent'e olan tüm nefretini onun en başından beri en büyük korkusu olan oğlundan, benden çıkarmak istemişti.

...

Uyandığımda Louis yoktu. Odadaki L koltukta oturan Liam'ı gördüğümde şaşkınlıkla ona bakarken bana gülümsemişti. Ağzımı açacakken diğer tarafımda gördüğüm sarı saçlar ile korkarak kendimi Liam'a doğru attım.

"Tanrım, Niall!" Niall bir ayağı yerde dururken bedeninin yarısını yatağa atmıştı. "Sen niye Louis'nin yatağında yatıyorsun?"

Ne diyeceğimi bilemeyerek zaman kazanmak için yatakta doğrulduğumda Liam olduğu yerden hızla kalkarak bana yardım etti. Ne olduğunu biliyorlar mıydı?

"Biliyoruz." dedi, Niall yüzündeki sırıtışla. "Louis anlattı ve seni bu konuda kesinlikle bunaltmamamız için bizi tehdit etti. Seni çok düşünüyor, değil mi?"

Aynı imayı yaptığında Liam ona kötü bir bakış atıp yataktan kalkmama yardım etti.
"Tuvalette de yardım edebilirim."

"Aletimi tutabilirsin." dediğimde Liam yaptığı tekliften pişman olarak omzuma vurdu. Gülerek tuvalete girdiğimde hızlıca işlerimi halledip odadan çıktım.

Liam merdivenlerin başında beni beklerken aşağıdaki kahvaltı masasındaki yerini bizden çok önce almış olan Niall'a beklemesini bağırıyordu. Ama bu tabii ki Niall'a işlemiyordu.