Bölüm 12 / 👨‍✈️👩‍💼

139K 7.5K 646
                                    

Kapı tekrar çalınca, kalkıp kapıya ilerledim. Abim mi gelmişti ki? Kapıyı açınca yine Emre ile karşılaştım ama biraz ilerisinde üç asker daha vardı. Acaba fotoğraf beğenisi yüzünden gelmiş olamazdı değil mi? Yok canım gelmezdi bence.

"Merhaba" dedi Emre.

"Merhaba?" Dedim tek kaşımı kaldırıp sorar gibi.

"Sizin kapının önündeki logar tıkanmış, eriyen kar sularını çekmiyor borular da don olduğu için patlayabilir. Evler müstakil olduğu için su basma tehlikesi var. Bizde çalışma yapıyoruz, su vanasını kapatır mısın?" dedi. Arkasına baktığım da üç askerin biraz ileride beklediğini gördüm. Ama bize bakmak yerine etrafa ya da yere bakıyorlardı.

"Tabi kapatıyorum şimdi" dedim. Hava buz gibiydi, kapının önünde iki dakika da bile donmuştum. Bu soğukta suyla çalışacaklardı birde. Dün geceden sonra sizli bizli konuşmayı bırakmıştık artık.

"Tamam o zaman görüşürüz" dedi Emre ciddi tavrından ödün vermeyerek. Sanırım askerleri yanında olduğu için daha sert duruyordu.

"Kolay gelsin" dedim bende. Emre arkasını dönünce kapıyı kapattım bende. Mutfağa geçip ana vanayı kapattım, salona geçtim tekrar.

"Kimmiş gelen?" dedi Seda merakla.

"Assubay Emre Bey gelmiş, evin önünde çalışma varmışta logar tıkanmış. Vanayı kapatmamızı rica etti, bende kapattım" dedim yerime otururken.

"Yazık şu karda kışta çalışıyorlar dışarıda" dedi Zahide teyze üzülerek.

"Öyle tabi yazık onlara da bir annenin kuzusu onlarda " dedi Seda. Bu kız da acıma duygusunun kırıntısı bile yoktu sırf misafir var diye böyle konuşuyordu eminim. Beni gecenin bir buçuğunda kapıya atmış kızdan bahsediyoruz. Yüzümde alaycı bir gülümseme oluştu.

"Neye gülümsüyorsun Gamze?" dedi hemen Seda. Beni kötülemek için bahane bulmuş gibi.

"Hiç aklıma bir şey geldide" dedim oturduğum yerde geriye yaslanırken. Onu kendi silahıyla vuracaktım.

"Anlatta bizde gülelim" dedi beklediğim gibi.

"Tabi ki yengecim anlatayım. Aklıma geldi geçen bir arkadaşım anlatmıştı da. Abisinin sevgilisi davet etmiş bunu yatıya. Kızın da çok önemli bir sınavı varmış başka şehirde okuyormuş. Gece abisi ile sevgilisi kavga edince kızı kapının önüne koymuş hemde bilmediği kalacak yeri olmadığı bir şehirde. Böyle sen geldin de aklıma ne yengeler var diye düşündüm" dedim gülümseyerek.

"Vay vicdansız, edepsiz kız ailesi hiç mi görgü öğretmemiş!" dedi Zahide teyze kaşlarını çatıp sinirle.

"Gerçekten ne kadar rezil biriymiş. Hayır yani sen kavga ediyorsun kızın suçu ne? Yaptıgı cidden ayıp" dedi Cemre'de. Bense susup Seda'nın moraran yüzünü izliyordum zevkle, çayımı yudumlarken. Benim üstüme oynarsa çekinmeden bende onun üstüne oynardım. Anladım ki böylesi daha zevkli oluyormuş.

"Evet şükür ki Seda gibi bir yengem var" dedim Seda'ya bakıp gülümserken. Seda da gülümsemeye çalıştı.

Daha sonra Cemre'nin işinden, eşiyle nasıl tanıştığından ve onların memleketinden konuştuk. Cemre de okul öncesi eğitmeniydi. İkimiz de öğretmen olmak ve atanma sorunları ile ilgili konuşmuş şartların zorluğundan dert yanmıştık. Bir saatin ardından kapı çalınca bu sefer Emre'nin geldiğini bilerek açtım.

"Merhaba" dedim direkt. Soğuktan yüzü kızarmaya başlamıştı hafiften. Giydikleri kamufulaj kalın olsada esen rüzgar ile soğuk bıçak gibi kesinleşiyordu.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora