51.BÖLÜM "UZAKLAŞMAK"

4.4K 163 22
                                    

Uykumun en tatlı yerindeyken birkaç tıkırtı sesi gelmesiyle yerimde kıpırdandım ve uyumaya devam etmeye çalıştım ama daha sonra tıkırtı sesleri çoğaldı. Gözlerimi yavaşça açıp doğruldum. Etrafa bakarken odamda kimsenin olmadığını farkettim. Derin bir nefes alarak başımı yastığa koyacakken tekrar ses gelmesi beni ürküttü ve yerimde sıçradım. Sesin geldiği yere baktığımda birisinin pencereme vurduğunu farkettim.

Yataktan hızla kalktım ve oraya yöneldim. Dışarıya bakmamla ikinci irkilişimi yaşamam bir oldu. Çünkü Dylan odama kadar tırmanmıştı ve zor durumda görünüyordu.

Aramızdaki kavgadan sonra buraya gelmiş olduğu için içten içe sevinsem de bunu ona belirtmedim. Kaşlarımı çatarak "Burada ne işin var?" diyerek fısıldadım.

Bana cevap vermedi ve hızla pencereye tutundu. Ben hafifçe geriye çekilirken pencerenin içinden geçti ve odama girmiş oldu.

Dediğime hala cevap vermediği için sorumu yineleyecekken bana doğru adımlar atması bütün düşündüklerimi unutturdu. Kaşları çatıktı ve gözleri karanlık odanın içinde kendini belirtirken yutkunup geriye adım attım.

İyice geriye doğru gitmeye devam ederken buna daha fazla izin vermedi ve aramızda boşluğun kalmasını önleyerek bir eliyle belimden tutup kendine çekti.
Bakışlarımı ondan çekmezken kalbim küt küt atıyordu. Tıpkı her seferinde olduğu gibi. Başını hafifçe yana eğerek beni süzdü.

"Benim gelmemi beklemiyor muydun yoksa? " boğuk çıkan sesi kalp atışlarımı daha da hızlandırmaya yetmişti.

"Pek sayılmaz."

"Neden geldiğimi biliyor musun? " dedi bu sefer gözlerini benden çekmeden.

"Hayır."

Gözlerini yere dikip bir nefes aldı. Daha sonra tekrar bana bakarak konuştu.
"Çünkü dayanamadım. Üzerimde öyle bir etkin var ki, bir türlü yenemiyorum. "

Bir süre sessiz kalarak ona bakmayı sürdürdüm. Kötü ve biraz da yorgun görünüyordu. Buraya gelmiş olması ve benim yaptığıma rağmen kendisinin ilk adımı atmış olması gerçekten büyük birşeydi. Ayrıca Dylan'ın böyle birşeyi başkasına kolay kolay yapmayacağını da biliyordum.

İşleri büyütmenin hiçbir anlamı yoktu ki, zaten suç bendeydi. Bunun bilincinde olarak konuştum. "Dylan, ben özür dilerim. Gerçekten pişmanım."

Sesini çıkarmadan bana bakmayı sürdürdü. Açıklama yapmaya devam ettim.

"O çocukla buluşma gibi bir planım yoktu, gerçekten. Babam beni şirkete çağırdı ve birden..."

Açıklamaya çalışırken işaret parmağını dudaklarımın üstüne koydu ve beni durdurdu.

"Açıklamaya gerek yok, sana inanıyorum. "

"Gerçekten mi? Çünkü o çocukla hiç yakınlaşmadım. Seni geri aramadığımı biliyorum ama cidden unut... "

Tekrar susturdu. Elleri belimi daha sıkı sararken ona biraz daha sokuldum. Odada sessizlik hakim olduğunda başını saçlarıma gömdü ve bir süre öylece kaldı. Bende başımı göğsüne yasladım ve bu anın tadını çıkarttım.

"Sana gerçekten inanıyorum, sadece pişman olup olmadığını görmek istedim. "

"Deliler gibi pişmanım."

"Bende seni deliler gibi özledim. Birkaç gün olsa bile."

Söylediğiyle iç çekmeme engel olamadım. "Bende seni özledim." dedim başını saçlarımdan ayırdığında.

SÜRTÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin