KABULLENİŞ

123 13 7
                                    

Sessiz ve arada tatlı tartışmalı bir şekilde yemeklerini yedikten sonra bahçeye çıkmak için hazırlanan çocuklara umutla baktım. Herşeye rağmen şimdi ki anı ve geleceği en güzel şekilde düşünüyorumlardı.Ben buradan gidecektim burada gördüklerimi yaşadıklarımı kolayca unutabilecek miydim?

Geceden itibaren var olan baş ağrısını ve halsizliğimi unutmaya çalışarak çalan kapıya doğru yöneldim.
Şems çoktan kapıya ulaşmış ve açmıştı.
Sevinç dolu sesi tüm evi kaplamıştı.
"Annem gelmiş."

"Ahsa, hoşgeldin."

Kızına sarılan Ahsa gülümseyerek doğruldu.

"Hoşbulduk canım. Sabahtan beri buradalar umarım seni çok yormamışlardır."

"Hayır aksine çok güzel vakit geçirdik."

Şems heyecanla konuştu.

"Hep beraber resim çizdik sonra abim bize  sapan dersleri verdi."

"Sapan dersleri mi?"

"Evet anne onlara nasıl sapan kullanılacağını öğrettim."

Ahsa gülümseyerek minnetle baktı. Şems'in değilde Zayn'nin söz dinlemeyeceğinden korkar bir şekilde onları bana emanet etmişti.Elinde ki poşeti uzatarak" Sana küçük bir hediye aldım."dedi.

Kabul etmek istemesem de böyle bir şeyi dile getirmeme gönül koyacağını bildiğimden hiçbir şey söylemeden poşeti aldım.Bana karşı samimi olması karşısın da bir kez daha duygulanmıştım.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim, sen iyi misin? biraz solgun görünüyorsun."

Halsizliği ve baş ağrısını görmezden gelerek "İyiyim."dedim.

Zayn araya girerek konuştu.

"Emin misin yenge sabahtan beri yorgun gibisin."

Bu çocuklarından gözünden hiçbir şey kaçmıyordu. Ahsa'nın bakışlarını endişe kaplarken Zayn dönerek konuştu.

"Oğlum siz kardeşin ile yola koyulun ben geliyorum."

Zayn onlarla ilgilendiğim için teşekkür ederken Şems sıkıca sarılmış yanaklarıma doyurucu öpücükler kondurmuştu. Bahçeye çıkan çocukların ardından el salladım.
Çocukların bahçeye çıkmasıyla  bana dönmüştü.

"Tam olarak neyin var?"

Endişeli sesi sabahtan beri görmezden geldiğim baş ağrısını şiddetle hissetmemi sağlamıştı.

"Aslında çok bir şeyim yok, kendimi halsiz hissediyorum, başım ağrıyor ve hafif bir mide bulantım var."

Ahsa'nın bakışlarında ki endişe koybolurken yerini ışıltı almıştı. Anlam veremeyecek ona bakmaya devam ettim

"Yoksa hamile misin?"

Gözlerim irice açıldığında aldığım nefes neredeyse ölümüme sebep olacaktı.

"İmkansız!"

"Neden imkansız olsun ki?"

Ciddiyetle bana bakıyordu. Sakin davranmam gerektiğinin farkına çok geç varmıştım.

"Bunu hiç düşünmedik Ahsa.Ailem evli olduğumu bile bilmiyor."

Hele ki babamın evli olduğumu duyduğu an ki halini görmek bile istemezdim. Annemin olayların gerçek yüzünü bilmeden anlayışla karşılayacağını biliyordum.
Gözleri mahcup bir ifadeye bürünürken konuştu.

FİZÂNİWhere stories live. Discover now