33.BÖLÜM

3.9K 177 6
                                    

Keyifli okumalar dilerim. :)

Multi medya Kürşat ve Yaren

*Bu bölüm yeniden düzenlenmiştir.

&&&

Şu anda ava giderken avlanma tabiri tamda bana uygundu. Üzerime doğru yürüyen Berkay, avına yaklaşan, onu parçalamaya hazır bir aslan gibiydi. Tam dibimde bitip beni kapı ile arasına aldığında bakışlarını gözlerimin derinliklerine dikti. Berkay'ın bu yüzüyle ilk defa karşılaşıyordum nedense aramıza soğukluk girdiğinden beri davranışları dengesizleşmişti ve ben ayak uydurmakta zorlanıyordum.

''Bir daha kısa giyinmeyeceksin !'' diye cümlelerin üzerine vurgu yapınca yutkundum. Bu Kararlı bakışları, soğukluğu beni delirtiyordu oysa ben onu ayağıma getirecektim. Güçlüydüm kendimi buna defalarca inandırmıştım ve bu gücümü kullanmalıydım.

''Seni hiç ilgilendirmez. Bundan sonra hayatıma karışmayacaksın sana bu izni vermiyorum.'' dedim. Bu söylediğim bende bile şok etkisi yaratmıştı, bu cesareti nereden alıyordum o konuda da bir fikrim yoktu açıkçası ama yılmayıp dimdik ayakta duracaktım.

''Yaren, sakın benim üzerime oynama ikimizde biliyoruz neyin ne olduğunu sana bu mahalleyi de, okulu da dar ederim bırak arkadaşlık kurmayı hiçbir insan yüzüne bakmaz.'' dediğinde kaşlarımı çattım bu kadar acımasız olması kanıma dokunuyordu. Bu cümleleri bana sarf etmesi kalbimde bir sızı hissetmeme neden oldu biraz daha zorlarsa kanatacağını biliyordum. İstemsizce gözüm dolunca yutkundum, ağlamaktan nefret ediyordum ama nedense göz yaşlarımı içime atmak bana göre değildi. Ağlamak, zayıflık kesinlikle değildi aksine acılarımı göz yaşlarımla birlikte yok edip o acılardan azda olsa arındığımı hissederdim.

''İstediğini yap ama benden uzak dur. '' dedim ve üzerime eğilen Berkay'ı afallamış bir şekilde geri itip çekmeceyi açtım içinden anahtarı çıkarıp hızla kapıyı açarak anahtarı yere attım ve son kez Berkay'a baktım. Yumruklarını sıkmış gözlerime bakıyordu. Gözümden bir damla firar edince bir adım attı ama ben buna izin vermeyerek hızla koridorda ilerlemeye başladım.

Şu anda Berkay için hissettiğim sadece kalp kırkılığıydı, beni diğer herkesle aynı kefeye koyup üzerime zehirli oklarını salmasına gerek yoktu. Anlamıştım benden uzak durmaya çalışıyordu aklınca bana ceza veriyordu bu şekilde pişman olmamı sağlayacaktı ama bilmiyordu ki beni daha fazla kırıp üzmekten başka bir şey yapmıyordu. Zehirli oklarını üzerime atıp gidiyordu ve ilacını bulup bana yardım edeceğine farklı yerlere o zehirli oku tekrar yolluyordu.

Şunu da biliyordum ki o ok eğer kalbime denk gelirse benim için Berkay tamamen biterdi. Ben bir insanı hayatıma kolayca alıp güvenemezdim. Eğer hayatıma aldıysam da kolay bırakamazdım bırakırsam da bir daha affedemezdim. O yüzden tek temennim Berkay'ı tamamen bende bitirmeden kafalarımızı toplamamız için aramıza mesafe koymaktı.

Adımlarımı hızlandırıp masanın önüne geldiğimde Yüsra elinde içkisi ile oturuyordu. Büşra ile Samet ortalıkta yoktu sanırım dans ediyorlardı. Bakışlarımı Yüsra'ya çevirip derince nefes aldım bu söyleyeceğim şeye pişman olacağımı bilsem de yapmak zorundaydım.

''Berkay'a sende söyle artık benden uzak dursun. İstediğin şeyi başardın tebrik ederim. Söyle ona istediği ile birlikte olabilir umurumda değil benden uzak durun.'' dediğimde Yüsra'nın kaşları havaya kalktı. Şaşırdığı her halinden belliydi.

''Yaren, az önce aranız gayet iyiydi ne oldu?'' diye sorduğunda ilgileniyormuş gibi davranması bir kere daha midemi bulandırdı.

''Gelince anlatır.'' diyerek hızla mekanın çıkışına yöneldim. Dışarı çıktığımda temiz havayı içime çekip etrafa baktım. Duvar dibinde birbirine sarılmış Samet ile Büşra'yı görünce burukça gülümsedim en azından birbirini seven ve daima yan yana olacak insanlar vardı.

KAYIP HAYATLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin