1.6

542 95 152
                                    

Oy ve yorum🌪️
•••

Bir insan bir insana en fazla ne kadar güzel bakabilirdi?

Gözlerle karşıdaki kişinin ruhuna dokunmak, herşeyden çok değerli olduğunu hissettirmek bu kadar kolay mıydı sahiden?

Aslında bakacak olursak inanmazdım. Büyük koyu kahve gözlerin benim için böyle ilgi dolu olacağına cidden inanmazdım. Sonuçta o bir kitap karakteriydi. Benim yazdığım bir kitabın karakteriydi ve bu... Tanrım.

Farkındaysanız her zaman aynı yere geliyordum. Olağanüstü bir hissiyat yaşıyor ve ardından kendime bunu diyordum. Yazdığım bir kitabın karakteri...

Acı ama gerçek. Kendime hatırlatmam gereken bir doğruluk, bağlanmamam gereken bir durum. Yani en azından öyleydi. Doğru olarak gördüğüm durum yaptığım değildi.

Kendimle çelişiyordum.

Ve bunun farkında bile değildim. Olsam kanlı geleceğin ciddiyetini anlardım.

"Beni çok korkuttun. O duyguyu unutmuşken iliklerime kadar hissettim şu geçen günlerde. Acıman yok omegam."

Gülümsedim. Uyanmamın üstünden iki dakika geçmeden tekrar bayılmıştım. Hal böyle olunca daha da telaşlanmıştı muhtemelen. Öyle ki gözümü açar açmaz yanımda yatan onu görmüştüm. Bu süre zarfında yanımdan asla ayrılmadığını da hissedebiliyordum. İşi gücü bırakmış yanına yatarak yanağımı okşuyordu kısacası. Gülümsemem büyürken gözlerimi kıprıştırdım. Romantik yanı çok ayrı geliyordu bana. Çok tatlıydı bu hali. Agresif halinin çekiciliği başka olsa da bu yanı kalbime narin dokunuşlar yapıyordu.

Rhino İeltra çok farklı bir şeydi.

Ben bunları düşünürken bir anda yanağımdaki dokunuşları son buldu. Bu hisse alıştığımdan eksik hissettim kendimi. Tam devam etmesi için ağzımı açacakken yanağımı iyice kavradı ve beni oynatmadan dudaklarımdan küçük bir öpücük aldı. Ve bir tane daha. Ve bir tane daha...

"Benim cani omegam. Ölümüm senin elinden olacak. Kendinle sınayarak öldüreceksin beni." Kollarını kafamın iki yanına koyarak üstüme çıkarken demişti bunu. Ağırlığını vermemişti. Bedeni bedenime yakındı ama tam üstümde de sayılmazdı. Beni, canımı acıtacağını düşünüyordu muhtemelen.

"Öyle deme." Dudaklarımızın arasında santimler varken fısıldadım. "Ölmek yok. Ben bunun için varım."

"Evrenin koruyucusu demiştin demi..." Burnunu burnuma sürttü ve sıcak nefesiyle yüzüme üfledi. "Kıçımın kenarı sen daha kendini koruyamıyorsun!"

Bir anda üstümden kalkması ve dediği kelimeler o kadar... Yani... AGH "DENGESİZ HERİF!"

Bağırıp oturur pozisyona gelmek için dirseklerimi dikleştirdim. Oturacak ve onu laflarımla dövecektim. Diğer türlüsüne gücüm yetmezdi çünkü. Adama bak ya. Adama bak! İki dakika romantik olamıyordu gökyüzünün yüce öküzü!

"KALKMA CANIN ACIYACAK!"

"SANKİ UMRUNDA!"

"Omega!" Omuzlarımdan tutup beni hızlıca yatağa bastırdığında yutkundum. Havayı kullanmıştı. Tutuşunda ve yatakta havayı kullanarak yumuşak ama hızlı bir şekilde beni eski yerime geri döndürmüştü. Cidden. Ani hesaplamaları o kadar hayran kalınasıydı ki insan üstüne bir şey diyemiyordu. Belki açıkla desem o da açıklayamazdı ama beyni böyle çalışıyordu işte.

"Şu yirmi günde. Siktiğimin yirmi gününde neler yaşadım bilmiyorsun. Anladın mı beni? Her saniye bir şey oldu mu diye kendimi senin yanında buluyordum. Senden uzakta olduğum her an kafamı meşgul etmek o kadar zordu ki... Nefes alamıyordum. Etrafı kasıp kavurduğum hoşuma giden o fırtınalı havadan bile tiksindim. Sen yanımda yokken o kokuyu hissetmekten tiksindim anladın mı beni? O yüzden şimdi konuşma hakkına sahip değilsin." Uzun saçları alnıma gelirken gözümün dolmasını durduramadım. Az önceye kıyasla üstümden bana bakan alfa çok bitik duruyordu. "Dinlen. Tam iyileştiğin zaman herşeyi konuşacağız. Neler olduğunu biliyorsan anlatacak bilmiyorsan da bilmeme yardım edeceksin. Şimdi. Sadece dinlen güzelim."

Cruel author •Jeongho•Where stories live. Discover now