Lou

101 9 41
                                    

Liam, Zayn'in ona hazırladığı sürpriz ile odalarındayken Niall'ın da bizim yanımıza gelmesini istedik ve şimdi durmadan yatak şakası yaparak beni utandırıyordu. Louis ile bundan öyle zevk alıyorlardı ki, Niall'ın kendi kafasında kurduğu Bay Tomlinson tamamen yıkılmıştı.

Louis beni kolları arasına aldığında Niall bayılacak gibiydi. Koltukta kendini geriye atarak elini kalbinin üstüne koydu.

"Biliyordum, başından beri biliyordum!"

"Tamam, Niall. Kendine gel." dedim, ve Louis'ye farkettirmemeye çalışarak ayağına minik bir tekme savurdum.

"Bakın ne göstereceğim!"

Niall cebinden çıkardığı fotoğrafı bize doğru fırlattı. Louis benden önce davranıp aldığında benim de görmem için aşağıda tuttu.

"Senin doğum gününde!"

Ben, Louis ve Zayn yan yana duruyorduk. Biz fotoğraf çekilirken, bu fotoğraf da arkamızdan çekilmişti.

Louis'nin bir eli Zayn'in omzunda dururken diğer eli benim belimdeydi. Bunu o gün farketmemiştim çünkü lanet olası bunu bana bilerek farkettirmemişti.

"Ben bunu nasıl hissetmedim!?"

Louis fotoğrafa bakarken yüzündeki gülüş fazla güzeldi ve Niall olmasa tam şu an dudaklarını yiyebilirdim.

"Ben bunu kendi gözlerimle gördüm! Sana sürekli Louis iması yapsam da kabul etmedin ama biliyordum, bu da benim kanıtım oldu."

Niall'ın, Louis ile ilgili herhangi bir şeyi kabul etmediğimde kolayca ikna olarak herşeye neden tamam dediğini şimdi anlıyordum. O Niall'dı ve normalde üstüme gelerek beni yıldırana kadar konuşurdu.

"Bende bundan birkaç tane daha var. Bu sizde kalabilir."

"Bu zaten bizim!"

Niall'ın üstüne atlayarak ellerimi boynuna sardım. O gülerek boğazındaki ellerden kurtulmaya uğraşırken omzunu ısırdım. Aniden Niall'ın üstünden havaya kaldırıldığımda kendimi Louis'nin üstünde buldum.

"Bundan sonra Niall'a dokunana," dedi, ve yüzüme doğru yaklaştı.

"Ben de dokunurum."

Dudaklarımı kendi dudakları ile ıslatırken Niall, "Evet!" diye bir çığlık atarak ağzını kendi elleriyle kapatmıştı. Dudaklarının tadı ile kendimden geçerken kalbim ikimiz arasında sıkışmış gibiydi.

Geri çekildiğimde Louis bundan hiç memnun olmasa da Niall kendinden geçmişti bile. Kendimi yana atarak koltuğa geçtim.

"Eğer kasediniz falan da-"

"Niall!"

Louis sırıtarak, "Sesleri gelmiyor mu?" dediğinde, "Tanrım! Gidiyorum ben." diyerek, kalkacağım sırada kapı tıklandı ve Niall açtı. Gelen Liam ve Zayn'di.

"Sizin bu gece binayı sarsmanız gerekmiyor muydu?"

Liam koltukta yanıma atlayarak benim gibi dirseği üstünde durdu. Zayn de bıkmış bir şekilde Louis'nin yanına oturdu.

"Evlenmek için erken diyorum sadece Liam."

Liam ona bakmazken arkasına yasladı ve uzun bir soluk aldı.

"Sana haklı olduğunu söyledim. Daha ne istiyorsun?"

"Biliyor musun, Liam, bu defa sana gelen ben olmayacağım. Bunun için erken olduğunu söylüyorum ve sen beni anlamak istemiyorsun. Eğer bunun için kavga ediyorsak zaten birkez daha düşünmen gerekiyordu."

Two hearts in one home | LarryWhere stories live. Discover now