25/1. kitap finali

5K 148 13
                                    

Uyandığımda bedenimde ağrılar hissediyordum. Gözlerimi zorlukla açtığımda ise saat öğlene geliyordu. Aşağı indiğimde Seda'nın bir sağa bir sola dolandığını gördüm. Yüzünde rahatsız bir ifade vardı.

"İyi misin?" Bir adım yanına doğru geldiğimde kesik bir nefes aldı.

"Sancım var."

"Abimi aramamı ister misin?" dediğimde eliyle belini tutup koltuğa oturdu, derin nefesler almaya başladı. Bağırmasıyla bir an donup kaldım.

"Bebek geliyor!"

"Ne!" dedim gözlerim büyürken.

Seda dişlerini sıkarken bir çığlık koyuverdi. Üst kata telefonumu almak için koştum. Abimi aramam lazımdı. Ambulansı ararsam yarım saate ancak gelirdi ama abim on dakikada burada olurdu. Odaya girince sehpanın üstünde bıraktığım telefonu buldum. Ellerim titrerken telefonu alıp abimi aradım. Birkaç çalıştan sonra açıldı.

"Gamze." Abim telefonu açar açmaz konuşmaya başladım.

"Abi Seda doğuruyor, hemen gel." Telaşlı bir şekilde odadan çıkıp aşağıya indim.

"Şimdi mi?" dediğinde abimin sesi de telaşlı geliyordu.

"Bir sorayım abi, belki fikrini değiştirir oğlun." Çıldıracağım artık bu evde.

"Gamze, gelmeye kalkışırsa geri içine içine it. Tamam mı abim?"

Allah'ım adamda akıl kalmadı.

"Abi saçmaladığının farkında-" Seda bir çığlık daha attığında sormama gerek kalmamıştı çünkü abim telefonu direkt kapattı. Şu an uçarak buraya geldiğine emindim. Abimlerin odasına ilerleyip bebekle Seda için hazırladıkları küçük valizi aldım. Bu telaş içinde unutulabilirdi. Hastane dönüşünde bebeği koyacağımız puseti de çıkartıp kenara koydum.

"Dayanamıyorum!" Seda'nın bağırmasıyla kalbim ağzımda attı. Eşyaları kapının yanına bırakıp hızla yanına gittim.

"Biraz daha sık dişini, abim gelir şimdi. Derin derin nefesler al," dedim elini tutup onunla birlikte derin derin nefesler alarak.

Biraz daha sakinleşince karnında benim bile görebileceğim bir kasılma oldu ve Seda'nın hamile elbisesi ıslandı. Bebeğin içinde olduğu su kesesi patlamıştı. Seda'nın korktuğunu biliyordum çünkü şu an ben bile korkuyordum. Elimi öyle bir sıktı ki tırnaklarının etime geçtiğini hissettim.

"Sakın ıkınma, derin nefesler almaya çalış. Bebeği itecek kadar kendini kasma. Burada doğsun istemiyorsan dediklerimi yap!" Onu uyarırken benim de gerginliğim hat safhadaydı.

Seda sonunda mantıklı olduğunu düşünmüş olacak ki derin nefesler alıp kendini kasmayı bıraktı. Ben de onunla beraber derin nefesler alıyordum. Seda arada dişlerini birbirine bastırıp gözlerini sımsıkı kapatıyordu ama kendine hakim oluyordu sonunda. Kapı çalınca hızla elini bırakıp kapıya koştum.

"Çabuk abi, sancıları çok sıklaştı." Kapıyı açar açmaz içeriye girdi. Abimin de yüzü beyazlamıştı, hızlı nefes almasından acele ettiği belliydi.

Seda'nın yanına hızla ilerledi ve tek hamlede kucağına aldı. Ben de kenarda duran çantaları aldığım gibi peşlerinden çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra arkamı döndüğümde şoför koltuğunda oturan bir adet Kurt ile karşı karşıya geldim.

"Gamze hadi." Abimin seslenmesiyle beklemeden ön koltuğa geçtim. Seda ile birlikte arka koltukta oturuyordu.

Emre hızla arabayı çalıştırıp arabayı geri vitese taktı ve geldiği yoldan çıktı. Lojmanlardan çıkarken Seda abimin eline sarılmış, derin nefesler almaya çalışıyordu. Heyecan beni de sarmıştı, sonunda hala oluyordum.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin