51'🩸

912 49 21
                                    

1 Hafta Sonra...

Bir insan acı çektiğini nasıl tarif edebilirdi? O ağır acı nasıl tarif edilirdi? Ya da nasıl ifade edilirdi? Bilmiyordum...

Tam bir haftadır diken üzerinde ablamdan haber bekliyordum. Eniştemin bana karşı bu kadar acımasız olmasına kızamıyordum. Kardeşi benim yüzümden bu haldeydi ve kardeşi konusunda çok haklıydı.

Ablam bir hafta boyunca düzenli bir şekilde Çağan hakkında bilgiler veriyordu. Durumunun iyiye gittiğini ve yoğun bakımın dördüncü günü bilinci yerine geldiğini gözlerini bir kaç dakikalığına açıp yeniden bilincini kaybettiğini söylemişti.

Bu iyi miydi kötü müydü bilmiyordum. Gecem gündüzüme karışmıştı. Ne uyuyabiliyordum ne de yemek yiyebiliyordum. Sanki eğer uyursam babam yeniden rüyama girip bana kızacak diye korkuyordum.

"Bahar hanım akşam yemeği hazır."

Arkamdan gelen sesle yorgun bakışlarımı çalışana çevirdim. Bir haftadır ablamın evinde kalıyordum. Doruk bana ilaç gibi geliyordu ve burada kendimi yalnız hissetmiyordum.

"Aç değilim sen ye. Doruk uyandı mı?"

"Henüz uyanmadı, dün gece sabaha kadar sizi de uyutmadı. Alev hanımı özlüyor ve huysuzlanıyor biliyorsunuz."

"Tamam uyanınca haber verirsin."

Helin itiraz etmeden başını sallayıp odamdan çıktığında hava almak için bende arkasından çıktım. Oda üzerime üzerime geliyordu.

Aşağıya inmeden önce aklım kalmadın diye Doruk'u kontrol etmiş hemen ardından sessizce önce odadan sonra evden çıkmıştım.

Arka bahçeye çıkıp havuzun önünde ki masaya oturarak karanlığın ele geçirdiği gökyüzüne bakmıştım.

Sanki gökyüzü bana anılarımın ekranı olmuştu. Önce ailemle olan anılarımı daha sonra Çağan ile olan anılarımı gökyüzünde izliyordum.

O kadar yorgundum ki kolumu kaldıracak halim yoktu. Yorgunluğum o kadar derindi ki düşüncelerimi kontrol edememeye başlamıştım.

Ne kadar süre oturdum bilmiyordum. Helin'in sesiyle yerimden sıçramış ve dalgınlığımı dağıtmıştım.

"Bahar hanım telefonunuz ısrarla çalıyordu. Doruk'u da uyandırınca getirmek istedim."

Arayan muhtemelen ablamdı. Kötü bir şey mi olmuştu? Kalbim deli gibi çarpmaya başlamış ve Helin'in uzattığı telefonu hemen alıp ablamı aramıştım.

"Abla ne oldu? Çağan iyi mi? Kötü bir haber verme bana lütfen."

'Korkma, Çağan uyandı onu haber vermek istedim.'

Oturduğum sandalyeden öyle güçlü kalkmıştım ki başta sesim çıkmamış ve elin ağzıma gitmişti.

"Bahar? Orada mısın?"

"E-Evet, evet. Hemen geliyorum."

'Hayır, hayır gelme. Şimdi genel testler yapılıyor. Doktor genel testlerin sonucu iyi çıkarsa yarın normal odaya alacağını söyledi. Ben sana yarın haber vereceğim. O zaman gelirsin.'

"Abla lütfen geleyim. Eniştem uyanınca gelebilirsin demişti. Bak bir haftadır onu görmüyorum. Bari bunu çok görmeyin bana."

Başlarda sessizliğini koruyan ablam sonradan cevap vermişti.

'Tamam gel ama burada kalmayacaksın.'

"Tamam! Tamam söz!"

Telefonu kapatıp yüzümde açan mutluluk neşesiyle koşarak eve girmiş ve üst kata çıkarak kendi odama dalmıştım. Hızlıca dolaptan eşofman takımlarımı giyinip saçlarımı da toplayarak elimi yüzümü düzeltmiş ve yeniden aşağıya inmiştim.

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Where stories live. Discover now