62.BÖLÜM "FİNAL"

8.7K 212 84
                                    

Selam! Oldukça uzun bir bölüm oldu. Düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Keyifli okumalar!


Yarın doğum günüm.

Üstümde tuhaf bir heyecan var. Dylan ile ilk sevgili olduğum zamanlardaki gibi ama biraz daha farklı. Çok mutlu hissediyorum. Yarın doğum günüm olduğu için değil ama. Bundan eminim ama ne için olduğunu da bilmiyorum.

Odamda, çalışma masamda yerimi almış ve bütün fotoğrafları masama sıra sıra koymuştum. Hepsine bir psikopat katil edasıyla bakıyor ve sinsice sırıtıyordum. Dylan'ın başka bir kızla olan fotoğrafları için normalde tabiki böyle yapmam. Büyük ihtimalle hepsini yakmış olurdum ama siz zaten amacımı biliyorsunuz.

Tatilden döneli birkaç gün olmuştu. Tatilde Zack'in çektiği bütün fotoğrafları çıkarttırmıştım. Ayrıca Dylan ile çekindiğim fotoğrafları da çıkarttırmıştım ama onları saklamıştım. Şuan işim onlarla değildi.

Kenarda duran ve içi bomboş olan fotoğraf albümünü elime aldım. Şirin bir albümdü. Pembeydi ve her tarafında uçuşan kalpler vardı. Bunu ben seçmiştim, tam da istediğim gibiydi.

Çıkarttığım fotoğrafları tek tek albüme koymaya başladım. Tatilden döndüğümden beri bunlarla uğraşıyordum, bir yandan da annemlere olayı çaktırmamaya çalışıyordum. Şimdi farkederlerse bir ton soru sorarlardı ve Lucy'nin işin içine girmesi onlar için herşeyi altüst ederdi. Üstelik babam bu sefer Dylan'ı evden kovardı herhalde!

Saçma düşüncelerime bir son verip fotoğrafları sırasıyla koydum. İlk önce Lucy için pek sorun teşkil etmeyecek fotoğrafları koydum. Daha sonra git gide sinir katsayılarının artmasına yarayacak fotoğrafları koydum. En sonunda işim bitmişti.

Kapının birden açılması ile albümü ne yapacağımı bilemedim. Şaşkınca kalakaldım. Gelen ablamdı.

Sanki gizli birşeyler yaptığımı anlamışçasına aniden kapıyı açıvermişti. Hala kapının dibindeyken ikimiz de birbirimize bakıyorduk. Bu fotoğraflardan onun da haberi yoktu.

"Jessica? " dedi sorarcasına. Masum ifademi takındım.

"Efendim ablacım?"

"Ne yapıyorsun? " dedi gözleri hala bendeyken.

"Hiiiç. Oturuyorum, düşünüyorum. Sence de hava bugün fazla sıcak değil mi?"

Gözlerini kıstı. "Pek sayılmaz."

"Gerçekten mi? Ama haberlerde havanın bugün çok sıcak ol..."

"Jessica!" lafımı böldü.

Tekrar masumca konuştum. "Efendim ablacım?"

"Ne yapıyorsun, ama şuanda ne yapıyorsun? Masadaki şey ne? " deyip eline alacakken hızla albümü elime alıp kucakladım. Bir Gollum edasıyla göğsüme bastırırken gözlerimi kısarak ablama baktım. "Ona sakın dokunma."

Tıslarcasına konuşmama karşılık korkmuşçasına geriye çekildi. "Jessica sen iyi misin?"

"Evet. " dedim gözlerim hala ondayken. Açıkçası ben bile kendimden korkmuştum.

"Tamam o halde." dedi masumca. "Akşam yemeğe çıkacağız. Sadece bunu söylemek için gelmiştim."

"Yemek mi? " dedim şaşkınca.

"Evet."

"Neden ki? " dediğimde ablam göz devirdi. "Git babama sor. O sana söyler."

"Tamam, şimdi çıkabilirsin. " dediğimde "Emredersiniz." dedi ve çıktı. Bende fotoğraflara geri döndüm.
Ses kayıtlarını zaten halletmiştim. Bu da, işim bitti demek oluyordu.

SÜRTÜKWhere stories live. Discover now