66'🩸

630 37 5
                                    

Sessizce arabayla eniştemleri takip ederken bu sessizlik beni fazlasıyla rahatsız etmeye başlamıştı. Çağan kaşları çatık bir şekilde aynı istifle sürmeye devam ediyordu.

"Biraz daha iyi misin?"

"Konuşmak yasak."

Kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim.

"Neden?"

"Benim arabam benin kurallarım."

"Öyle mi?"

"Aynen, zaten geldik."

Orman yolunun sonunda dağ evi göründüğünde kaşlarım daha da çatılmıştı.

"Kamp yapacağımızı sanıyordum."

"Kamp yapacağız zaten."

"Dağ evinde mi?" dedim ona dönerek.

"O ev yalnızca kişisel ihtiyaçlar için."

"Nasıl yani?"

"Duş almak gibi."

"Ne kadar kalacağız ki?"

Çağan arabayı eniştemin arabasının hemen arkasına park etmiş ve cevap vermişti.

"Sen daha önce hiç kampa gittin mi?"

Omuz silktim.

"Hayır gitmedim."

"Bende gitmedim." diyerek arabadan indiğinde şaşkınlıkla arkasından bakakaldım.

Kıskançlıktan ve sinirden ne söylediğini o da bilmiyordu. Sırıtarak arabadan indiğimde Soner ablamların eşyalarını çıkarmaya başlamıştı.

Çağan ise bizimkileri çıkartıyordu. Ellerimi belime yerleştirerek şapkamı düzeltmiş ve Çağan'ın yanına gitmiştim.

"Yardım edeyim."

"Gerek yok kendin getirdiğin eşyaların yarısı kadarsın zaten." diyerek durmuş ve beni baştan aşağıya süzmüştü.

"Ayrıca kıyafetlerinin yarısı nerede?"

Başta söylediği cümleye kaşlarım çatılmış sonra ise kendime bakmıştım. Kor şort ve beyaz crop giyinmiştim.

"Kıyafetlerim gayet iyi." diyerek ona döndüğümde eşyaları arabadan indirmişti.

"Şu adamın yanında böyle dolanmanı istemiyorum Bahar."

"Farkında mısın bilmiyorum ama farkında değilsen ben hatırlatayım. Biz ara verdik ve bu ayrılığımızda birbirimize karışamayız."

Eşyaları bırakıp bakışlarını bana çevirmişti.

"O zaman bende sana bir hatırlatma yapayım. O itin sende gözü var ve ölmesini istemiyorsan böyle giyinmeyeceksin."

"Eğer ona dokunursan bende seni öldürürüm."

Sözlerim sanki komikmiş gibi gülmüştü.

"Sen mi beni öldüreceksin?"

"Evet yapamam mı sanıyorsun?"

"Haşa öyle bir şey demedim."

"Güzel o zaman."

Eşyaları tek seferde toplamış ve çantaları sırtına takarak valizleri de ellerine almıştı.

"Kampta böceklerin ve yılanların taze seksi etlere zaafı olduğunu da söylemek isterim."

"Hey!" diyerek omzuna vurduğumda gülmüştü.

Aramız kötü değildi ama iyi de değildi. Bu durum beni hem üzüyor hem de üzmüyordu. Eşyaları dağ evinin ilerisinde ki ormanlık alana doğru götürürken peşinden gidiyordum.

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Where stories live. Discover now