19.BÖLÜM "ZACK"

9.5K 249 47
                                    

Endişe. Uzun zamandır hissetmediğim duygu.

Birisi için en son ne zaman endişelenmiştim? Hatırlamıyordum.Peki birisi benim için ne zaman endişelenmişti? Onu da hatırlamıyordum.

Ben hayatımda fazla kişiye yer vermeyen birisiydim. Anne ve babam bile yanımda yokken hayatıma bir sürü kişiyi katmak bana saçma geliyordu.

Benim hayatımdaki en değerli insanlar sadece dört kişiydi. Ablamı saymıyordum zaten, onun yeri çok ayrıydı. Ve şimdi o dört kişiden birisi zor durumdaydı.

Ne kadar süredir ayakta öylece durduğumu bilmiyordum.Zaman durmuş gibiyken herşey beynime akın ediyordu.

Aklımda bir sürü soru işareti vardı ve bütün bu sorular Chris ile ilgiliydi.Ona birşey mi olmuştu? Günlerdir neden hastanedeydi?

Onu merak ediyordum ve endişeliydim de. Bu yüzden hemen hastaneye gitmeliydim.Paniklemiş bir halde ne yapacağımı bilemezken Dylan'da bana merakla bakıyordu.

Aklıma gelen en mantıklı şeyi söyledim. "Benim hemen hastaneye gitmem lazım. Benim için taksi çağırabilir misin?"

Telaşımı görüp "Taksiye gerek yok.Benimle gel." dediğinde beni kendisinin götüreceğini anladım. İtiraz edemedim çünkü çok telaşlanmıştım ve hemen hastaneye en kısa sürede gitmem gerekiyordu.Ayrıca neler olduğunu bile sormadan böyle bir teklifle gelmesi hoşuma gitmişti.

Artık gözüme aşina gelen siyah arabasına ulaştığımızda yerlerimizi aldık ve hastanenin adını söylediğimde Dylan gaza bastı.Zihnimdeki bütün düşünceleri kovmaya çalışırken telefonum çaldı ve arayanın Ally olduğunu anladım.

"Alo?"

"Jess, neredesin? Geliyor musun?"

"Evet, yoldayım.Siz hastanede misiniz?"

"Evet."

Derin bir nefes aldım. "Ally meraktan ölüyorum. Chris'e birşey mi olmuş?"

"Sorun Chris değil. Babası hasta." dediğinde rahatlayacağıma daha da paniğe kapıldım. Chris'in babası hastaysa Chris'in durumu da ondan farklı olmazdı. Çünkü o babasına gerçekten çok değer veriyordu.Yıkılmış olmalıydı.

"Tamam, ben hemen geleceğim." deyip telefonu kapattım. Dylan yandan bana baktı. "Chris iyi miymiş?"

"Chris'i bilmiyorum ama babası hastaymış." dediğimde cevap vermeden yola geri döndü. Bende beynime tekrar akın eden düşüncelerime.

Anladığım kadarıyla Chris'in babası hastanedeydi ve Chris de onunlaydı. Acaba durumu ne kadar kötüydü? Ya da Chris ona yanlışlıkla birşey mi yapmıştı?

Saçmalama Jess! Chris asla öyle birşeyi yapmaz ki!

Doğru yapmazdı. O kötü birisi değildi ki. Özellikle babasına karşı? Hiç sanmıyorum. Çünkü Chris her zaman babasına karşı saygılıydı ve ailesine çok değer veriyordu. Onların başına birşey gelmesindense kendisine gelmesini tercih edeceğini biliyordum.

Arabayla yaptığımız yolculuk boyunca Dylan'ın bana olan bakışlarını hissediyordum ama ona bakmıyordum. O da bana birşey söylemiyordu. Benim aklımda olan tek kişi Chris'ti.

Hastaneye geldiğimizde Dylan'a getirdiği için teşekkür edecekken onun da benimle geleceğini anladım. Bundan da memnun oldum.İkimizde adımlarımızı hızla ilerletirken hastanenin bahçesinde Austyn'i gördük. O da bizi farkettiğinde ona doğru ilerledik. Yanına vardığımda endişeyle konuştum.

"Austyn, Chris nerede? O iyi mi?" dediğimde beni sakinleştirmeye çalıştı. "Sakin ol, Chris gayet iyi. Merak etme." dedi ve Austyn ile Dylan'ın selamlaşmalarını izledikten sonra Chris'in yanına ilerledik.

SÜRTÜKWhere stories live. Discover now