Bölüm 23

7.5K 771 258
                                    

BU BÖLÜM BOL BOL YORUM GÖRMEK İSTİYORUM! KİTABIN YORUMLARININ AZLIĞI BENİ BENDEN ALIYOR!

Yorum yapmayanlar vs ben 

"DALGA MI GEÇİYORSUNUZ YA SİZ!" Poyraz'ın sesi yönetici katının dört bir yanında duyulacak kadar yüksekti

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

"DALGA MI GEÇİYORSUNUZ YA SİZ!" Poyraz'ın sesi yönetici katının dört bir yanında duyulacak kadar yüksekti. Sinirle kısa bir kahkaha attı. Gerçek kız kardeşini bulmuşlar ama ona haber verme zahmetinde bulunmamışlardı. İşin kötüsü daha onu kazanamadan  erkek kardeşlerinin aptal ön yargıları yüzünden kaybetmiş olmalarıydı. Defne'ye olan nefretlerini anneleri yüzünden kusamamışlarken şimdi öz be öz kendi kız kardeşlerine Defne'ye karşı olan nefretlerini kusuyorlardı. 

"Poyraz sakin ol annecim. Amber daha reşit değil. Dava açılır. Alırız onu hem daha 7 ay var reşit olmasına illaki alışır size." Mine Karaman'ın rahatlığı Poyraz'ı daha da çileden çıkarmaktan başka bir işe yaramıyordu. Nasıl böyle bir konu hakkında bu kadar duygusuz ve pervasız düşünebilirdi? Poyraz sinirlerine hakim olamazken alayla bağırmaya devam etti. 

"AYNEN! Hakim de zaten bizi bekliyor! KARAMANLAR DAVA AÇSIN KEYİFLERİNE GÖRE KARAR VEREYİM DİYE KAPIDA SIRAYA GİRDİLER!" Poyraz'ın dalga geçen halinden ne Mine Karaman ne de Miraç Karaman hoşlanmamıştı. Lakin sustular. Poyraz'ın Amber konusunda ne kadar duygusal davranacağını kestiremiyorlardı. 

"Poyraz sen avukatsın annecim. Tanıdığın Hakim veya hakimeler var. Davaya özel olarak onlardan biri bakar. Dert etmen gerekecek bir durum yok lütfen sakin ol." Poyraz oturduğu koltukta daha fazla sakin kalamazken hışımla kalktı. Sinirden delirmek üzereydi. Ağrımaya başlayan başını elleri arasına alıp alnını ovarken odada bir o yana bir bu yana gidiyordu. 

Miraç Karaman eşinin bu halini şaşkınlıkla izliyordu. Haftalardır onun bu haline bir türlü anlam verememişti zaten ama artık günden güne bu davranışları boyut atlıyor önceki günü aratır hale geliyordu. Miraç Mine'nin 'Amber'i istemiyorum.' sözünü duyduğundan beri eşini anlayamaz, karşısındaki kadını tanıyamaz olmuştu. Başını iki yana salladı. Bu duruma dur demekten sıkılmıştı ama eşini bir şekilde durdurması da gerekti. 

"Yeter artık Mine! Kendine gel artık! Düşüncelerinden vazgeç." Mine Karaman oğlunun üzerindeki gözlerini şaşkınlık ve sinirle harmanlanmış bakışlarla bezeli eşinin gözlerine çevirdi. 

"Bana bağırma Miraç. Bu konuyu seninle konuştum. Fikrimi biliyorsun." Mine Karaman katı sesiyle eşiyle konuşurken araya Poyraz girdi.  

"Ne anne? Senin kız kardeşim hakkındaki görüşün ne? Benimle de paylaş." Poyraz'ın keskin sözleri hem Mine'yi hem de Miraç'ı susturmaya yetmişti. Mine oğlunun bu gibi sesi, duygudan yoksun donuk bakışları karşısında yutkundu. Gözlerini kucağındaki eline indirip parmaklarının uçlarıyla birkaç saniye oynarken oğluna söyleyecek bir şey bulmaya çalışıyordu. Gergince dilini kırmızı rujla renklendirilmiş dudaklarına götürüp ıslattı. 

Amber Tomris - Gerçek aileTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon