39.BÖLÜM "BİSİKLET"

6.4K 238 45
                                    

Lucy'nin Ağzından

Herşey bok gibiydi. Ne yapacaktım ben? Herşey mahvolmuştu işte ve gün geçtikçe daha da kötü oluyordu.

Dylan beni yakalamıştı. Hemde Ashton ile birlikteyken. Üzülmüyordum tabiki, benim için önemli olan Ashton'dı ama bu kadar zamandır onu kandırabilmişken tam da son anda herşeyi anlaması canımı sıkmıştı.

İşin kötü yanı ise Ashton'ın benimle son zamanlarda fazla konuşmamasıydı.Nedense o günden sonra aramıza bir soğukluk girmişti.Nedenini sormama rağmen söylememişti. Bunu istemiyordum, ondan uzaklaşmayı istemiyordum. Hatta ondan ayrılma düşüncesi bile bana kabus gibi geliyordu.

O gün Dylan ve Jessica bizi görmeseydi böyle olmayacaktı. Hala eskisi gibi olacaktık. Ona biraz daha para verdikten sonra Dylan'ı şutlayacaktım ve ikimiz birlikte olabilecektik ama şuanki konumumuza bakarsak Dylan'ın beni şutladığı kesindi.

Herşeyin sorumlusu Jessica'ydı. Herşeyi, bütün planı o bozmuştu.Beni mahvetmişti. Elimde yapacak pek birşey kalmamıştı. Aklıma o geldikçe bile sinirleniyordum.

Dylan ile sevgiliydi. O Dylan'ı elimden almıştı. Hemde tam herşeyi başaracağım sırada. Birkaç gün önce Jessica ile konuşurken Dylan da yanına gelmişti ve benim yüzüme bile bakmamıştı. Önceden tam tersi konumdayken şuan böyle olmamız canımı sıkıyordu.

Ayrıca canımı sıkan bir konu daha vardı. Dylan. O değişmiş gibiydi, daha farklıydı. Benimleyken beni sevdiğini hissediyordum ama Jessica ileyken bu çok daha farklı bir boyuttaydı. Sanki sevgiden de öte gibiydi. Ona olan bakışları bile içtendi.Tek bakışta bile farkediliyordu. Biz sevgiliyken bana o şekilde baktığını görmemiştim.

İşte bundan nefret ediyordum. Önceden benimle arkadaş olmak için çabalayan kız, hem Dylan'ı elimden almış hemde Dylan'ı benden nefret ettirmişti. Üstelik Dylan'ı da kendisine aşık etmişti. Bu yüzden içimden onu gebertmek geliyordu ama bundan önce yapacağım başka birşey vardı.

Okulda ilerlerken son olarak yapmak istediğim şeyi yapacaktım. Bahçenin sonuna doğru ilerlerken onu gördüm. Yavaş adımlarla giderken o da dikkatini bana vermiş ve beni baştan aşağıya süzüyordu.

Birşey dememe izin vermeden "Ne var?" dedi.

Sinir bozucu ve aşağılayıcı bakışını umursamamaya çalışarak konuştum. "Hadi ama Drew. Uzun zamandır konuşmuyoruz, beni özlemedin mi?"

Bu dediğime güldü ama keyifli bir gülüş değildi bu. "Seni tabiki de özlemedim. Hatta benden uzak durman hoşuma gidiyor."

Bu söylediğine göz devirdim ve direkt konuya giriş yaptım. "Drew, ben salak değilim. Jessica'nın planında senin de parmağının olduğunu biliyorum."

Bunu dediğimde şaşırmasını bekliyorken o şaşırmadı, aksine sırıttı. "Eee," dedi sesini kısarak. Ayağa kalktı ve bir adım yaklaştı. Şuan karşı karşıyaydık. Durumunu bozmadan konuştu. "Gerçekten çok şaşırttın beni, ben bunu bilecek kadar akıllı olduğunu düşünmemiştim." dedi alayla.

Sinir katsayım gitgide artarken konuşmakta kararlıydım. "Ona nasıl yardım ettin? Okulda ikinizi birlikte bir kere bile görmedim."

Jessica'nın Drew'den yardım aldığını tahmin edebiliyordum çünkü Ashton'ı sadece o biliyordu ama gerçekten nasıl yapmışlardı? İkisi okulda yan yana bile durmuyorlardı!

"Kendini fazla akıllı sanıyorsun Lucy. Şimdi de bunun cevabını ara bakalım. Bunu da bulacağından eminim."

"Kaybedeceğimi zannediyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz, mahvedeceğim sizi. Kazanan ben olacağım. "

SÜRTÜKWhere stories live. Discover now