48.BÖLÜM "AİLE"

4.7K 168 28
                                    

Chris'in benim için aldığı bitter çikolatadan bir ısırık daha alırken bizimkilere baktım.

Canım ailemin yanına dönmem üzerinden biraz zaman geçmişti. Babam ve annem bu süre boyunca beni yalnız bırakmamakta çok kararlıydı. Bu yüzden hep yanlarında olmamı istedikleri için evden bile dışarı çıkartmamışlardı. Onlar için iyi birşey olsa bile benim için çok kötüydü. Sonuçta arkadaşlarımla hiç görüşememiştim, özellikle Dylan ile doğru düzgün konuşamıyordum bile. Ayrıca annem ve babama katlanmak zorundaydım.

Neyseki sonunda arkadaşlarımlaydım. Sınavlar olduğu için okula gelmek zorundaydık. Bu arada da onlara bütün olan bitenleri anlatmıştım. Dylan'ın yaptığından da haberleri vardı. Bu yüzden hepsi şaşırmıştı, Dylan'dan bunu beklemiyorlardı. Üstelik ailemin bana olan tutumuna daha çok şaşırmışlardı.

"Bu dediklerinin hiçbirine karşılık vermedi mi yani? " diye sordu Kate şaşırarak.

"Evet. Bende biraz şaşırdım.Tuhaf, değil mi?"

"Demek ki senin evde olmanı çok istiyorlar. Pişman olmasalar zaten bunu yapmazlardı. " dedi Ally.

"Aynen." diyerek onayladı onu Chris.

Araya ben girdim. "Bir zahmet pişman olsunlar yani! Bana yaptıkları çok mu iyi şeylerdi sanki!"

"Haklısın Jess. Bence onları hemen affetme. Yokluğunda ne durumda olduğunu zaten biliyorsun. "

"Zaten şuanda affetmek gibi bir düşünce aklımdan geçmiyor Austyn. O kadar kolay olamaz."

Hepsi beni onaylarken zil çaldı. Derse girmemiz gerekiyordu. Bu aralar sınavlarımız olduğu için okula gelmek zorundaydık ama en azından sınavlar bitmek üzereydi. Benim sadece son bir sınavım kalmıştı.

Ayağa kalkarken Kate bakıp konuştu. "Bugün bir planınız var mı?"

Herkes yok anlamında başını sallarken ben konuştum.
"Açıkçası Dylan ile kütüphanede olacağım. "

Hepsi neden dercesine baktığında tekrar konuştum. "Önümde bir sınav daha var. Çalışmam gerekiyor. Üstelik Dylan ile olabilmek için de iyi bir fırsat."

Hepsi ısrarlamadan onayladıklarında gülümsedim ve vedalaşıp sınıfa doğru yol aldım.

***

Testteki ilginç soruyla bakışırken buldum kendimi. Soruyu okumama rağmen algılayamıyordum çünkü sorunun hemen üstündeki tuhaf şekil dikkatimi dağıtıyordu.

Tek eliyle saçlarını karıştıran Dylan bana bakıp konuştu. "Cevabı bulabildin mi?"

"Cevap mı? Daha soruyu bile anlamayadım ki! Şu şekil dikkatimi dağıtıyor. "

Dylan kısık sesle güldüğünde ona kaşlarımı çatarak baktım.

"Jessica, o şekil zaten soru oluyor."

"O nasıl bir soru? Sayılardan başka birşey yok ki! "

Sırıttı. "İşte geometrinin büyüsü."

"Sanırım yapamayacağım. " dedim arkama yaslanarak.

Kaşlarını çattı. "Neden?"

"Anlamıyorum çünkü. Zaten anlasam da yapamayacağımdan eminim. "

"Soruyu anlatmamı ister misin?"

Sorusu karşısında gözlerimi ona diktim. "Matematiğinin iyi olduğunu bilmiyordum. "

"İyi değil zaten. Sadece dün akşam sırf sana anlatabilmek için çalıştım."

Şaşırarak sordum. "Ciddi misin? "

SÜRTÜKWhere stories live. Discover now