54.BÖLÜM "DANS"

4.9K 174 10
                                    

Üstümü giyinip aynada son kez kendime baktım. Bir şort ve salaş bir tişört gitmiştim. Buranın havası aşırı sıcak değildi, bu yüzden sorun olmayacaktı.

Dışarı çıktığımda elleri cebinde beni bekleyen Dylan ile karşılaştım. Vakit akşamüstüydü ve birlikte biraz tur atma kararını almıştık. Zaten amaç tur atmak değilde birlikte yalnız zaman geçirmekti. Malum, son zamanlarda bunu pek yapamıyorduk.

Göz göze geldiğimizde gülümsedim. Önce yüzüme sonra da altımdaki şorta gözleri takıldı. Kaşları çatıldı. Gülümsemem genişlerken yanına ulaştım. Ona iyice sokulduğumda beni belimden tuttu ve saçıma bir öpücük kondurdu.

"Şimdilik bu konu hakkında birşey demiyorum. "

"Hangi konu?" dedim bildiğim halde bilmemezlikten gelerek. Bunu o da farketti ve bana imayla gülümsedi.

"Nereye gidelim?" dediğinde cevabım basitti. "Mümkünse kimsenin bize karışmayacağı bir yere. Biraz ağaçlık alana doğru ilerleyebiliriz."

"Tamam öyle olsun. " dedi ve yavaş adımlarla ilerledik. Bakışları karşıdayken bende sürekli etrafa bakıyordum. Birkaç gün önceki gece yanımıza gelen kızın burada olup olmadığından emin olmak istiyordum.

"Hey, iyi misin?"

"Evet, çok iyiyim." deyip yapmacık bir gülümseme gönderdim. Belimi tutan elleri sıkılaştı ve yanımızdan geçen insanlara aldırmadan karşıya bakmaya devam etti.

En sonunda insanlardan iyice uzaklaştık ve kendimizi yere bıraktık. Yüksek ağaçlar güneşin ulaşmasını engelliyordu. Sırtımı büyük bir ağacın gövdesine yaslayınca Dylan'da yanıma geldi. Ayaklarımı uzatarak etrafa bakmaya devam ettim.

Aklıma yine o gece geldi. Ve daha sonrası.

Birkaç gün önce

Karşıdan gelen ve bir anda Dylan'a sarılan kıza kaşlarımı çatarak bakıyordum. Zack'te benim gibiydi ama Dylan'ın yüzünü göremiyordum.

"Sen kimsin be? " dedim şaşkınlık ve ufak bir sinirle. Kızı daha önce hiç görmemiştim ve bir anda gelip Dylan'a sarılmıştı. Beni sinirlendiren nokta ise sarılışının normal bir sarılma gibi olmamasıydı. Sanki daha sevgi ve hasret dolu gibiydi.

Kız Dylan'dan ayrıldı ve bize hiç bakmadan Dylan'a bakmaya devam etti. Dylan da ona bakıyordu. Kız bir anda kaşlarını çattı. "Dylan, beni hatırlamadığını söyleme sakın."

Dylan'ın yüzünde hiçbir ifade yokken konuştu. "Maalesef tanıyamadım."

"Haklısın tabi. Sonuçta o zamanlar oldukça küçüktük. "

"Hangi zamanlar?"

Kız uzun saçlarını geriye attırdı. "En iyisi kendimi tanıtarak başlayayım. Ben Isabel. Çocukken komşuyduk, birlikte hep eğlenirdik ama birbirimizi fazla tanıyamadan biz tekrar taşınmak zorunda kalmıştık. Bu yüzden beni hatırlamaman normal ama yine de benim seni unutmam mümkün değil tabi ki."

Araya girdim. "Neden?"

Kız yani Isabel ilk kez bana baktı ve gülümsedi. Sahte mi, gerçek mi olduğunu anlayamadım.

"Nedeni bende kalsın. " deyip kıkırdadı.

Omuz silkip ona bakmaya devam ettim. Dylan konuştu. "Aklıma birkaç kesit geliyor ama emin değilim. Memnun oldum, yinede."

Bunun üzerine kızın yüzünde bir rahatlama belirdi ve gülümseyip elini uzattı. "Bende memnun oldum. Biraz önceki çıkışım için lütfen kusura bakma.Beni tanırsın diye düşünmüştüm."

SÜRTÜKWhere stories live. Discover now