46.BÖLÜM "BABA"

4.8K 204 76
                                    

Şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmış bir haldeydim. Şuanda babam karşımda duruyordu. Neden buradaydı?

İçimde yaşadığım özlem ve kızgınlık birbirine savaş açarken kazanan kızgınlık oldu.

"Neden buradasın? " dedim soğuk çıkan sesimle.

"Konuşmamız gerek." dedi gözlerime zorla bakarak. "İçeri davet etmeyecek misin?"

Alayla güldüm. "Neden? Bu sefer de kendi evimden mi kovacaksın?"

Bir süreliğine gözlerini yumdu. "Jessica. Gerçekten konuşmalıyız."

Sesi fazla sakindi. Ben ise çıldıracak gibiydim.

"Vaay, demek adımı hatırlıyorsun.Tuhaf! "

"Lütfen." dediğinde sesi fazla çaresizdi. Onun gelmesini beklemiyordum ama bu halde olacağı da aklıma gelmemişti hiç.

Bu sefer de vicdanım ile inatçılığım birbirine savaş açarken kazanan vicdanım oldu. Birşey demeden yol verdim.

İçeri geçerken teşekkür etti. Ciddi ciddi teşekkür etti. Neden böyleydi? Niçin böyle davranıyordu? Bana kızması gerekmiyor muydu?

Kapıyı kapatıp arkasından ilerledim. Evi incelerken bir yandan da ilerliyordu. Tabii, onun lüks hayatına göre burası biraz çöplük gibiydi.

"Size layık değil ama! İdare edeceksiniz mecburen. " dedim. Kaşınıyordum, hemde çok fazla. Her an kötü birşey diyebilirdi. Biliyordum ama amacım onun buraya gelişinin nedenini anlamak ve onu denemekti. Bakalım ne zaman eski haline dönecekti?

Kaşlarını çatıp bana bağırmasını beklerken düşündüğümü yapmadı ve kavrayamadığım bir ifadeyle bana baktı. Gözleri baygın bakıyordu. Daha çok yorgun gibiydi.

Bana asırlar gelen bir süre boyunca bakıştık. Birşeyler demek istiyor ama bulamıyor gibiydi. En sonunda konuştu.

"Buraya gelmemin ne kadar zor olduğunu tahmin edemezsin."

Tabii,dedim içimden. Eminim ki zordur.

Cevap vermeyince derin bir nefes aldı ve konuştu. "Ben dünyadaki en kötü babayım Jessica. Sana çok kötü şeyler yaptım."

Bir dakika bir dakika. Bu da nereden çıkmıştı şimdi? Bana özür konuşması yapmak için mi gelmişti? Ama neden?
"Yoo, bence yapmadın. Sonuçta ben bir sürtüğüm. "

Başını yere eğdi. "Yanlış şeyler yaptım. Yalanlara inandım. Seni yargılamadan hemen yanlış kararlar verdim. Ama ne kadar pişman olduğumu tahmin edemezsin. Buraya gelmem bu yüzden bu kadar zor oldu. Gerçekleri anlayınca ben kendimden nefret ettim."

"Ne gibi gerçekler? "

"Sana yaptıklarım, Jessica. Herşeyin farkına yeni yeni varıyorum. Geçmişte sana yaptıklarımdan dolayı kendimden nefret ettim ben. Kendisini akıllı zanneden kocaman aptal bir adamım ben." dediğinde şaşırdım. Babamın kendisini yermesi alışılmadık bir durumdu.

"Beni affetmek zorunda değilsin Jessica. Affetmesen de haklısın. Sana neler yaptığımı biliyorum. Sadece pişman olduğumu bilmeni istedim. " derken sesi kısıldı ve gözleri yaşlarla doldu.

Babamı ağlarken hiç görmemiştim. Tahmin bile edemezdim böyle birşeyi. Üstelik benim karşımda ağlaması imkansız gibi birşeydi. Çünkü babam her zaman sert bir adamdı. Yıkılmaz bir görüntüsü vardı ve kimseye taviz vermezdi ama şu dedikleri bütün bunları yoksayarcasınaydı.

"Geçmişteki herşeyi unutmak istiyorum. Sana gönül rahatlığıyla kızım demek istiyorum. Tekrar aramıza katılmanı istiyorum Jessica. Bana ne dersen de, ne yaparsan yap önemli değil. Sadece seni tekrar aramızda görmek istiyorum. Yeter ki eskisi gibi olmayalım kızım. "

SÜRTÜKWhere stories live. Discover now