39.BÖLÜM

3.5K 176 11
                                    

Keyifli okumalar dilerim.:)

Multimedya da Yaren ile Yüsra var.

*Bu bölüm yeniden düzenlenmiştir.

&&&

Hastane kapısından girmeden önce derince bir nefes aldım arkamda Ali'nin ve Serdar'ın varlığı bir nebze olsun beni rahatlatıyordu. Bu his bana çok önceden tanıdık gelen bir histi. Kapıdan girip Ali'nin yönlendirmesi ile Kürşat'ın olduğu kata çıktık.

Berat, Merve, Pınar, Savaş ve özellikle mahvolmuş haldeki Şevval ile gözlerim ameliyathane kapısında takılı kaldı. İçeride bir kaç ayda hayatıma renk katan dert ortağımın yatması bende bir çok duyguyu ruhumdan alıp adeta yok ediyordu.

Yavaş adımlarla en soğukkanlı duran Berat'ın karşısına gidip dikildim. En azından burada en mantıklı açıklamayı bana yapabilecek o gibi duruyordu.

''Ne oldu her şeyi ayrıntısıyla anlatır mısın? lütfen'' çatallı çıkan sesimden dolayı boğazımı temizledim. Bugün yaşadıklarım fazlaydı, bu yük omuzlarıma bindikçe daha da ufalıyordum.

''Motosikletle mahalleye gelirken bir kamyonla çarpışmış ve havada takla atmış. Çok kan kaybetmişti, kan verebildiklerimiz verdik ,çok şükür şimdi hala ameliyat devam ediyor bizde bekliyoruz.'' başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Şevval'in sesi koridorda yankılanıyordu o kadar içli ağlıyordu ki o an ona kızdım.

''Sende yeter artık ağlama ona bir şey olmayacak tamam mı o güçlü, sus artık '' diyerek yere çöktüğümde çoktan gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldü. Yere çöktüğümde omzumda hissettiğim ellerle Serdar'ın o tanıdık kokusunu aldım. Ona çok fazla kızgın olsam da beni seven birinin kollarına ihtiyacım vardı. O anda koşan ayak seslerini duyduğum ve başımı yavaşça kaldırdım. Önde Berkay arkada Büşra ve Samet koşarak geliyorlardı. Önce gözler kapıya ardından ağlayan Şevval'le döndü.

Berkay en son bana baktığında yanımda Serdar'ı görmesiyle kaşlarını çattı.

''Neler oluyor burada'' diyerek bana baktığında Serdar'ın kollarından sıyrılıp koşarak Berkay'a sarıldım. Asıl huzur veren kokuyu bulduğumda ağlamam güçlendi ve ömür boyu huzur bulacağım kollarda ağlamaya başladım.

O anda Ameliyathanenin kapısı açıldı ve içerden doktor çıktı ben dahil herkes doktorun etrafında merakla ne diyeceğini bekliyorduk. Şevval hepimizden önce atıldı.

''Bana iyi olduğunu söyleyin.'' hıçkırığının arasından konuşunca doktor hepimize bakıp gülümsedi.

''Verdiğiniz kanlar hayatını kurtardı. Kırığı çok ki en çok kaburga kemiğini kırdığı için nefes alması zorlaşacak o yüzden çok iyi bakılmalı. Kafasındaki kasktan dolayı beyin kanaması gerçekleşmemiş. Şu anda hayati tehlikeyi atlattı. Uzun müddet yoğun bakımda kalacak. Bir gün boyunca maalesef kimsenin görmesine izin veremem sadece camın ardından görebilirsiniz. Geçmiş olsun.'' dediğinde Şevval Berat'ın kollarına yığıldı apar topar hemşirelerin gelmesiyle oda götürüldü. Ben derin bir oh çekip sandalyeye oturduğumda bakışlarım birbirini her an öldürecekmiş gibi bakan Berkay ve Serdar'a döndü. Onların bu haline olumsuzca kafamı sallayıp temkinli adımlarla yanlarına gittim.

''Berkay, bu Serdar çocukluk arkadaşımız öldüğünü sanmıştık ama yaşıyormuş anlayacağın bugün öğrendik. Serdar, buda sevgilim Berkay, iyi anlaşmanız dileği ile ben şimdi eve gidiyorum üzerimi değiştirip geri geleceğim.'' dediğimde iki şaşkın bakışla kala kaldım. Omuz silkip çıkışa ilerlediğimde içim rahattı. Dert ortağım hayati tehlikeyi atlatmıştı.

&&&

1 YIL SONRA

'' Canım nerede kaldın hadi geç kalacağız.?'' Berkay'ın seslenmesi ile hızla aşağıya indim. Bugün akşam hep birlikte kutlamaya gidiyorduk. Hepimiz liseyi bitirmiş üniversite sınavını atlatmıştık. Sonuçlar açıklanmıştı. Hepimiz tercih yapmıştık en sonunda kazandığımız üniversiteler açıklanmıştı ve bizde bunu kutlamak için yemeğe çıkmaya karar verdik.

Kimse kimseye daha nereyi ve hangi bölümü kazandığını söylememişti ve bu akşam bunlar konuşulacaktı. Onun dışında Ali'nin ailesi, benim ailem, Büşra'nın aileleri tanışmışlardı ve onlarda eşli olarak yemeğe çıkıyorlardı.

Berkay beni görünce gülümseyerek sarıldı ve alnımdan öptü.

''Her zamanki gibi çok güzelsin.'' dediğinde mutlukla gülümsedim. Annem yanıma gelip bana baktı ve gülümsedi. Gözleri dolduğunda beni kendine çekip yanağımdan öptü.

Babam işleri yoluna sokmuştu, iş yerinde patronun sağ kolu ve şirketin genel müdürü olmuştu, bizde o mahalleden taşınıp eski evimizin olduğu yerde daha uygun tek katlı kocaman bahçesi ve havuzu olan bir eve taşınmıştık. Ali'nin ailesi de Ali'de buna çok sevinmişti. O yüzden şimdilik her şey yolundaydı.

''Prensesim.'' babamın seslenmesiyle ona sarıldım ve yanağından öptüm.

''Babam ve canım annem bir numarasınız ama bizim çıkmamız lazım çok geç kaldık.'' dediğimde Berkay beni kolumdan tutup çekiştirdi ve annemle babama gülümseyerek selam verdi.

''İyi eğlenceler efendim.'' dedi ve biz evden daha fazla oyalanmadan hızla çıktık.

Kapının önündeki arabadan Ali çıktı ve beni görmesiyle ıslık çaldı. Onun bu deli haline gülümsedi. Yüsra, Ali'ye bakıp kaşlarını çatınca Ali onu alnından öptü. Evet ,Yüsra ile Ali yedi aydır sevgililerdi, mükemmel bir çift olmuşlardı bunun yanında Serdar'la ciddi konuşmalarımız ve Berkay'la olan birkaç kavganın sonunda bizim olmayacağımızı anlamış ve tahmin edin bakalım kimleydi. Namı değer Merve ile, onların ikisinin bir arada olması bizi şoka uğratsa da Merve'nin de ilk defa ciddi olduğunu görmemizle kabullenmiştik.

&&&

Ali'nin yanına ilerleyip arabaya yerleştik, yavaşça ve huzurla boğaza karşı olan mekanımıza geldik. Mekanın önüne gelip indik. Berkay önümde referans yapınca bu haline gülüp koluna girdik.

Etraf çok şıktı, manzara ise bir o kadar nefes kesiciydi. İlerdeki kalabalık masayı görmemizle oraya ilerledik ve oturduk. Şevval ile Kürşat sarmaş dolaş oturmuştu. Merve resmen Serdar'ın ağzının içine düşmüş Serdar ise onun bu haline gülüyordu. Büşra ile Samet her zaman aşık ve mutlu çiftlerimizdendi. Pınar ve Savaş'ta sevgiliydi ve onların zaten başından beri aralarında bir şeyler olduğunu seziyordum. Berat ise yalnızları oynuyordu ama halinden memnundu.

On iki kişilik bu arkadaş grubum ile oldukça mutluydum onlarla her ne kadar acı şeyler yaşamış olsak da bunun yanında mükemmel anılarımızda olmuştu.

Ortamdaki sessizlikle birlikte ortaya atılan ilk ben oldum.

''Evet millet, bu güzel gecede en iyi puanla hangi üniversiteyi kazandığımı ben mi açıklıyorum.'' dediğimde kahkaha sesleri yükseldi. Kürşat araya girip gülümsedi.

''Ego diyorum uçuyor. Yaren in oradan aşağıya bak düşeceksin.'' dediğinde Ali, Kürşat ile omuz çakışarak güldü. Onun bu sözüne dudak büzüp saçlarımı saldım. Berkay, kolunu belime sarıp herkese o öldürücü bakışını attı.

''Siz benim meleğime kurban olun sizden daha zeki diye kıskanıyorsunuz.'' dediğinde bir kere daha ona aşkla baktım. O Berkay Soydan, onu ilk gördüğüm günden beri kalbimde yerini almıştı ve ben onun gözlerine baktığım her saniye bir kere daha aşık oluyordum. Umarım ki bu aşk ömür boyu bitmeyecekti ve ben bu değerli sevgiyi kalbimde ömür boyu saklayıp kapıları kilitleyecek, hiç açılmamak üzere anahtarı okyanusun dibine yollayacaktım.

KAYIP HAYATLAR Where stories live. Discover now