0.0

2.1K 152 426
                                    

Bu kurgu svgoyku2 ve haaaalloo için yazılmıştır.

Oy ve yorumu unutmamanızı dileyerek kraliyet ailesinin kapılarını sizlere açıyorum.
•••

Kurgu oluşturmak. Yazmak. Yayımlamak ve gelen yorumları okumak.

Bu dörtlü küçüklüğümden beri hayalim olan şeydi. Birinci ve ikinci aşamasını çoğu zaman yapsamda eninde sonunda bırakır ve elimde ki kurguyu rafa kaldırırdım. Ancak bu sefer öyle olmadı. Ben deniz Jeongin biricik kraliyet fantastik romanını yayımladı ve oturup gelebilecek yorumları bekledi.

Yorumlar geldi. Beğeniler geldi. Hemde yetişemeyeceğim kadar...

Gülerek sayfayı kaydırdım ve yeni gelen yorumlara baktım. Şu an her zamanki gibi okuldan eve gelir gelmez yatağıma oturmuş laptobumu kucağıma alarak Kitabıma gelen yorumlara bakmaya başlamıştım. Son bölümde ki olaylara ithafen ağlayan emoji seli vardı. Bu beni gülümsetirken asıl sayfama girdim ve bir bildirim yayımladım.

"Aslında herşey yeni başladı. Hemen ağlıyor musunuz yoksa? ~innieltra"

"Jeeeooongin. Ah Tanrım yine bilgisayarın başında."

Felix elinde doğranmış elma tabağıyla yanıma geldiğinde laptobu kapatıp ona oturması için yer tanıdım. Sarışın arkadaşım açtığım yere oturup ayağını uzattı. Dilimlenmiş elmayı ağzıma verdiğinde reddetmeyerek ağzımı açtım ve tüm olarak ağzıma attım. Sanırım ısıracağımı sanmıştı...

"Acaba bu sefer kimi öldürdün? En son Jisung üç yerinden bıçaklanmıştı. Hayır o değilde tam iyileşecek sandık bıçağı zehirli yaptın ya. Üstüne üstlük o zehrin benim elimden çıkmış olduğunu saymıyorum bile!"

Evet. Milyonlarca okuyucusu olan romanımda, kahramanlar aslında arkadaşlarımdı. Sadece adları farklıydı. Gerçi kişiliklerine de müdahale ettiğim olmuştu elbet. Mesela Felix gerçek hayata sunhine olsa da güneş ışığı ile kutsanmış arkadaşımı kurguda kraliyetin acımasız ama yetenekli şövalyesi yapmıştım. Siyah saçları vardı orada. Herkesin korktuğu ulu bir liderdi.

Ve bu yüzden ondan trip yiyordum.

"Ya bak şöyle düşün birincisi isteyerek yapmadın ikincisi Jisung zehir olmadan da ölecekti zaten."

"Ne?!" Kapının pervazında şok olmuş bir şekilde bize bakan Jisung'a çevirdim gözlerimi. "Sınavlar var diye üç bölüm okuyamadım ve sen beni öldürüldüğünü mü söylüyorsun?"

"Şimdi şöyle ki-"

"Sus seni cani. Agh gerçekten resmen kendi ölümümü okuyacağım."

Elinde üzümle geldi ve ayak ucumuza oturtarak sövmesine biraz da orada devam etti. Artık alışık olduğundan işlemiyordu bunlar bana.

Sonuçta ben Cani yazar olarak bilinen innieltra'ydım.

Karakterlerime acı çektiren onları ihanetlere ve savaşlara boğan kişiydim. Herkes laf etse de okuyordu kitabımı. Hatta bana cani yazar ismini okuyucularım vermişti. Çaktırmasalarsa seviyorlardı bu durumu. Biliyordum.

Bu sefer kapıdan giren iki kişiye baktım. Chan hyung ve Seungmin'i. Sahi... Bütün arkadaşlarım niye benim evimde ya? Ayrıca o ikisinin de elinde şeftali ve muz var. Meyve günü felan mı yapıyoruz?

"Kabul edin en iyisi benim." Chan hyung çalışma sandalyeme oturdu ve kucağına Seungmin'i çekerek ondan bir öpücük aldı. "İeltra imparatorluğunun kralı. Christopher. Hikaye zaten benim veliahtlıktan impator oluşumu anlatıyor. Muhte- ah hayır. Jeongin o bakışta ne? Kesin bir şey yaptın değil mi?"

Cruel author •Jeongho•Where stories live. Discover now