BÖLÜM 2

15.8K 1K 290
                                    

🌸🌸 Satır arası yorum yapmayı unutmayın :) 🌸🌸

ℌ𝔞𝔱ı𝔯𝔩𝔞𝔱𝔪𝔞

"Amber Tomris Karahan benim torunum!" üzerine basa basa Karahan demişti. Nazlı hanım da hızla araya girdi.

"Tabi ki Amber bizim torunumuz! Vermem kimseye torunumu." şiddetle yükseltmişti sesini. Mine hanım ve Miraç beye çevirmişti bakışlarını. O sırada oda da Defne'nin sesi duyuldu.

"Siz umurumda değilsiniz zaten. Babam ile yaşayacağım ben." alaylı sözleri Karaman ailesini kızdırırken Fatih alayla güldü genç kıza.

"Ben senin baban değilim genç hanım. Benim kızım şuan odasında-" O sırada bir ses daha duyuldu yukarıdan.

"Baba!" diyen Amber Tomris'in sesi yankılandı evde. "Hadi gel saçlarımı kurut!" Gülümsedi Fatih.

"Bak benim kızım yukarıda saçlarını kurutmam için beni bekliyor. Kusura bakma genç hanım." 

ღKeyifli okumalarღ

Ardına bakmadan çıktı odadan Fatih. Hayatında ilk defa gördüğü birine 'Babacım' diye sarılan biriydi Defne. Yıllardır ona emek veren anne babasının yüzüne bakmayan, ağabeyine saygısızca konuşan birine babalık yapmazdı Fatih.

Bunca yıllık kızını bırakmazdı bir kere. Alparslan ve Amber Tomris'in babasıydı yalnızca. Bunca yıldır çocukları ile yaşadıkları geçti gözünün önünden.

Gizemin onları terk ettiği gece salonda öylece hareketsiz kalmıştı. Sabah salonda uyanmış bir anda yerinden fırlayıp kızının odasına koşmuştu. 

2 aylıktı o zaman Amber Tomris. Geceleri hiç susmaz sürekli ağlardı. Nazlı bebek diye severdi babası Amber Tomris'i, Cennet kokulum der öperdi. Huzur kokum der bağrına basardı. Anne kucağında deli gibi ağlayan bebek Fatih'in kucağında susardı. Abisi yanına gelince sakinleşirdi. 

Kızının odasına girer girmez donup kaldı Fatih. Beşiğinde huzurla uyuyan kızına ve Beşiğin emniyetini indirip kardeşinin yanına kıvrılıp uyuyan oğluna baktı. Dudakları titredi adamın. Kızının üstü kapalıydı ama oğlunun üstü açıktı. Kızının dolabından bir bebek battaniyesi daha çıkarıp oğlunun üzerini örttü. Oğlunu ve kızını kokladı. Öpmedi. 

Annesi 'bebekler uyurken öpülmez ömürleri kısalır.' derdi.  Batıl inançtı belki ama yinede çocukları uyurken öpmezdi Fatih. Odanın kapısını kapatıp salona geri döndüğünde yere düşmüş pikeyi gördü. O an dakikalardır tuttuğu göz yaşlarını tutamadı. O pikenin oraya nasıl geldiğini görür görmez anlamıştı. 

Oğlu gece babasının üstünü örtmüş kardeşiyle uyumuştu. Her gece çığlık çığlığa ağlayan huzursuz bebek Amber Tomris o gece ve sonraki hiçbir gece ağlamamıştı. 

Alparslan Amber'in sesini duymuş hızla giyinmeye başlamıştı. Babası kardeşinin saçlarını kuruturken o da kardeşinin yatağına uzanırdı. Üçü beraber sohbet ederlerdi. Bu geleneği bozmamak için hızla giyiniyordu. Saçlarının suyunu hızla avluyla aldırıp odasından çıktı Alparslan. 

O sırada Fatih de merdivenlerin en üstüne gelmişti. Odasından apar topar çıkan oğlunu görünce Kafasındaki bütün düşünceleri arka plana itti. Hepsine kilit vurup oğluna güldü. Babasının sesini duyar duymaz başını kaldırıp babasına baktı Alparslan. Gülümsediler karşılıklı. Fatih iki büyük adım atıp oğlunun dibinde bitti. Nemli saçlarını koklayıp öptü. Alparslan sarıldı babasına. 

20 yaşındaydı Alparslan ama hala babasının oğluydu. Evindeyken babasının oğlu, babaannesinin ve dedesinin torunu olmayı seviyordu. Kardeşi ile dışarıda ne kadar aklı başında yetişkin çocuklar oluyorlarsa ailelerinin yanında bir o kadar afacan neşeli çocuklar oluyorlardı. 

Amber Tomris - Gerçek aileWhere stories live. Discover now