Bölüm 22

1.7K 140 4
                                    

Alastair gergin bir şekilde elini saçlarının arasından geçirirken, en azından yeni evlendiği zaman biraz da olsa rahat bırakılmış olmayı düşünüyordu. Fakat o sabahın bir saatinde tütün dumanıyla kaplanmış bir odanın içerisinde, koyu renkli eşyalarla ve ülkenin önde gelen lordları, müttefik kralları ve ona tabii olan krallarla çevrelenmiş bir şekilde oturmuş uğultuyu dinliyordu.

Arzova Kralı Fenrys oturduğu yüksek arkalı sandalyede endişeyle kıvranıyordu. Herkes Rowan'ın şüpheci asi tavırlarından bahsediyor, kurdukları bu hassas çıtanın çatırdamasına dair duydukları endişeden bahsediyordu.

"Olası bir iç isyanı kaldıramayız, " dedi Karya'nın en zenginlerinden olan Lord Levi. "Ben Prens Rowan'ın sürgüne gönderilmesi taraftarıyım."

"Oğlum bu cezaya hak edecek hiçbir girişimde bulunmadı," diye gürledi birden Kral Fenry.

"Düğüne gelmemesi bile bir baş kaldırış değil midir?"

"Arzova'yı temsilen bizzat Arzova'nın kralı gelmişken, prensin gelmemesinin hiçbir ehemmiyeti yoktur! Böylesi içi boş suçlamalarla prensimizin yargılanmasına izin verecek değiliz!" diye araya girdi Arzova'nın önde gelen lordlarından birisi.

Lord Levi öfkeyle kıpkırmızı olmuştu. Tam ağzını açıp cevap verecekti Alastair yumuşak bir sesle, "Kral Fenry," diye araya girdi birden. "Oğlunuz yargılanmayacak. Sizden böyle bir talep de istemiyoruz."

Kralın öfkeli bakışları genç kralı buldu. "Ya ne istiyorsunuz?" diye bağırdı birden sinirlenerek.

"Majesteleri," dedi uyarı dolu bir ses o anda. Lordlar Kamarası'nın başkanı Koen'di konuşan. İri yarı, orta yaşlarını geçmiş bir adamdı. Sessiz ve sakin görünse de tilki gibi bakışlarıyla her şeyi izler, analiz eder ve her daim bir çözüm yolu bulurdu. Sonuçları hoşlarına gitse de gitmese de fark etmezdi. Aslında Alastair'den sonra borusu en çok öten adamlardan birisiydi. Öyle ki bazı zamanlarda Alastair bile ona karşı gelemezdi. Amara'yla evlenmeyi reddedemeyişi gibi.

"Karşınızda ona tabii olduğunuz kralınızın olduğunu unutmayın, lütfen."

Fenry bu sözlerle daha da köpürdü. Solgun yüzü birden canlanmış, öfkesinden kıpkırmızı olmuştu. Bakışlarındaki bir şey Lord Koen'in boğazına yapışmaya can atıyor gibi parlıyordu.

"Lord Koen," dedi hızla Alastair. "Nazik uyarınız için teşekkür ederim ancak şu an bu prosedürleri bir kenara bırakalım." Ardından tekrar krala döndü. "Kral Fenry," dedi yeniden. "Rowan'ın yargılanacak herhangi bir girişimde bulunmadığının farkındayım. O yüzden sizden herhangi bir ceza uygulamanızı istemeyeceğim." Bakışları birden Lord Levi'ye kaydı. "Sürgün gibi." Derin bir nefes aldı. Fenrys bir anda durgunlaştı. Biraz sakinleşmiş gibiydi. "Ancak... Siz de durumun farkındasınız ki Rowan bu anlaşmadan memnun değil."

"Onun memnun olup olmamasının bir önemi yok..."

Alastair elini havaya kaldırarak lafını kesti. "Var. Bir önemi elbette var. Sizin yasal varisiniz olarak gelecekte de benim vassallığım altında olmayı kabul etmesi lazım. Şunu anlamanız lazım. Rowan'ın yaptığı herhangi bir hareketinin sonucu sadece beni ve krallıklarımızı değil, kızınız Amara'yı da etkileyecektir."

Amara'nın ismi geçince kralın öfkesi birden yok oldu. Yeniden endişeli bir yüz ifadesine bürünmüştü. "Arzova olarak," diye başladı yavaşça. "Kraliçemize bağlılığımızı yürekten sunuyoruz. Ben oğlumla konuşacağım."

"Konuşmak yeterli mi sizce?" diye araya girdi Lord Levi.

Arzova'nın lordları hep bir ağızdan itiraz etmeye başladılar. Onlara Karya'nın lordları da ağız dalaşında bulunarak katıldı. Bir tek düşünceli bir şekilde maun masanın parlak yüzeyine bakan Kral Fenrys, ilgisiz gibi görünen bir ifadeyle lordları izleyen Lord Koen ve Fenrys'i izleyen Alastair susuyordu. Birden Alastair elini masaya vurdu. Sesler yavaş yavaş alçalmaya başladı.

Arzovalı AmaraWhere stories live. Discover now