YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)

Konser

"Kızım kalksana seni bana parayla mı verdiler! Yiyorsun, içiyorsun, yatıyorsun!"
"Bir de sıçıyorum." diye mırıldandım uykulu bir sesle. Bilincim tam açılmamıştı ve gözlerim kapalıydı.
"Yahu hastanede falan mı karıştın, benim çocuğum senin gibi biri olamaz diyeceğim; sen insana benzeyen hangi varlıktan çıkabilirsin ki? Serap teyzenin köpeği var, o da yiyor, içiyor, yatıyor ama en azından köpek millete şebeklik yapıp güldürüyor!"
"Bir de sıçıyor." diye ekledim gözlerimi açmadan. Uykum kaçmıştı ama hala bir uyuşukluk vardı üzerimde.
"Allah'ım, ben ne yaptım da sen benim karnımdan aha bu ayıyı çıkarttın! Kızım kalksana! Okula gitmeden uyuyorsun, okuldan geliyorsun uyuyorsun, haftasonu geldi, hem yiyorsun hem uyuyorsun! Yatağın çöplük gibi! Şuna bak her yer cips!"
Gözlerimi açıp "Az sus ya, yemin ederim sabah sabah beynim şişti! Allah bir çene vermiş, gerisini koyvermiş! " diye homurdandım.
"Sabahmış! Saat beş, beş!" En son cuma akşamı yatmıştın, ölü gibi aralıksız uyuyorsun!"
"Tövbe de kız! O nasıl benzetme!"
Annem sabır diler gibi gözlerini yukarı dikti ve daha sonra bana bakıp "Koca kıçını kaldır da aşağı in Kaya aşağıda seni bekliyor!" dedi. Tam odadan çıkacakken "Yemin et! Neden baştan söylemiyorsun kadın delirtecek misin sen beni?!" diye bağırdım ve onu ittirip odadan hızla çıktım.
Merdivenleri koşarak indikten sonra yavaşladım ve Kaya'nın yanına gayet medeni bir şekilde gittim.
Kaya beni görünce önce ağzını bir şey demek için açtı ama daha sonra kaşları çatıldı ve "Uyuyor muydun?" diye sordu.
Başımı salladım ve "Umarım buraya gelme sebebin beni uykumdan uyandırmaya değer bir sebeptir. Aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu değilim." dedim tehditkar bir ses tonuyla.
Dudağını ısırıp elindeki biletleri gösterdi ve "Saat 7'de konsere gidelim mi diyecektim." dedi.
Gözlerim parlarken elindeki biletlere saldırdım ve "Kimin konseri?" diye sordum.
"Duman."
"Adamsın be! Tuttum seni ha! Aferin bilader bana bunlarla gel!"
Sırtına birkaç kez vururken dehşetle bana bakan gözlerini görünce hızla elimi çektim.
Ben ne yapıyordum böyle?
Kaya gülerek "Bilader?" diyince yüzüm kırmızının en güzel tonunu alırken "Ya ben öyle şaapınca heyecandan şaaptım." dedim.
Kahkaha atmaya devam edince ona nurella bakışlarımdan fırlattım.
Dudaklarını gülmemek için birbirine bastırdı ve "Tamam o zaman, saat 6'da kapıda olurum." dedi.
"Annemi ikna etmeye çalışırım ama eğer-"
"İzin vermezse oturma odasının camından kaçarsın." diye cümlemi tamamlayınca gülerek "Aynen öyle." dedim.
"Sen şimdi git ben sana haber veririm."
Kaya evden çıkınca koşarak mutfağa gittim.
"Anneeeğğm anneeeğğm, sen üzülmeeeğğ;
Sözlerin hep yüreğimdeeğğ!
Anneeeğğm anneeeğğm, gel üzülmeeeğğ;
Ben hala senin dizlerdindeeeğğ!"
"Ne istiyorsan iste biran önce, karga sesine daha fazla katlanamayacağım."
Şirince gülümseyip "Sen nasıl istersen anneciğim!" dedim.
Daha sonra onu kolundan tutup sandalyeye oturttum ve "Şimdi sana bol köpüklü bir türk kahvesi yapacağım anneciğim!" diye şakıdım.
"Arya sen türk kahvesi yapmayı bilmezsin ki, hem benim işim var. Ne söyleyeceksen söyle, git!"
"Tamaaağğm, hazır mısın?"
"Arya!"
"Boğkşam kayayla kınsere gideblirmiyim?"
"Ne?"
Annem anlamayınca ofladım.
"Bu akşam.."
"Bu akşam?"
"Yan komşumuz olan son derece terbiyeli, iyi bir aile çocuğu Kaya ile..."
Annem sorarcasına bakınca "Konsre gideblir miyim?" dedim hızlıca.
"Arya şunu tane tane söyle!"
"Of tamam ya!" dedim pes edercesine.
"Konsere gidebilir miyim? Ama hemen hayır deme önce-"
"Tamam."
"Anne ama lü- Ne? Tamam mı dedin sen az önce? Oy yesinler seni!"
Yanaklarını sıkıp oynayınca ellerime hafifçe vurdu ve "Bak fikrimi değiştireceğim şimdi!" diyerek tehdit etti.
Ellerimi ışık hızıyla çekerken "Tamam, tamam!" dedim.
"Ben üstümü giyineyim!"
Merdivenlere depar atıp bir kere yeri yaladıktan sonra odama girmiş dolabımın karşısına oturuyordum.
Giyecek hiçbir şeyim yok triplerinde değildim, gayet de vardı yani giyecek şeyim.
Kaan Tangöze baskılı tişörtümle siyah pantolonumu çıkardım ve üzerime geçirdim.
Kuş yuvasından farksız saçlarımı da tarayıp öylesine bir topuz yaptım ve Kaya'ya mesaj attım.

Kime; Yakışıklı Öküz
Ben hazırım.

Telefonu masaya bırakıp yatağımı düzeltirken telefon masada tuhaf bir şekilde titremişti.

Kimden; Yakışıklı Öküz
Oha sen nasıl kızsın, beni bekletmen gerekirdi

Gözlerimi devirip telefonu cebime tıkıştırdım ve siyah bir hırka giyip biraz para aldıktan sonra odadan çıktım.
Merdivenleri koşar adımlarla inip anneme "Ben çıktığğğm!" diye bağırdım ve evden çıktım.
Zıplaya zıplaya ayakkabımı bağlarken karşıdan Kaya görünmüştü.
Yanıma gelip "Ayakkabı böyle bağlanmaz!" dedi ve eğilip bağcıklarımı bağladı. Kalkıp "Gidelim hadi geç kalacağız" dediğinde şaşkınlıkla ona bakıyordum.
"Az önce eğilip bağcığımı mı bağladın sen?"
"Eğileceğim başka bir zaman da gelecek ama konumuz bu değil, geç kalacağız böyle giderse!"
Kaşlarım havaya kalkıp ona şaşkınlıkla bakmayı sürdürürken bileğimden tutup bahçe kapısından adeta sürükleyerek çıkardı.
"Yavaş olsana öküz! Bir bayana nasıl davranılması gerektiğini bilmiyor musun sen?"
Gözlerini devirdikten sonra yoldan geçen bir taksiyi durdurunca "Oha taksiyle mi gideceğiz?" diye sordum.
"Neden bu kadar şaşırdın ruhu fakir bayan?"
Taksiye binerken "Kendimi çok cool hissediyorum şuan, rica ediyorum bozma" dedim.
Gülerek o da bindi ve adresi verdi.
Sessiz sayılabilecek bir yolculuktan sonra Kaya taksiciye parayı uzatmış, taksiden inmiştik.
Bulunduğumuz yer o kadar kalabalıktı ki ağzımdan bir "Oha!" nidası çıktı.
Ağzıma sert bir şey çarpınca Kaya'nın eli olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
"Ne vuruyorsun be?!"
"Oha kelimesine çok alıştın, bir daha duymayayım."
Arkasından taklidini yaparak peşinden giderken aynı zamanda söyleniyordum. Hayır yani, sanane kardeşim!

*

"Öyle yüreeğğkten seviyooğrsan, aklı başından atacaağğsın! Kimi yanında arıyorsaağğn, önce içinde bulacaksıığn! (Duman-Yürekten)"
Sesimin duyulmamasına rağmen bağırarak şarkıya eşlik ederken aynı zamanda son zamanlarda ne kadar mutlu olduğumu düşündükçe daha da keyifleniyordum. Çok koyu bir Duman fanı değildim ama Duman konserine gitmek cümlesindeki coolluğu görebiliyor musunuz?
Bize kıskançlıkla bakan kızları görünce şarkıyı daha bir keyifle söyleyemeye başladım.
E şimdi onların yerinde ben olsam, ben de kıskanırdım. Sonuçta şuan Kaya'nın omzundaydım ve dışardan sevgili gibi gözüküyorduk.
Evet, omzundaydım.
Göremediğimi söylediğimde boyumla dalga geçe geçe beni omzuna almıştı.
Uzun bir süre sonra herkes dağılmıştı ve biz de çıkmıştık.
Saate baktığımda baya bir geç olduğunu gördüm. Ayrıca uykum gelmişti ve yorgunluktan ölüyordum.
Kaya yoldan geçen bir taksiyi durdurunca kendimi hemen taksiye attım ve ardımdan Kaya da bindi.
Başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım.
Bir süre sonra gözüme vuran ışık da kaybolmuş yerini tamamen karanlığa bırakmıştı.
"Arya!"
Bedenim hafifçe sarsılırken gözlerimi araladım. Başım Kaya'nın omzuna düşmüştü.
Başımı kaldırıp camdan baktığımda evin önünde olduğumuzu farkettim. Ne ara gelmiştik?
"Hadi Arya, geldik."
Başımı belli belirsiz sallayıp Kaya'dan destek alarak taksiden çıktım ama çıkmamla tökezlemem bir olmuştu.
Bilincimin daha tam olarak açıldığını söyleyemezdim.
"Ayılıkta seviye atladın resmen Arya!"
Kaya'nın homurdanışları kulağıma ulaşırken göz kapaklarımı yukarda tutmaya çalışıyordum.
Birden havalanınca kollarımı hızla Kaya'nın boynuna dolayıp başımı göğsüne yasladım. Kalp atışlarını duyabiliyordum.
Kısa bir süre yürüdükten sonra durdu ve "İstersen şuan zili çalabilirim ve annen kapıyı açınca bizi bu pozisyonda görüp kalp krizi geçirebilir." dedi gayet sakin bir şekilde.
Gözlerim anında açılırken kollarından kurtuldum ve üzerimi düzeltip "Eğer öyle bir şey yapsaydın seni doğduğuna pişman ederdim!" dedim işaret parmağımı sallarken.
Ona son kez kötü bir bakış atıp zili çaldım. Kapı açıldığı an annem söylenmeye başlayınca dudağımı ısırdım.
"Sabaha karşı gelseydin kızım, sanki biraz erke- Kaya? Nasılsın oğlum?"
Annem anında çirkef kadınlıktan sevecen kadına terfi ederken dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırdım.
"İyiyim İnci teyze sen?"
"İyiyim, ben Arya'yı alayım."
Annem ensemden tutup eve soktu ve "Sen de git artık annene selam söyle" diyerek cümlesini devam ettirdi. Hemen sonra da kapıyı Kaya'nın suratına kapattı.
Bana döndüğünde dudağımı ısırdım.
"O ayakkabılar neden çıkarılmadı?"
"E az önce sen be-"
"Sus!"
"Ama-"
"Sus dedim!"
Omuz silkip gülümsedim.
"Bugün benim moralimi bozamazsın kadın!"
Ellerimle kulaklarımı kapatıp "Lalalala!" derken elinin terliğine gittiğini görünce ayakkabıları ayağımdan fırlatıp iki terlik darbesiyle beraber odama giriş yaptım.
Yine mütüşmelim.