8.BÖLÜM

6.9K 314 21
                                    

Keyifli okumalar dilerim :)  

Multi medya Merve'nin giyindikleri ve kendisi var.

*Bu bölüm yineden düzenlenmiştir.


&&&

Düşüncelerimden uzaklaşıp koşarak eve girdim ve ardımdan kapıyı kapattım. Annem kaşlarını çatarak karşıma dikilince tam ne olduğunu soracaktım ki arkadan çıkan ve bir adet ukalaca sırıtan Berkay ile şok bir şekilde öylece kaldım.

Bir anneme birde sırıtan Berkay'a bakıp iç çektim.

''Anne neler oluyor burada'' dediğimde öldürücü bakışlarımı Berkay'a yolladım.

''Berkay, okuldan arkadaşın buraların tehlikeli olduğunu ve serserilerin sana bulaştığını söyledi hem Ali'nin sevgilin olduğunu söylemişsin bu nasıl bir saçmalık derhal açıklama bekliyorum. O arabadan indiğin kişiyi sormuyorum bile'' diyen annemle sakin olmaya çalıştım. Resmen gelmiş hayatımın merkezine oturmuştu. Üstüne üslük birde Ali'nin sevgilim olmadığını öğrenmişti.

''Anne Berkay'a mı bana mı inanıyorsun.'' dediğimde ses tonum sakindi. Annem sakince oturup bana baktı.

''Onun bu mahalleyi daha iyi tanıdığını düşünüyorum yalan söyleyecek birine benzemiyor.'' dedikten sonra Berkay'a gülümsedi annem Berkay'a gülümsedi! Şu an gerçekten çok komik bir durumdaydım annem Berkay'ın bana yaptıklarını bir duysa şu an onu lime lime ederdi.

''Efendim ben aranızı bozmak istemedim. Sadece Yaren iyi birine benzediği için sizi uyarmak istedim sadece işte biz deli çağlarımızda olduğumuz için kanabilir.'' dediğinde pis pis sırıtıp Berkay'a baktım.

''Benim ağzım yok zaten değil mi ayrıca sen kimsin de annemle aramı bozacaksın ki bir daha haddin olmayan işlere burnunu sokma'' dediğimde şu an haddinden fazla sinirlenmiştim.

''Kızım bir sakin ol o sadece bizi uyardı ayrıca davranışlarına dikkat et Ali, tanıdığımız olduğu için izin veriyorum seni rahat bıraktım ama eski zamanımızda değiliz tamam mı.'' dediğinde anneme hırsla döndüm elimi yumruk yapıp masada ki vazoyu duvara fırlattım. Annem irkilirken Berkay kaşlarını çatmıştı.

''Eski hayatımız mükemmeldi sanki hepsi sahte insanlardı burada en azından gerçekten duygularını yansıtabiliyorlar bana bir daha sakın karışma'' dedikten sonra sinirle kapıyı çarpıp çıktım havanın soğuğu yüzüme vurunca irkildim. Hızlı adımlarla mahalleden çıkıp nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. İki tane köşede içen sarhoş adamı görmemle yolumu değiştirecekken yaşlı olanı üzerime gelmeye başladı. Ayakta bile zor duruyordu sarsak adımlarla bana doğru geldi.

''Güzelim yolunu mu kaybettin'' dediğinde içki kokusundan burnumu kırıştırdım. Tam beni sıkıştıracakken o sinir bozucu sesi duydum.

''Afyon, kaybol kızı rahat bırak'' diyen Berkay ile adam bir kaç küfür etti.

''Hepsini kendine mi saklamak zorundasın Soydan'' diyerek geri döndü. Bende sinirle gidecekken kolumdan tuttu.

''Beni dinle'' dediğinde sinirle kolumu çektim.

''Neyini dinleyeceğim senin yeter artık hayatıma müdahale etme yeter!'' dediğimde sinirden elim titremeye başladı. Birden beni omzuna alınca debelenerek omzuna vurdum ama sanırım bir etkisi olmuyordu. Bizim mahalleye girdiğimizde yorulduğum için artık kıpırdamadım. Bir gecekondu gibi eve gelip içeri girdiğimizde beni yere indirdi evi incelediğimde kare, ufak bir hol vardı tahta bir masa yanında iki tahta sandalye vardı üzerinde sürahi ve birde bardak vardı yerde eskimiş bir halı duvarda da büyük kahve bir saat duruyordu. Bana bakıp bir odaya girdiğinde onu takip ettim.

''Sen hangi hakla hayatıma karışıyorsun rahat bırak artık beni'' dediğimde haddinden fazla sinirlenmiştim şu anda Berkay'ı boğmamak için bir sebep arıyordum.

''Asıl sen önce söyle bakalım arabasından bu saatte indiğin kişi kimdi.'' dedi. Ben burada hayatıma karışma diyordum o yine çıkmış karşıma bana hesap soruyordu.

''Sen salak mısın yoksa anlamamazlıktan mı geliyorsun hayatıma karışamazsın seni ilgilendirmiyor.'' dedim. Berkay kaşlarını çatıp karşımda dikildi boynundaki damarın belirginleşmesinden ve kızaran suratından sinirlendiğini anlamıştım.

''O arabadaki kimdi!'' diye kükrediğinde bir adım geriledim onu ilk defa bu kadar sinirli görmüştüm.

''Kürşat.'' dediğimde ağzında bir kaç küfür geveledi ve kolumu sıkıca tuttuğunda acıyla inledim.

''Onunla ne işin var senin yanında he '' dediğinde sesi çok sertti.

''Sadece konuştuk tamam mı yeter artık ya yeter bırak beni sen neyim olduğunu zannediyorsun da konuşuyorsun.'' dedim gerçekten bana karışmaya hakkı yoktu.

''Kürşat sadistin tekidir ondan uzak dur bu sefer ciddiyim Yaren.'' dediğinde sakinleşip geri çekildi. Ellerimi saçlarımın arasına geçirip Berkay'a döndüm.

''Ne bu artık ne yaa yok onunla konuşma yok bununla konuşma ya sen kimsin ya kim.'' dediğimde bağırmıştım. Berkay birden beni duvara yapıştırıp aramızda mesafe bırakmadı şu anda ikimizde birbirimizi öldürecek gibi bakıyorduk.

''Karışırım ve sende buna karışamazsın.'' dedi. Konuştuğunda nefesi nefesime karışıyordu ve o kokusunun yoğunluğunu hissediyordum. Bakışlarım dudaklarına kayınca istem dışı yutkundum. Oda benim dudaklarıma odaklanmıştı tam beni öpecekken kapının çalmasıyla gözlerini yumup geri çekildi.

''Zamanlamanıza sıçayım'' dediğinde belli etmeden gülümsedim şu anda onu pataklamam gerekirken gülüyordum ve ben mal gibi onun beni öpmesine izin verecektim. Berkay sinirle odadan çıkıp kapıya ilerledi ve kapıyı açtı bende tam arkasındaydım.

''Senin burada ne işin'' var dediğinde bende şaşkınlıkla onun burada ne işi olduğunu sorguluyordum.

''Seni özledim geldim.'' diyen Merve ile şok içinde baştan aşağıya onu süzdüm üzerinde asker yeşili ceket olmasına rağmen altında çok kısa kort şort , ayağında yarım kahverengi bot, renkli bir çanta ve siyah birde şapka takmıştı bu buz gibi havada bana göre yarı çıplaktı.(Multimedya) Berkay'a baktığımda gözlerini devirdi.

''Merve saçma sapan konuşma ve defol buradan'' dedi. Merve bozulsa da belli etmeden bakışları benimle buluştu.

''Ov ov Yaren he çok hızlı çıktın bunu beklemezdim ayrıca bu soğukta bana bir kahve ısmarlayabilirsin o kadar da gaddar olamazsın'' dediğinde Berkay'a ima ile baktı. Berkay sıkıntıyla iç çekip Merve'ye geçmesi için izin verdi. Merve içeri girip ceketini çıkardı. Salon olduğunu tahmin ettiğim yere ilerlediğinde bende evden çıkmak için hareketlendim. O anda Berkay önüme geçti.

''Hey nereye gidiyorsun.'' dediğinde yüzüne sinirle baktım.

''Burada kalacak değilim çekil önümden ve benden uzak dur'' dedim. O duymamış gibi yaptı ve suratıma masum bakışlar atmaya başladı ama hiç masum gibi durmadığının farkında değildi.

''Beni Merve ile bırakma'' dediğinde daha fazla sinirlendim.

''Bana ne içeri almasaydın oturup sizin iğrenç sohbetinizi dinleyemem'' dedim.

''Bak söz istediğin bir şeyi yapacağım ama lütfen beni onunla yalnız bırakma'' dedi. Onun bu haline normal şartlarda gülümserdim ama şu anda gayet ciddiydim.

''Tamam bu sözünü hatırlatırım.'' dediğimde gülümseyerek başıyla onayladı tam o sırada Merve içeriden seslendi.

''Neredesiniz gelsenize'' dediğinde ben ağzımı yapmacık bir şekilde onu taklit ettim. Berkay bu halime gülüp salona geçtiğinde bende onu takip ettim. Merve bacak bacak üzerine atıp oturmuş etrafı inceliyordu. Bu kızı elime bıraksalar bir kaşık suda boğardım ama şimdilik sırf Berkay için sabır edecektim.

KAYIP HAYATLAR Onde as histórias ganham vida. Descobre agora