Smokin

35.5K 2K 119
                                    

Multimedya-Baran

"Bakar mısınız?"
Sinirle yanına gittim ve sakin kalmaya çalışarak "Buyrun" diye yanıt verdim. Belki de bugün 30. defa yanına gitmiştim.
"Bu limonata içilmez hale geldi. Mağlum güneş tam tepede. Bana soğuk bir limonata getir"
"Zıkkım iç" diye mırıldanıp bardağı elime aldım.
"Efendim?"
"Tabi hanfendi hemen getiriyorum"
İçeceklerin olduğu kısma doğru yürümeye başladım.
"O kızla daha önceden tanışıyor musunuz?"
Mira'nın sesini duyunca başımı salladım.
"Ne yazık ki"
"Sanırım fazla iyi değil aranız"
"Sen şuna hiç iyi değil desene. Resmen düşman gibiyiz"
Limonatayı bardağa doldururken Mira "Neden?" diye sordu.
"Sevgilisini elinden alacağımı düşünüyor"
Gözlerimi devirdim.
"Sence böyle bir şey mümkün mü?"
"Sevgilisi?"
"Kaya"
Bardak dolunca tekrar Eslem'in yanına ilerlemeye başladım
Bir erkek Mira'ya seslenince Mira yanımdan ayrıldı ve o tarafa doğru yürüdü.
"İstersen Eslem'le konuşabilirim."
Sesin sahibine döndüğümde Kaya'yı gördüm.
"Gerek yok"
Eslem'in yanına gitmek için arkamı döndüm ama sert bir zemine çarpınca yerden havalandım ve bedenime ılık su hücum etti. Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçmeye başlayınca ağzımdan baloncuklar çıkarmaya başladım. Beynimin idrak ettiği şeyle baloncukların yavaş yavaş patlayışını izledim. Ben havuza düşmüştüm. Hem de bir müşteriyle.
"A-aa kız düştü"
"Ayy çıkarın kızı sudan"
"Kız öldü sanırım. Hiçbir hareket yok"
"Biri yardım etsin"
Kulağıma boğuk boğuk gelen seslerin daha fazla artmasını istemedigim için kendimi yukarı doğru ittim.
"İyi misin?"
Kaya'nın endişeli sesine başımı sallamakla yetindim ve uzattığı elini tutup havuzdan çıktım. Eslem'in beni süzen alaycı gözlerini ateş kaplayınca az da olsa moralim yerine gelmişti.
"İyi misin?"
Duyduğum yabancı sese dönünce ıslak saçları alnına yapışmış bir meteor gördüm.
Nefes al Arya.
"Hıı-hı"
"İyi işte görmüyor musun."
Bunun yüzünden evde kalacam ben. Kısmetimi kapatıyor pis öküz.
Kaya'yı takmayan kumral afet mavi bir havlu uzatınca gülümseyerek elinden aldım.
"Arya, odama!"
Sağol Yavuzcuk ya sen de kapat kısmetimi. Yutkunup yavaşça arkamı döndüm ve yüzüme yapışan saçları geriye ittim.
"Gerek yok Yavuz."
Boşversene kumral afet. Beni sen bile kurtaramazsın artık. Hikayemiz başlamadan bitti.
"Ama Baran Bey-"
"Tamam Yavuz. Önemli değil"
Yavuzcuk kuzu kuzu uzaklaşınca şaşkın gözlerle adını yeni öğrendiğim afete döndüm.
İyi de nereden tanıyordu bu Yavuzcuğu. Hem Yavuzcuk neden kuzu kuzu ona itaat etmişti.
"Yavuzcuğu nasıl bu kadar kolay alt ettin"
"Otelin sahibine ters yapacak kadar gerizekalı bir adam olduğunu sanmıyorum Yavuzcuğun"
Yavuzcuk?
Çocuk otel sahibiyim diyor sen hala Yavuzcuk diyorsun.
"Çüş! Otel sahibi mi?"
Bu halime sırıtmakla yetindi.
Kolumu sert bir kol kavrayınca Eslem'in ateş saçan bakışları eşliğinde otele doğru sürüklenmeye başladım.
"Ya napıyorsun bırak kolumu öküz!"
"Sonra flörtleş bir zahmet. Hasta olcan sonra annem 2 saat başımı yiyecek."
Onu takmadan "Görüşürüz Baran" diye bağırdım.
"Görüşürüz"
Baran göz kırpınca çırpınmayı bırakıp kendimi bıraktım. Allam nasıl da göz kırpıyor ya. Tatliş şey.
"Değiştir şurada üstünü"
Kaya kolumu bırakınca yere düşmekten son anda kurtuldum.
"Tamam be ne kızıyorsun"
"Barancığını bekletme sen. Hızlı giyin diye dedim"
Sinirle kurduğu cümleye dudaklarımı bastırarak gülmemeye çalıştım.
"Birileri kıskandı mı ne"
"Arya!"
"Tamam ya"
Hemen içeri girip kıyafetlerimi değiştirdim ve saçlarımı havluyla iyice kurutup dışarı çıktım.
"Nereye"
"Sanane"
"Sanki merak ettiğimden soruyorum. Şunu 234 numaralı odaya götürcekmişsin"
" Baran'a havlusunu vereyim götürürüm."
"Ben veririm sen git"
"Ya ben vericem"
Elimden havluyu çekip "Şunu götür. Sonra Yavuzcuk kızıyor" diye tısladı.
Oflayıp sinirle kıyafeti aldım ve askıdan tutup asansöre bindim.
Gideceğim kata basmak için tuşlarda parmaklarımı gezdirdim.
Kaç numaralı oda demişti o?
Hemen kıyafetin üstündeki kılıfa bakmaya başladım. Bildiğim kadarıyla bir etiket oluyordu ve gideceği oda numarası yazıyordu. Etiketi bulamayınca ofladım. Tam asansörden çıkacakken asansör zemin kata inmeye başladı. Biri çağırmış olmalıydı. Kollarımı kavuşturup camdan dışarıyı izlemeye başladım. Bu otelin tek sevdiğim tarafı asansörün kenarlarının camdan olmasıydı.
Asansör durdu ve  içeri kumral afet girdi.
Beni görünce gülümsedi ve 6.kata basıp yanıma geldi.
"Biz tanışmamıştık değil mi? Ben Baran"
Uzattığı elini sıktım ve "Arya" diye cevap verdim.
Asansör durunca ben de indim ve onun yanından yürümeye başladım.
"Sen nereye gidiyorsun"
"Ben? Ha, şey.."
elimdeki askıyı kaldırdım.
"Bunu sahibine teslim etmem gerek ama.."
"Sahibinin nerede kaldığını unuttun"
"Aynen öyle"
"O yüzden onu bana ver"
"Hı?"
"Elindeki smokin, benim"
"Ha? Hıı peki o zaman"
Askıyı ona uzatıp gülümsedim.
Elimden aldı ve bir kapının önünde durup kartla kapıyı açtı.
"Ben gideyim, Yavuz Bey kızar şimdi"
"Yavuzcuk ne ara Yavuz Bey oldu"
"Ağzımdan kaçmıştı ya, dalga geçme"
Alayla güldü.
"Neyse, görüşürüz"
Kapıyı kapatınca koridorda yürümeye başladım.
İşte şimdi bir daha silinmemek üzere kazınmıştı aklıma oda numarası.



YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now