2. Sezon Bölüm 7/👨‍✈️👩‍💼

56.4K 3.7K 4.4K
                                    

Random ve emoji kullanmadan en çok yorumu yapan iki kişi bir sonraki bölüm ithalinin sahibi olur.

Bölüm ithafı:muq1insan Nurguldmrkl

Yüklenelim yorumlara, bu zamana kadar ki yorum rekorunu kıralım. Rekor 3.5 yorum! Benim okurlarım yapar bence ve bende haftaya alıntı yerine bölüm atarım hediye olarak ;) 🧡

"Abla bu senin." Yan tarfından gelen sesle sekiz dokuz yaşlarındaki kıza döndüm. Elinde bana uzattığı bir karagül vardı.

"Kim gönderdi?" dedim.

"Şuradaki" dediğinde gösterdiği yere baktım.

Uzun kahverengi saçlara sahip genç kadın onu gördüğüm anda arkasını dönüp kalabalığın arasına karıştı. Hızla yerimden kalkıp gittiği yere baktım ama çoktan kaybolmuştu. Elimdeki güle baktığımda yapraklarından birinde siyah kalemle tek cümle yazıyordu. Kurt için geliyorlar.

Emre'ye baktığım da yanındaki arkadaşlarıyla gülümseyerek konuşuyordu. Elimdeki gülü sıkıca tutarak yanına doğru ilerlemeye başladım. Bana doğru dönük olduğu için yönü beni hemen fark etti. Elimdeki gülü gördüğünde kaşları çatılırken arkadaşlarına bir şeyler söyleyip bana doğru geldi. Ortada buluştuğumuz da gülün yeşil yaprağında yazan yazıyı gösterdim.

"Biri bizi uyarıyor, gitmemiz gerek" dedim aceleyle.

Emre elimden tuttuğu gibi benide peşinden ilerleterek çıkışa doğru ilerledi. Hasan amca kapıda yeni gelen misafirlerle konuşuyordu. Emre'nin cebimden zarf çıkartıp, yanlarına doğru ilerledi. Hasan amcanın misafirleri içeri girince bizi gördü.

"Hasan amca acil bir durum çıktı, kalkmamız gerekiyor. Küçük beye hediyemiz" diyerek zarfı uzattı.

"Olmadı böyle ama mutlaka yine bekliyorum. Geldiğiniz için sağolun çocuklar" dedi Hasan amca.

"İnşallah Hasan amca" diyerek eline tutuşturdu zarfı Emre tebessüm ederek.

Geldiğimiz yoldan arabayı park ettiği yere doğru hızla ilerledik. Emre arabanın kapılarını açtığında bindik. Arabayı çalıştırdıktan sonra yola çıktık
Bize bu mesajı kimin gönderdiğini ve bizi nasıl buldukları konusunda düşündüm. Kurt'un sabah üstü kandı, sanırım sabah olay çıkartmışlardı ve dikkat çekmişti. Peşlerine birileri takılsa fark ederlerdi, ya iyi gizlenmişlerdi ya da Emre'nin ailesine ait adresi bulmuşlardı direkt.

"Gamzelim, Semih'i ara, sor neredeymiş."

Emre eve gitmek yerine anayola çıktığında anladım bir daha oraya dönmeyeceğimizi. Çantamdan telefonumu çıkartıp Semihin ismini rehberden buldum. Yerli Hulk aranıyor. Onu en son böyle kaydetmiştim ve bir daha değiştirme gereği duymamıştım. Semih telefonu birkaç çalıştan sonra açtığında direkt konuya girdim.

"Semih birileri var peşimizde, neredesin?"

"Buraya geldiğimiz de kaldığım pansiyondayım, Emre biliyor yerini." Arkadan gelen hışırtılar ile Semih'in de etrafını süzdüğüne emindim.

"Emre, Semih pansiyondaymış" diyerek yan tarafıma döndüm.

"Orada kalsın, geliyoruz."

Benim söylememe gerek kalmadan Semih "Bekliyorum" dedi Emre'yi duyduğu için. Telefonu kapattıktan sonra Emre sık sık dikiz aynasına baktı ama konuşmadı. Beni korkutmak istemiyordu sanırım. Ben baktığımda normal seyrinde giden arabalar görsemde girdiğimiz ara yollar tam aksini gösteriyordu. Normalde daha kısa sürede varacağımızı düşünüyordum, çünkü Emre'nin girmediği yer kalmamıştı.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Where stories live. Discover now