Topuklu Ayakkabı

36.6K 1.9K 37
                                    

Multimedya-Mira

"Ben bunu istememiştim!"
"Olsun yiyiver sonuçta ikiside yemek. Değil mi beyefendi?"
"A-ah! Bu nasıl hizmet be! Bana patronunu çağır!"
"Aa ne gerek var ki? Ben şaka yapmıştım. Şaka. Hemen size istediğiniz şeyi getiriyorum...da siz ne istemistiniz?"
"Tavuklu salata"
Başımla onaylayıp mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Yeni sürgün yerim otelin lokanta kısmıydı ve burası sanırım suana kadar çalıştığım en kötü yerdi.
Mutfağın camından "Tavuklu salata hazır mııığğ" diye bağırdım.
Önüme itilen tabağı aldım ve tepsiye koyup tekrar geldiğim masaya doğru yürüdüm.
"Bakar mısınız? Biz iki tane suffle istemiştik ama.."
"Az bekle sen şunu verip geliyorum"
Kadının bana olan tuhaf bakışları eşliğinde koşarak huysuz karının masasına gittim ve tabağı önüne fırlatırcasına attım.
"Benim sufflem nerede kaldı!"
Tekrar koşarak mutfağa gittim ve tepsiye üç tane suffle koyup birini yiye yiye masaya geldim.
"Vollo todo çok gozolmoş."
Kadının içinden la havle çekmesini önemsemeden suffleleri masaya koyup yan masanın siparişlerini almak için o tarafa döndüm ama Yavuzcuğun bakışları olduğum yere mıhlanmamı sağlamıştı. Ağzımdaki koca lokmayı yuttum ve gülümsedim.
"Şimdi sıçtın"
Mira kulağıma bulunduğum durumu fısıldayınca gülümsememi bozmadan başımla onayladım.
"Arya odama gelsen iyi olur, Mira sen müşterilerle ilgilenmeye devam et"
Yavuzcuk bana son bir bakış atıp odasına ilerlemeye başlayınca ben de peşinden gitmeye başladım. Sessiz bir şekilde odasına geldiğimizde masanın kenarlarındaki koltuklardan birine oturdum.
"Arya-"
"Beni kovamazsınız!"
"Ne?"
"Çünkü ben istifa ediyorum!"
"Ne diyosun kızım sen ne istifası?"
"Diyorum ki beni kovamazsınız çünkü ben istifa ediyorum. Ne imzalayacaksam imzalayım gideyim hadi daha evde çok işim var"
"Sadece kıyafetlerin hakkında uyaracaktım seni ama madem istifa ediyorsun, peki o zaman"
Elini sağ taraftaki çekmeceye atınca endişeyle ayağa fırladım.
"Nasıl yani siz beni kovmayacak mıydınız?"
"Dedim ya şu spor ayakkabı mevzusunu konuşacaktım ama madem sen isti-"
Telaşla elimi iki yana salladım.
"Hayır hayır ben şaka yapmıştım, gerçekten"
Tekrar koltuğa oturup gülümsedim.
"Kıyafet mevzusuna gelebiliriz."
Yüzündeki hayal kırıklığını görememek mümkün değildi sanırım.
"İstifa etmeyeceksin yani"
"Hayır"
Beni burada sırf Serpil Teyze'nin hatırına tuttuğunu biliyordum. Bu yüzden bozulmadan devam ettim.
"Spor ayakkabı demiştiniz."
Keyifsizce"Hıı" diye mırıldandı.
"Topuklu ayakkabı giyeceksin bundan sonra. Şimdi çıkabilirsin."
"Ama ben top-"
"Daha ciddi olman lazım. Ve o saçlarını sabahları taramayı dene. Gömleğinin yakalarını da bir daha böyle görmiycem"
"Yavu-"
"İtiraz istemiyorum. Yarından itibaren dediğim gibi geleceksin. Çıkabilirsin"
Gözlerimi kısarak Yavuzcuğu süzdükten sonra ayaklarımı yere vura vura odadan çıktım. Resmen benden intikam almak istiyordu. Bulunduğum durumda o kaçığa meydan okuyamazdım ama onun intikamını çok güzel bir şekilde alacağı kesindi.

***
"Anneeeğğğ"
"Ne vaaağr?"
"Siyah topukluların nerdeeeğğ"
Annem koşarak odadan yanıma geldi ve endişeli gözlerle beni süzdükten sonra "Sen iyi misin?" diye sordu.
"Of anne! Siyah topukluların nerede?"
"Stiletto mu yoksa platfo-"
"Anne bana garip garip şeyler söyleme siyah topuklu ayakkabı ver işte"
"Ay sen saçını da güzel güzel yapmışsın, ne içirdiler kızım sana"
"Yavuzcuğun özel isteği anne, benim isteğimle değil yani. Şimdi verecek misin?"
Ayakkabılıktan boyum kadar topugu olan bir ayakkabı çıkarınca ona uzaylıymış gibi baktım.
"Anne bu ne?!"
"Ayakkabı"
"Hah, ciddi olamazsın"
"Ben bunla nasıl yürüyeceğim?!"
"Adım atara-"
"Anne!"
Ayakkabıları elime tutuşturup yanımdan uzaklaşmasını izledim. Birazcık yerde tepindikten sonra aklıma saçlarım gelince hemen tepinmeyi bıraktım. Sırf bu saçlar için yarım saat erken uyanmıştım ve bunu 1 dakika içinde bozamazdım.
Ayakkabılarla olan uzun bir bakışmadan sonra ayağıma geçirdim. O kadar da zor olamazdı değil mi? Sonuçta Eslem yellozu giyiyorsa ben de giyebilirdim. Meydan okurcasına ayakkabılarla baktıktan sonra kapıya doğru ilerlemeye başladım.
"Aağğh!"
"İyi misiiiiğğn?"
"Hayıığğr"
"Tamam"
"Aağğh"
"Acını sessizce çekmeyi dene televizyonu duyamıyorum."
Oflayarak ayağı kalktım ve ayağımdaki gereksiz şeyleri çıkartıp bir poşete koydum. Spor ayakkabılarımı da giydikten sonra evden çıktım.
"Sonunda gelebildin"
"Sinindi gilibildin. Onu Yavuzcuğa söyle, onun yüzünden geciktim."
"Bunun sorumlusu da o yani"
"Evet"
Gözlerini devirdikten sonra durağa yürümeye başladık.
"Kaya?"
"Ne?"
"Eslem var ya"
"Nolmus ona?"
"Niye bizim çalıştığımız otelde kalıyor"
"Canı istemiş"
Dil çıkartmakla yetindim. Bazen çok uyuz olabiliyordu. Ya da her zaman.
"Bücür!"

YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin