35.BÖLÜM "İNTİKAM"

7.9K 293 71
                                    

Bizimkilerle oturmuş ve yaşadıklarımıza kahkahalar atıyorduk. Şuan okuldaydık, parti zamanından iki gün geçmişti. Dün biraz işim olduğu için okula gelmemiştim. Bu yüzden bunları konuşmak bugüne kalmıştı.

Austyn şaşkınca konuştu. "O iki çocukta seni öylece dışarıda bekledi mi yani?"

"Sanırım. "

"Gerçeği ne zaman anlamışlardır acaba?" dedi Kate.

"Birde ikisinin de seni birbirlerinden haberi yokken ve yanyana beklerken düşünsene! " diyen Ally'e karşılık dediği şeyi düşününce kahkahalara boğulduk.

"Bayağı dost olmuşlardır herhalde!"

"İlkini bilmiyorum ama ikincisi tam aptaldı, ondan herşeyi beklerim yani." deyince aklıma konuşmalar geldi ve alayla gülümsedim.

"Şimdi ne olacak peki? " dedi Chris.

"Sabredin, bugün herşey belli olacak." dedim rahat bir tavırla.

Hiçkimsenin planımdan tam olarak haberi yoktu. Sadece Drew ile ben biliyorduk. Bu iş bitene kadar hiçbir şey söylememe konusunda ikimizde bu kararı vermiştik.

Gözlerimi etrafta gezdirirken bana olan bakışları farkettim. Sitede yazılan yazı sayesinde bütün alaylı konuşmalardan ve şakalardan kurtulmuştum. Şimdi bu sıra Lucy'e gelmişti. Önceden insanlar bana nasıl bakıyorsa şimdi de ona öyle bakıyorlardı.Ayrıca Lucy okula gelse bile hiç sesi soluğu çıkmıyordu. Tamamen sessizlik içindeydi. Partideki haline rağmen burada tam bir masum kızdı. Hatta davranışları ilk geldiği günkü gibiydi. Yine de her ne kadar masum olmaya çalışsa da onun hakkındaki herşeyi biliyordum. Bu yüzden artık şaşırmıyordum.

Etrafa bakmaya devam ederken Dylan ile göz göze geldim. Bir süre gözleri bende takılı kaldı ve sonra uzaklaştı. Bu arada, sitedeki itiraf olayından beri Lucy ile ikisini hiç yan yana görmemiştim. Bu benim için tabiki iyi birşeydi.

Şu zamana kadar öğrendiğim herşey beni şaşırtmıştı ama bir yandan da, öğrendiğim bilgiler benim lehimeydi. Bu bilgiler sayesinde Lucy'e olan intikamımı alabilecektim ama bir yandan da Dylan'ı düşünüyordum. Sonuçta şuan ben gerçekleri bilsem bile o bilmiyordu ve eğer herşeyi ona söylersem nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum. Bundan biraz korkuyordum ve üzülmesini istemiyordum. Diğer yandan, gerçekleri öğrenememesi berbat olurdu. Bu kadar çok şey öğrendikten ve yaptıktan sonra ona bütün bunları söylemezsem bu sefer de ben rahat etmeyecektim. Onu gözümün önünde kandırılırken izleyemezdim. Özellikle Lucy onu kullanıyorken. İşte buna asla izin veremezdim.

Gözlerim tek bir noktaya takılı kalıp daldığında telefonumdan gelen mesaj sesiyle irkildim. Gönderen kişiye baktığımda Dylan olduğunu gördüm.

Aman Tanrım, Dylan bana bir mesaj atmıştı! Dylan!

Vücudumu bir heyecan sararken hızla mesajı açtım.

Gönderen: Dylan

Seninle birşey konuşmalıyım. Eğer bana bir şans vermek istersen müzik sınıfında olacağım.

Mesajı anlamam için iki üç kere okumam gerekti. Dylan benimle birşey mi konuşmak istiyordu? Buna şaşırmıştım ama zaten onunla bugün bende konuşacaktım. Mesaj atmasa da zaten ben onun yanına gidecektim.Çünkü biraz önceki gibi düşüncelerimden dolayı günlerdir uyuyamıyordum ve bir türlü aklımdan çıkmıyorlardı. Bu yüzden bu işi en kısa sürede halletmem en iyisi olacaktı. Dylan'ın öğrenmesi gerekiyordu.

Etrafa bakarken aklımdan geçen tek düşünce gidip gitmeme konusundaki kararsızlığımdı. Yine de fazla sabredemeyeceğimi anladığımda bizimkilere ufak bir bahane söyleyip adımlarımı sınıfa yönelttim.

SÜRTÜKМесто, где живут истории. Откройте их для себя