50'🩸

677 31 1
                                    

Adımlarım usul usul geriye giderken başımı yavaşça iki yana salladım.

"Öldü ve bana söylemiyorsun."

Sesin öyle çok titremişti ki nefes alırken nefesim kesilmişti.

"Bahar-"

"Söyle artık! Öldüğünü söyle de kurtul!"

"Kimse ölmedi Bahar!"

Ablam ilk defa bana sesini yükseltmiş ve öfkeyle bakmıştı.

"Yeter artık! Bırak şu hareketleri! Bir kez de beni dinle!"

Ölmediğini duyduğum anda yüreğime öyle soğuk sular serpilmişti ki tuttuğum nefesimi bırakarak elimi yüreğime koydum ve ağlamamın arasında kahkaha atarak yere çöktüm.

Gördüğüm rüyadan sonra öldüğünü duysaydım yaşayacak gücü kendimde bulamazdım. Ben öyle büyük bir hata yapmıştım ki babam bile bana kızgındı.

"Kalk."

Ablam başımda dikilmiş buz gibi ses tonuyla bana seslendiğinde mutluluk gözyaşlarımla ona baktım. Bana eskisi gibi bakmıyordu, bir abla gibi bakmıyordu, gözlerinde o şefkati göremiyordum. Aksine buz dolabı gibi bir ifadesi vardı. Tek bir mimiği oynamıyordu.

"Abla onu görmek istiyorum."

"Hayır göremezsin."

"Ne..." diyerek ayağa kalktım.

"Bildiğin göremezsin Bahar." dedikten hemen sonra elini saçlarından geçirdi ve sakin kalmak için nefesini bıraktı.

Ardından arkamda ki hemşireye gitmesini işaret ederek yeniden bana döndü.

"Madem kendini iyi hissediyorsun ve o odaya gitmeye niyetin yok o zaman gel bir dışarı çıkıp konuşalım."

Çağan'ı görüp çıkmak istiyordum ama ablamın buna izin vermeyeceği yüzünden belliydi. İtiraz edemeden arkasından yürümüş ve dışarıya çıkmıştım. Boş banklardan birine oturup sakince yanına oturmamı işaret etmişti. Sesimi çıkarmadan yanına oturduğumda ise ilk beş dakika sessizce dışarıyı izlemiş ve ne söyleyeceğini düşünmüştü.

"Bak Bahar, hepimiz sana yanlış yapmış olabiliriz ama hiç birimiz senin kadar ağır ve acımasız olmadık. Bu yaptığın hepimize büyük bir ihanetti. En büyüğünü ise Çağan'a yaptın."

Bakışları bana çevrildiğinde kollarımı dizlerime dayamış burnumu çekerek sessizce ablamı dinlemeye devam ettim.

"Evet Çağan zamanında senin canını yakmış olabilir ama bu kadar ileri gitmedi. Bende Koray ile kolay şeyler yaşamadım. Koray benim en yakın arkadaşımı öldürdü. Ha haklı mıydı? Evet. Ama bu yaşadıklarımın görünmeyen kısımları da var."

Bakışlarını hala üzerimde hissediyordum. Ellerimi birbirine kenetlemiş ağlamaya ve burnumu çekmeye devam ediyordum.

"Hatta ben zorlatılarak Koray'a ihanet bile edecektim. Lakin hiç bir zaman birbirimizi bu dereceye getirmedik. Evet kanlar döküldü, kalpler kırıldı ve birbirimizi imkansızlaştırdık. Ama ikimiz de bu dünyada nefes aldığımızı biliyorduk ve bu umuda tutunarak birbirimizden uzaklaştık. Zaman ikimizi de ilişkimiz için olgunlaştırdı. Sonunda yine yüz yüze gelebildik ve birlikte olabildik."

Konuşmasına kısa bir ara verip yutkundu.

"Ama sen bambaşka bir hata yaptın. Sadece Çağan'ı değil kendi aileni de ateşe attın. Annen kalp krizi geçirdi ya, bu sende hiç mi bir şey ifade etmiyor Allah aşkına?"

Bakışlarımı ablama çevirip gözlerinin içine kırgın kırgın baktım.

"Etmez mi? Ama yapmak zorundaydım. Kutlu için yapmak-"

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt