74'🩸

779 49 13
                                    

Hastanenin kapısında arabayı durdurmuş ve Bahar'ın gitmesine izin vermiştim. Arabayı park yerine çekip inmiş ve koşar adımlarla hastaneye girmiştim.

Koray Şan ile düşman olabilirdik ama bizim yüzümüzden bebeğim düşmesini istemiyordum. Alev bizim yüzümüzden kendini strese sokup bebeğini düşürürse Koray Şan'ın aksine ben vicdan azabı çekerdim.

Acil koridorunun başına geldiğimde Bahar'ın endişeyle Koray'a bir şeyler sorduğunu görmüştüm. Ama Koray Bahar'ı dinleyemeyecek kadar kötü görünüyordu.

Onlara doğru yürümeye başladığımda Koray'ın bakışları anında bana doğru dönmüştü. Beni görür görmez bütün duygusunu mimiklerine yansıtmıştı.

Sanki beni bekliyormuş gibiydi. Alev'in bıçaklandığı gün ki gibi donakalmıştı. Ona doğru her adım attığımda gözleri kızarıyordu.

Bahar da bana bakıyor ve gelişimi izliyorlardı. Yanlarına gittiğimde ise Bahar dolu gözlerle bana sarılmış Koray ise bakmayı keserek arkasını dönüp elini beline koymuş diğer eliyle de yüzünü silmişti.

"Henüz bir şey söylememişler."

Bahar'ın titreyen sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim. Dolu gözleri taşmış ve akmaya başlamıştı. Göz yaşlarımı baş parmağımla silip alnından öptüm.

"Korkma, Allah'ım izniyle bir şey olmayacak."

Bahar titreyen çenesiyle tebessüm ederek başını sallayıp benden ayrıldığında yeniden Koray'a baktım.

Hala arkası dönüktü ve sanki donakalmıştı. Yine şok geçiriyor olmalıydı. Yanına gitmeye gönlüm olmasa da bebeğini kaybetmesini istemiyordum. Onun aksine bende vicdan vardı.

Yanına gidip elimi omzuna koymak istemiş ama yapamamıştım. Kaldırdığım elimi indirip arkasında durarak kendimden emin bir şekilde konuştum.

"Allah'ın izniyle bir şey olmayacak."

"İnşallah." demişti boğuk sesiyle.

İyi görünmüyordu, yüzüne bakmıyordum ama onu tanıyordum.

"Her zaman ki gibi soğukkanlı ol ve iyi olmasını um."

Yavaşça bana döndü ve gözlerimin içine bakarak boğuk sesiyle cevap verdi.

"Düşük yapma ihtimali çok yüksekken iyi olsa ne olacak? Eğer bebek düşerse Alev kahrolur."

Gözleri kıpkırmızıydı ama asla ağlayacak gibi bir ifadesi yoktu. Bu onun en zor soğukkanlı kalmaya çalışma ifadesiydi.

"Hiçbir şey olmayacak."

Başını sallayıp başka tarafa bakmış ve yutkunmuştu.

"Önce seni şimdi bebeğimi... Karma bana döndü desene."

Verecek cevap bulamamıştım. Belki de haklıydı, bize yaşattıklarından sonra Allah karmasını yaşatıyordu. Ama hiçbir karma bu kadar acımasız olmamalıydı.

Teselli vermek gibi bir niyetim yoktu fakat onu böyle görmek beni de güçsüz kılmış gibiydi. Düşman olduğum insanın bir zamanlar ailem olması canımı yakıyordu. Belki de hala ailemdi ve bu yüzden onun yıkılışı beni güçsüz kılıyordu.

Yarım saatlik bir cehennem sürecinin sonunda içeriden çıkan doktoru görünce hızlı adımlarla yanına gitmiş ve o haberi vermesi için beklemiştik.

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant