SÜRTÜK

58.BÖLÜM "İTİRAF"

Sinirle çatalımı salatalığa batırıp ağzıma attım. Bir yandan da bacağımı sinirli olduğum için sallıyordum. Bizimkiler ise bana temkinli bir ifadeyle bakıyordu. Daha sonra tabağımdaki patates kızartmasından hıncımı alırcasına yerken sonunda Chris konuştu.

"Jessica bize sorunun ne olduğunu söyleyecek misin? "

"Sorunumuz az önce Dylan ile dışarı çıktı."

Bizimkiler sıkıntıyla bir nefes alırken bu Isabel olayından fazlasıyla sıkıldıklarını biliyordum. Yine de onlar için yapacak birşeyim yoktu.

"Bu sefer ne oldu Jess? " dedi Ally. Sinirle konuştum.

"Benim Dylan ile aramda hiçbir sorun yok. Hatta o kamp ateşinden beri çok daha da iyiyiz."

"Ee ne güzel işte, hadi gidelim Chris. " deyip ayağa kalkan Austyn'i tek seferde tekrar oturttum.

"Bana bir çözüm bulamadan kimse gidemez."

"Devam et o zaman. " dedi Kate.

"O geceden bir gün sonra yani dün onunla Isabel hakkında konuştum. Artık bu kızı gerçekten bırakmasını, çünkü kızın her hareketinin gözüme battığını söyledim."

"Sonuç? "

"Sonuç ortada işte. Tamam dedi ama bugün yine onunla birlikte."

Ally konuştu. "Jess, şimdi sana yüz bininci kez anlatıyorum. Dylan seni seviyor, onu değil. O kızla takılması şuana kadar hiçbir şey değiştirmediğine göre bundan sonra da değiştirmeyecektir."

"Biliyorum ama kızda farklı birşeyler var. Hissedebiliyorum. Isabel için, benim Dylan ile sevgili olmam hiçbir şeyi değiştirmiyor. Kız yine yapıyor yapacağını. Dylan'ın aklını çelmesinden korkuyorum."

"Dylan ile konuşmamı ister misin?" dedi Zack.

Zack'e dönerken gözüme Elliot çarptı. Aklıma gelen şeyle konuştum.
"Hayır, gerek yok. Şuana kadar hep normal yolla halletmeyi denedim. Artık farklı yollara döneceğim. " deyip ayağa kalktım ama Zack ilk önce Elliot'a baktıktan sonra beni hemen durdurdu.

"Jessica, yapacağın şeyi tahmin edebiliyorum ama yapma. Bu işleri daha kötüye sürükler."

Yine de Zack'in dediğini umursamadım ve bizimkilerden ayrılıp Elliot'ın yanına ilerledim. Yanında kimse yoktu ve bu da benim için daha iyiydi.

Beni anca yanına oturduğumda farketti. Bana bakarken gülümsedim. "Selam."

"Selam. " dedi o da gülümseyerek.

Masumca konuştum. "Yemeğini böldüm sanırım, daha sonra geleyim en iyisi." deyip kalkacakken Elliot durdurdu. "Y-yok, sorun değil. Bitirdim zaten." dediğinde tekrar gülümsedim.

"Peki, öyleyse. Ee neler yapıyorsun? "

"Hiç, aynı. Oradan oraya takılıyorum işte. Sen?"

"Bende öyle. "

"Geçen toplandığımız gece, hoşuna gitti mi?"

"Evet, kesinlikle harikaydı. "

"Sende harikaydın." dedi mırıldanarak. Dediğini duymuş olsam da duymamazlıktan geldim.

"Efendim? "

Birden kendini toparladı. "Sevgilin. Şarkıyı güzel söyledi."

Bu arada bizimkilere doğru baktığımda Dylan'ın geldiğini ve bizden tarafa baktığını gördüm. Yine de onu umursamadım. Görsün bakalım, beni başkasıyla görünce nasıl hissedecek!