68'🫀

866 33 21
                                    

Ona o kadar öfkeli ve kırgındım ki affedemiyordum. Affedememek beni daha da öfkelendiriyordu. Bu hissi içimden atamadığım için kendimi öldüresim geliyordu. O benim tek ailemdi ve ben tek ailem olan adamdan çok büyük ihanetler görmüştüm.

Sırtıma sapladığı bıçakları çıkarmakta zorlanıyordum. Ben onu öz ağabeyim olarak görmüştüm ve o benim sevdiğim kadını bir kez öldürmüş ikincisinde ise ölümden döndürmüştü.

Samimi bakışlarını yememiştim. Omzumda ki elini itip gözlerinin içine öfkeyle baktım.

"Sana hakkım zerresine kadar haram olsun Koray Şan." diyerek bir hışımla ayağa kalktım.

Karşımda neye uğradığını şaşırmış bir adam vardı. Dibine kadar girip öfkeyle soludum.

"Senelerce köpekliğini yaptım ve bundan zerre gocunmadım. Seneler sonra ailem gördüm soyadını aldım ve soyadını almama rağmen etrafta herkes hala beni senin köpeğin olarak görüyor. Ağabeyim dediğim adam sevdiğim kadını bir kez öldürdü bir kez ölümden döndürdü. Defalarca kez terk ettim seni ama her seferinde yine sana döndüm!"

Nefes nefese bütün nefretimle gözlerine baktım. İşaret parmağımı yere doğru sallayarak sözlerime devam ettim.

"Ama bu sefer dönüş yok! İstediğin kadar barış teklif et! İstediğin kadar etrafımda dolan! Bitti! Artık bitti! Çağan artık ezilmeyecek! Kimse tarafından köpek muamelesi görmeyecek! Savaşı sen başlattın Koray Şan!"

"Bana bak benimle düzgün konuş yoksa seni!"

İki yakamdan tutup o da aynı öfkeyle bağırdığında hiç çekinmeden bende onun yakasını tuttum. Bahar aramıza girmeye çalışmış ama onu tek seferde itip yere düşürmeyi başarmıştım.

"Ne yaparsın! Öldürür müsün! O biraz taşşak ister!"

"Çağan dur yapma!"

Bahar düştüğü yerden korkuyla bağırırken bütün hırsım ve öfkemle karşımda ki adama bakmaya devam ettim.

"Artık alttan almak yok Koray Şan! Bundan sonra sana gelecek her darbeyi eskiden kardeşim dediğin adamdan bil! Çünkü ben eskiden ağabeyim dediğim adamdan bileceğim!"

Sözlerimin hemen ardından onu tüm gücümle ittiğimde yakasını düzeltip o ölümcül bakışını yüzüne yerleştirmişti.

"Gürbüz'den hiçbir farkın kalmadı gözümde. Madem savaş istiyorsun tamam, ben varım. Ama çok iyi bildiğin altın kuralımı sakın unutma kazanamadığım savaşın katili olurum."

Sözlerinin ardından arkasını dönüp gittiğinde öfkeden inip kalkan göğsümün altında yatan kalbim sinirden yerinden çıkmak üzereydi.

Arkasında bıraktığı boşluğa bırakmayı kesip arkamı döndüm. Yerde bir ceylan misali tir tir titreyen küçük kız çocuğu beni izliyordu.

Yutkundum, her şeyi onun için yapıyordum ve yapacaktım da. Çünkü bir kez daha onu kaybetmeyecektim.

Hızlıca yanına çöküp küçük bedenini kollarımın arasına alarak ayağa kalktım. Anında boynuma sarılmıştı.

"Çağan lütfen yapma. O senin ailen, o senin için her şey demek. Onunla düşman olmana dayanamayız. Bu savaşı sakın başlatma."

Yalvaran gözlerle bana bakarken sözlerini zerre umursamadan onunla birlikte kamp alanına doğru yürüdüm. Zaten siktiri boktan bir kamp başlangıcı yapmıştık. Bir an önce bu cehennemden kurtulmak istiyordum.

Kamp alanına girdiğimizde Koray Şan'ın karısını ve çocuğunu alıp eşyalarına dokunmadan arabaya binip gittiklerini gördüm.

Bahar'ı usulca yere indirip arkalarında bıraktıkları eşyalara baktım. Koray Şan'a dair hiçbir şey görmek istemiyordum. Öfkemi içimde tutmayı bırakıp tüm gücümle çadırlarını yıkmaya başlamıştım.

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Where stories live. Discover now