24.BÖLÜM

2.9K 151 59
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

24.BÖLÜM

Uyuduğumda kabus gördüm: Uçaktaydım. Uçağın kokpitinde. Fakat rüya ya bu, kokpit kısmı dolmuşun sürücü bölgesiyle aynıydı. Ne onlarca düğme ne gösterge panelleri; bunların hiçbiri yoktu.

Pilot koltuklarının arasındaki kısımda da yine aynı şekilde tuşlar yerine çoğu dolmuşlarda olan sahte koyun yünü seriliydi. Üzerinde ise yolcuların paralarını koymak için bölmeli kutu vardı. Para kutusu şaşırtıcı bir şekilde doluyordu çünkü biz uçarken paraşütçülere rastlıyor, onları uçağa alıyorduk. Evet, saçmaydı ama öyleydi.

Adrenalin tutkunları uçağa biniş ücretini ödedikten sonra arka taraflara gidiyorlardı. Kucaklarına toparlamaya çalıştıkları ama kucaktan her türlü taşan, koltuğa doğru yere süre süre götürdükleri paraşütlerin hışırtısı hala kulağımdaydı.

Ben tüm bu mantıksızlıkları bir gram sorgulamadan, koyun postunun serildiği yere oturmuş vaziyette, yolcuların ücret alış veriş görevini üstlenmiştim Utku'nun dikkati dağılmasın diye. Bir yandan da çekirdek çitlemekteydim çünkü tüm saçmalıklara rağmen hala uçak korkum vardı ve çareyi çekirdekte bulmuştum.

Hadi paraşütçüleri uçağa almayı falan her şeyi geçtim; en azından Sarp Utku'ya ''Beni burada indir.'' dediğinde bir düşünürdü insan. Uçak tek pilotla kalır mıydı hiç? Gerçi bir dakika, Sarp'a Utku'yu nasıl tek bırakabildiğini sormuştum sanki. Ah evet şimdi hatırlıyorum, sormuştum. ''Niye iniyorsun?'' demiştim panikle. Sarp da evinin üstünden uçtuklarını, gelmişken inmek istediğini, piste zaten yaklaştıklarını ve uçuş neredeyse bittiği için kendisine gerek kalmadığını söylemişti. Sivil halimle uçakların kalkış ve iniş zamanlarının çok riskli olduğunu bilmeme rağmen Utku'nun Sarp'ı indirmeye nasıl izin verdiğini anlamamıştım. Yine de Utku'nun yanındaki boşalan koltuğa aradan geçip kurulmuştum elimdeki çekirdekleri cebime kattıktan sonra.

Utku, Sarp'ın inmesi için uçağı 'havada asılı' halde durdurduğunda Sarp paraşütçülerin birinden rica ettiği yedek paraşütü giymiş ve uçaktan atlamak için kapıyı açmıştı. Fakat çıkamamıştı. Çünkü otobüs duraklarındaki görüntüyle karşı karşıya kalmıştı. Bir yığın paraşütçü birbirini eze eze içeriye doluşmaya başlamıştı. Sarp kollarıyla kalabalığa engel olmaya çalışırken onlara uçağın en fazla birkaç kişi alabileceğini, fazlasını uçağın taşıyamayacağını söylediğinde durumun ciddiyetine irileşen gözlerimle sırtımı dikleştirdiğimi hatırlıyorum. Utku ise yerinden kalkamadığı için sinirden çatılan kaşlarıyla dikiz aynasından(?) karmaşayı seyrediyordu sessiz sessiz.

BİR ZAMANLAR AŞIKTIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin