We're together

89 9 30
                                    

Akşam yemeğinde dün geceyi diğerlerine anlattığımda, Niall kızın Lottie olduğunu söylemeden önce neredeyse ağlayacaktı. Soylediğimizde ise az önce ağlamanın eşiğindeki Niall'ın kahkahalarıyla diğer masalardakiler bize dönmüştü. Kimsenin gözünde kötü bir ifade yoktu, onlar da Niall'a gülmüşlerdi. Ama sorun şu ki, Niall birilerinin dikkatini çekmişti ve şimdi terkedilmiş bir kalp masamıza doğru geliyordu.

Sandalyemin arkasında hissettiğim el ile arkama döndüğümde, masada arkama dönmeden önce gördüğüm son yüz, Niall'ın memnuniyetsiz ifadesiydi.

"Hepinize iyi geceler." dedi, Luke, gözlerini sırayla herkeste gezdirirken. Liam'ın yüzüne de aynı ifade oluştuğunda, Zayn ona karşılık verdi.

Liam, "Luke, eski arkadaşımız." dediğinde, bunun altındaki bir başka gerçeği söylememesi iyi miydi, yoksa kötü mü bilmiyordum.

"Hepinizin değil." dediğinde, sandalyemi çekerek elinin boşa düşmesine sebep oldum. Güldüğünde, yuvarlak masada karşımda oturan Louis'nin bakışları anında delici bir bakış yerini almıştı.

"Sizi tanıyorum ama kişisel olarak tanışmadım." dedi, Zayn ve Louis'ye bakarken. Onlara doğru ilerlediğinde Zayn ayağa kalktı ve Luke onun elini sıkarken Louis bana baktı ve o da ayağa kalktı.

"Zayn. Zayn Malik." dediğinde, elleri ile birlikte gözleri de Louis'ye doğru yöneldi.

"Louis Tomlinson." dedi, Louis elini sıkarken. Luke'un yüzündeki rahatsız edici gülümseme onlara doğru ilerlerken yok olmuş olsa da hala rahatsız ediciydi. Buradan kaçıp gitmek istesem de bu Luke'u neredeyse bir yıl sonra tekrar gördüğüm ya da birşey olduğundan değildi ve Louis'nin bunu yanlış anlamasından korkuyordum.

"Sizi tanıyorum." dediğinde, Louis onun elini bırakarak boşlukta öylece durmasına neden olmuştu.

"Sen," dedi ve Zayn'i gösterdi. "Liam ile birliktesin ve sen de," dediğinde, bu defa Louis'yi gösterdi. "Louis, Harry ile birliktesin, değil mi? Her yerde öpüşme videonuz dolanıyor."

Bir an durdu ve ikimize baktığında hafifçe sırıttı. "Yoksa öylesine... Gecelik mi?"

Louis onun bu tavırlarına herhangi bir tepki vermeden, "Birlikteyiz." dediğinde, Luke kafasını salladı ve Niall ile Louis arasındaki boş sandalyeye oturdu.

Louis bunu umursamadan yerine oturduğunda, Zayn onun aksine sinirle yerine oturdu. Niall ise aynı şeyin olmaması için ona bakmıyordu bile.

"Sen nasılsın, Harry?" dediğinde, elimdekileri bırakarak ona baktım. Yaptığı şey ortadaydı ve buna izin vermek istemiyordum. Burada keyifli bir akşam yemeği yerken, kimsenin yukarıya çıkarken yüzünde sevmediğim bir ifade görmek istemiyordum.

"Daha önce hiç tatmamış gibi mutlu, Luke. Sen?"

Luke söylediğimde hafifçe sırıttı ve kafasını sallayarak önüne gelen tabakla ilgilenmeye başladı. "Daha iyileştirilebilir."

"Niye geldin?" dedi, Niall ve Liam onu düzeltti. "Biriyle birlikteysen onu yanlız bırakmaman için." Niall bunu söylemediği için sinirle Liam'a baktığında, Liam da onun burada olmasından memnun olmasa da birşey söylemedi. Ve Luke da her zamanki gibi sırıtarak kafasını iki yana salladı. "Yanlızım."

"Sana katlanmak zor, biliyoruz."

Luke, Niall'ın söylediği ile sahte bir şekilde üzüldü ve bana baktı. "Hadi ama, o kadar kötü değildi, değil mi?"

Siktir.

Louis'nin zaten başından beri herşeyi anladığının farkında olsam da, hepimizin bildiği o şeyin farkına varmak daha kötüydü.

Two hearts in one home | LarryWhere stories live. Discover now