37'🩸

788 31 9
                                    

"Hazır mısın?"

Kırmızı straplez askılı kısa elbiseme bakarak derin bir nefes aldım.

"Hazırım."

Tam arkamda iri bedeniyle durmuş ve elinde kırmızı tülle gülümsemişti.

"Bir şeyi unuttun."

Gülümsemesine karşılık verdim.

"Takabilir misin?"

"Zevkle..."

......

Bugün yalnızca sevdiğim kadının ölüm yıl dönümü değildi. Bugün benim de ölüm yıl dönümümdü...

Bedeni ateşlerin arasında kül olmuş sevgilimin boş mezarına gitmeye niyetin yoktu. Karşımda kendini yırtan adam da zerre umrumda değildi.

O gece bir çok kişi ölmüştü. Bahar kendiyle birlikte hepimizi öldürmüştü. İçerisinde Koray Şan da dahil...

Son sözümden sonra başını sallayarak bir adım geri çekildi.

"Eyvallah... En azından iki kelime ettin o da yeter."

Sözlerinin ardından odadan çıkıp gitmişti. Yeniden kalktığım yatağa oturup avucumun içerisinde sıktığım elbiseye ilk gün ki acıyla bakarak konuştum.

"Kokun gidiyor Bahar'ım, yüzün zihnimde kazılı ama kokun gidiyor. Yapma, bari kokunu alma benden..."

Yüzümü elbiseye gömüp derin bir nefes aldım. Bugün hepimizin ölüm günüydü ve ben mezarlarımıza değil öldüğümüz yere gidecektim.

Elbiseyi sanki Bahar'ı koyuyormuş gibi yavaşça indirip ayağa kalktım.

Ben artık yoktum, yaşamıyordum. Hayatım sadece bu evden ibaretti. Bahar'ın bıraktığı izlerle ölene kadar yaşayacaktım.

Ölüm yıl dönümlerinde öldüğümüz yere gidip içecek ve sonra yine eve gelerek seneye kadar hiç çıkmayacaktım.

Odasını olduğu gibi bırakarak kendi odama girdim. Hızlıca bir duş alıp üzerime her ay getirilen temiz kıyafetlerden birini giyindim.

Sakallarımı ve saçlarımı kesmeyecektim. Çünkü en son Bahar'ım dokunmuştu. Bu saçlar ve sakallar ondan bana kalan son şeylerden biriydi.

Odadan çıkıp aşağı kata inerek mutfaktan bir şişe viski alarak evin kapısında durdum. O kadar uzun süredir ışık görmüyordum ki kör olmak üzereydim.

Kapıyı usulca açtığım anda gözlerimi acıyla kapatıp küfür mırıldandım. Alışması o kadar zamanımı almıştı ki dışarıya adım atmakta zorlanmıştım.

Evden çıkana kadar dakikalarım geçmişti ama başarmıştım. Gözlerim sonunda alışmıştı, bakışlarımı yere çevirip ayakkabılarıma baktım.

O geceden sonra bu evden ilk çıkışımdı ve o kadar zoruma gitmişti ki elimde olsa yüreğimi göğsümden söküp alacaktım.

Bir senedir yerinden kıpırdamayan arabamı açıp içine binmiştim ama çalıştırmamamıştım.

"Hay senin gibi arabayı sikeyim!"

Küfür ede ede arabadan inip tekerleğine tekme atarak öfkeyle evin bahçesinden çıktım. Hızlıca taksi çevirip konumu tarif ederek yola koyuldum.

Bir insan acıya ve yokluğa alışır derlerdi ama ben hiçbir zaman ne acıma ne de Bahar'ımın yokluğuna alışamamıştım.

Öldüğüm yere gittiğimde bir senedir çektiğim acının bin katını çekeceğime o kadar emindim ki...

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Where stories live. Discover now