5

1.6K 102 8
                                    

Emre'den

Gamze uyuduktan sonra onu izledim. Yatağın içinde kıpırdanıp durduktan sonra göğsüme daha fazla yaklaşmış, elini karnımın üstünden atmış kendine rahat bir yer sağladıktan sonra durmuştu. Düzenli nefeslerini dinlerken sakinleştim. Elleri her zaman olduğu gibi soğuktu. Elinin üstüne elimi koyup, ısınması için tuttum. Burnunu boynuma gömdüğünde derin bir nefes aldım. Ciğerlerim kokusuyla dolarken, yüzümde yine gülümseme oluştu. Gözlerimi kapatıp bu tatlı işkenceye, öpüp onu uyandırmadan, uyuyarak bir son vermeye karar verdim.

Henüz uykuya yeni dalmıştım ki Gamze rahatsızca kıpırdanıp kollarımdan ayrıldı. "Gitme," diye sayıklamaya başladığında dişlerimi sıktım. Öfkem yerini alevlendirerek içime kor bir ateş saldı. Nefesim olan kadın, acı çekiyordu "Gamze uyan, Gamze!" dedim üstüne doğru eğilip hafifçe sarsıp.

Gözleri hâlen kapalı nefes nefese acıyla inledi. Yüzünün kasılmasıyla gözlerini açmakta zorlandığını görüyordum. Bu beni mahvediyordu. "Gamzelim aç gözlerini, kâbus görüyorsun." Kollarından tutup daha hızlı sarstım. Gözlerini açtığında hâlen etkisinde olduğunu dolu dolu bakışlarından anladım. Gamzenin yanaklarından aşağıya doğru süzülen yaşlar, sinir krizinin habercisiydi. Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başladı. Birini ya da bir şeyi arıyormuş gibiydi. Hıçkıra hıçkıra ağlarken onu durdurmadım. İçinden bu zehri atması gerekiyordu.

Yanına gidip gözlerinin içine baktım. Kahverengi gözleri dolup taşıyordu. Aşırı şiddetli bir fırtınadan sonra yağmur yağmış, bizse o heyelanın altında kalmıştık. Önünde dizlerimin üstüne çöktüğümde elimden başka bir şey gelmiyordu. Canımın, canı yanıyordu. Çaresizlik bütün bedenimi sararken anladım artık kaçamazdım. Yüzleşme anı beni en savunmasız olduğum anda, sevdiğim kadının sıcaklığından koparırcasına yüzüme çarptı. Yanımda dizlerinin üstüne çöktüğünde gözyaşları hâlen yanaklarından akıyordu. Cesaret vermek için gözlerine baktım, dudaklarını araladı.

"Emre ben asla anne olamayacağım, seni asla baba yapamayacağım."

Sözleri birer ok gibi saplandı kalbime. Dolu olan gözlerimden aktı gitti gözyaşlarım. Benim sevdiğim kadına ne yapmışlardı? Onun hayallerini, haklarını, umutlarını çalmışlardı. Benim bu hayatta en değer verdiğim varlığın canını yakmışlardı. Yara olsa sarardım geçerdi, ama "yâr"a olmuştu olan.

Kollarımı sıkıca ona sararken içimi çektim. Kalbim onunla tamamlanırken gözlerimi sıkıca kapattım. Gözlerimi hızlı bir şekilde sildim.

Önceliğim Gamze'ydi. Şimdi acımı yaşayamazdım, onun acısını dindirmem gerekiyordu. Geri çekilip şakağına dudaklarımı bastırdım. Gözyaşlarını sildim, saçlarını okşadım. Kucağıma alıp yatağa geri yatırdım. Başımı göğsüme yaslayıp, saçlarını okşamaya devam ettim. İçini çekerken benden bir şeyler duymayı beklediğini biliyordum.

"Yarın iyi bir doktordan randevu alacağım. Eğer doğruysa Gamzelim önemi yok. Sen bana aile oldun zaten, bunun çocukla ilgisi yok. Doğru çocuğumuz olsun istedim, sana da söyledim. Ama ben onları senden geleceği için o kadar çok sevecektim. Sevdiğim kadından bir parça taşıdıkları için. Sen zaten bana yuvasın. Eğer çocuk istersen evlat ediniriz. Senin o güzel kalbin de bir çocuğa daha yuva olur. Sen benim için anne ol ya da olma hep Gamzelisin, benim Gamzelim."

Saçlarını okşarken artık iç çekişleri durmuş, nefesleri düzenli bir hâl almıştı. Ağlama krizinden sonra kendini hırpalamış, yorgun düşmüştü. Sıkıca sardım sakladım kalbimin en derinlerine, bir daha kimse ona zarar veremeyecekti. Hepsinin eceli olacaktım, hepsi ölümü tadacaktı. Benim kollarımda yatan kadının çektiği acının hesabını ödeyeceklerdi.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin