Bölüm 10

13.5K 1K 210
                                    

🌸🌸 Satır arası yorum yapmayı unutmayın:)  Kıtabın yorumları çooook az sizi bekliyorum🌸🌸

ღKeyifli okumalarღ

"Halam dikkat et kendine tamam mı? Ben bir kafe de oraya açacağım nasipse. Sık sık gelicez yanına. Bir şey olursa hemen ara bizi. Kanımız farklı olsun ne fark eder." dedi Oya. Sıkıca sarılmıştı Amber'e. Ayrılıp gözlerini Amber'in gözlerine sabitledi. 

"Sen ne olursa olsun hep Karahan kalacaksın Amber. Kendini sakın yanlış düşüncelere kaptırma. Sen benim yeğenimsin. Elimizde büyüdün kızım sen. Boklu bezlerini biz değiştirdik." diye takıldı sonda. 

Güldü Amber Tomris. Ailenin kadın kadrosu mutfakta toplanmış dertleşiyorlardı. Gece saat 1 olmak üzereydi. Karaman ailesi kalacakları otele gideli birkaç saat oluyordu. Yemek son derece sakin geçmişti. Herkes adını ve mesleğini söylemişti sonra bir daha Amberle konu açmamıştı Karaman erkekleri. 

Sabah erken saatte yola çıkılacaktı. Karaman ailesinin bu denli acele etmesi kimsenin hoşuna gitmiyordu ancak ne olursa olsun Amber'in aklında soru işareti kalmasın Karaman ailesini tanısın diye karşı çıkmıyorlardı. Fakat Karahan ailesi önlemlerini almıştı çoktan. 

Atlas olanları öğrenmişti. Küçük kız kardeşini onlardan hızla alıp götüren Karaman ailesine ömründe bir kere görmeden gıcık kapmıştı. Maçı biter bitmez ertesi gün soluğu Mardin'de alacaktı. Kız kardeşi nereye Atlas oraya mantığı ile ilerliyordu. 

Turan bey daha bir gıcıktı Karaman ailesine. Ne demekti torununu farklı şehre götürecekler. Hangi akla hizmetti? Sinirlenmişti bunu öğrenince ama bir şey dememişti. Karaman ailesi torununu üzerse o zaman korksunlardı. Şimdi susuyorsa torununun aklında hiçbir şüphe veya acaba kalmasın diyeydi. 

Onları etkilemiyordu gerçekler. Amber Tomris, Karahanların kızı, Karahanların torunu, karahanların yeğeni, Karahanların kardeşiydi. Farklı şehirde olmaları hiçbir şekilde onları etkilemeyecekti. 

(Amber Tomris Karahanların anladık hocam fgdgdfdfd)

"Hem bak Atlas öğrendi. İki güne yanında olacak. Bir şey olursa anında kapında biter o." diyerek ablasına katıldı Pınar. Güldü hepsi. 

"İki saat telefonda başımı yedi." diye söylendi Oya. Atlas'ın Amber'e verdiği değer bambaşkaydı. Küçük kız kardeşiydi orası ayrıydı ama Amber sanki onun kızıydı da. Amber'in onu örnek alması o kadar hoşuna gidiyordu ki. Kızı olsun ona benzesin isterdi Atlas. Amber ona benziyordu. 

"Atlas abime kaçarım sık sık." dedi Amber. Ailesinin onun üzerine böyle düşmesi hoşuna gidiyordu. Kıkır kıkır gülüyordu onlar panik yaptıkça. 

"Hanımlar kızımı salsanız mı artık?" Mutfak kapısından gelen sesle hepsi Fatih'e baktı. Kollarını göğsünde bağlamış kapı pervazına omzunu yaslamıştı. Sıcak bir gülümseme ile kız kardeşlerini ve kızını izliyordu. Arkasından gelen sesle başını arkasına çevirip annesine baktı Fatih:

"Papatya çayı?" dedi Zeynep hanım. Oğlunu mutfağa iteledi kendi de içeriye girdi. "Papatya çayı iç sende." dedi tip tip oğluna bakarken. 

"Niye?" dedi Fatih annesinin tip bakışlarına anlam vermezken. 

"İç papatya çayı git uyu tek başına. Torunum bizle uyuyacak." dedi. Fatih kaşlarını çattı hemen. Ne demekti Amber onlarla uyuyacaktı. 

"O nereden çıktı anne? Allah aşkına vermem kızımı." dedi ciddi haliyle. Nazlı hanım raftan kupa alıp demlenmiş bitki çayından doldurdu bardağa. Oğlunun eline tutuşturdu. 

Amber Tomris - Gerçek aileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin