UÇURUM

137 14 4
                                    

"Şimdi gitmem gerekiyor. Sonra devam edeceğiz."

Gitmek için arkasına döndüğünde Zayn'in sözleriyle durmuştu.

"Dayı,yengeme veda etmeden mi gideceksin"

O bana hiç bir zaman veda etmemişti. Şimdi belki Zayn'in sözleri üzerine veda etmek zorunda kalacaktı. Bu vedasız gidişlerin hiç bir zaman sonu gelmeyecekti.

"Luhayf'ı aldıktan sonra veda edeceğim."

İlk defa duysam kesinlikle bende inanırdım. Onları dinlemiyormuş gibi bir izlenim verirken sabah bırakmış olduğum ekmek kırıntılarının son parçası için yarış yapan kuşlara bakıyordum.

"Ben getiririm sen yengeme veda et."

İçten içe Zayn'i takdir ettim. Arka bahçeye doğru ilerlerken suskunluğu seçen Zeyd'in ağır adımlarla bana doğru ilerlediğini hissediyordum.

"Nur."
Ne çabuk gelmişti.
"Efendim."diyerek boş kabı elime alıp usulca ona döndüm.

"Bugün Amir'in dükkanın da işler biraz uzun sürecekmiş geç kalabilirim. O yüzden Zayn ile beraber onlara gitmen daha iyi olur."

Böylelikle aylar sonra Amir abinin dükkanında çalıştığını da öğrenmiş oldum. Demek bu yüzden sürekli geç geliyordu. Ben alışkınım geç saatlerde tek başıma kalıp seni bekleyerek uykuya dalmaya demek istesem de uysal bir şekilde hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi konuştum.

"Teşekkür ederim."

Yüzümde gezinen bakışlarını çekmeden"Ne için?"dedi.

"Gideceğini haber verip geç geleceğini söylediğin için."

Arkadaş olduğumuzu öylesine sorduğum onun ise öyleyiz dediği günden beri böyleydi.Ciddi bir adamdı. O günden beri ise fazla ciddiydi.

"Allah'a emanet ol."

"Sende."diyebildim.

Bu adamın rica ederim dememeye bir takıntısı mı vardı.
Zayn ile aralarında konuşurken elimde ki kabı mutfağa koyup dışarı çıktığımda atıyla beraber çoktan uzaklaşmaya başlamıştı. Sessizce yola koyulduğumuz da Zayn  çok geçmeden konuşmaya başlamıştı. Onun yengesi olduğum için çok mutlu olduğunu dayısıyla evlendiğimden beri Zeyd'in daha canlı biri olduğundan bahsediyordu.
Sonra konuşmamız ilginç bir hal almaya başlamıştı.

"Dayımla benim küçüklük fotoğraflarımız yok. Şems ile daha çok var."

"Neden?"

"O zamanlar dayım yurt dışına çıkmıştı."

Gözlerim merakla kısılırken Kalender dedenin evini ardımız da bırakmıştık.

"Nereye girmişti?"

Zayn sorumu garipserken cevapladı.

"İtalya'ya. Orada yedi yıl filan kalmış."

Yedi yıl mı? Yedi yıl boyunca orada neden kalmıştı ki?
Zayn tüm söylediklerini bilemememi tuhaf bulsa da bir şey söylemedi. Bu konu hakkında soru sormaması beni saçmalamaktan kurtarmıştı. Ahsa dan daha çok bilgi almalıydım.

Şems annesinin kucağında derin bir uykuya dalmıştı.Ahsa ile saatlerdir süren sohbetimizin arasına sıkıştırmaya çalıştığım soruyu bir türlü soramamıştım.
Sanırım bu fırsatı hiç bulamayacaktım.Derin bir nefes alıp aceleyle sordum.

FİZÂNİWhere stories live. Discover now