12

1.8K 97 1
                                    

Beni biraz önce çıktığım koridora çeken kişinin kaburgasına dirseğimi geçirecekken "Gamze benim, sessiz ol," diyen Haşim Albay'ın sesini duydum.

Ağzımdaki elini çekince karşı karşıya geldik, şok içinde gözlerim kocaman olmuştu. O an çavuşun odasının kapısı açıldı, duvara yaslanmış kenardan bakıyorduk biz de. Çavuş etrafa baktıktan sonra hızlı adımlarla az önce benim ilerleyeceğim koridordan geçti. Haşim Albay beni çekmese kesin yakalanırdım.

"Hadi gel," dedikten sonra tam tersi yöne doğru ilerlemeye başladık. Merdivenlerden çıkıp albayın bir üst kattaki odasına girdik.

"Emre nerede?" diye sordu koltuğuna oturduğunda telefona uzanarak.

"Çalışma odasındaydı." Beni bekliyordu üstelik endişelenmiş olmalıydı.

Haşim Albay telefonda tuşlara bastığında -eski tip ev telefonlarındandı- Emre'nin odasını aradığına emindim. "Emre çalışma odamdayım, Gamze burada hemen gel," dedikten sonra karşıdan olumlu bir yanıt almış olacak ki kapattı.

"Otur kızım," dedi masanın önünde karşılıklı duran koltukları göstererek.

Derin bir nefes alıp, tekli koltuğa oturdum. Sanırım o çavuşun hain olduğunu herkes biliyordu. Uğur'un sabah söylediklerini hatırladım. Anlam veremediğim şeyse o adamın hain olduğu biliniyorsa Emre asla beni buraya getirmezdi. Yine aklından neler geçiyordu Kurt?

Kapı çalınıp açıldığında Emre içeriye girdi. Albaya selam verdikten sonra gözleri hızlıca üstümde gezdi. Hasar tespiti yapıyordu sevgili nişanlım. Haşim Albay sayesinde hasar yoktu ama o adam beni fark ettiğinde neler olabileceğini düşünmek bile istemiyordum.

"Komutanım ne oldu?" diye sordu Emre.

"Bunu Gamze'ye soracağız, ne duydun Gamze?" diyerek bana yöneldi Albay.

"Çavuşun odasının önünden geçiyordum, sesini duydum. Sercan'la iş birliği yapıyormuş. Beni yalnız bırakmadığınızı söyledi ona." Aslında bilerek dinledim ama sizin bunu bilmenize şu an hiç gerek yok bence.

"Hemen evrakları işleme koyuyoruz o zaman albayım. Telefonunun dinlenmesi için savcılıktan izin çıkartalım." Emre'nin kısık gözleri ve söyledikleriyle emin oldum ki akında bir plan vardı.

"Hazırlıklara başlayın." Albayın emriyle birlikte Emre onayladı.

Ben de oturduğum yerden ayağa kalktım, Emre gidecekse benim kalmamın bir anlamı yoktu. Emre'yle Albayın odasından çıktığımızda hiçbir şey söylemedim çünkü o casus çavuş bir yerden çıkabilirdi. Emre'nin odasına girdiğimizde masanın üstündeki kâğıda bir şeyler yazıp bana uzattığında aldım.

"Eve gidince konuşacağız."

Emre'ye bakıp başımı salladım. Kapı açıldığında içeriye Semih girmişti.

"Emre sen eğitime geç, Gamze'nin yanında ben kalırım." Semih'in sözleriyle birlikte Emre bana doğru döndü. Dikkat çekmememiz gerekiyordu anlaşılan, bu da görevine devam etmesi demekti.

"Sağ ol Semih," dedikten sonra bana döndü. "Gamzelim bir şey istersen Semih'e söyle. Benim iki saatlik bir işim var sonrasında geleceğim." Gözlerime bakarak söylediğinde, Semih'in yanından ben gelene kadar sakın ayrılma demek istemişti. Beni bir tek ona emanet ederdi çünkü.

"Tamam, buradayım ben," dedim gülümseyerek. Aklı bende kalsın istemiyordum ama kalacağını bilmek de ayrı bir mutluluktu.

Emre bana göz kırptıktan sonra Semih'e döndü. "2 saate gelirim."

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Where stories live. Discover now